bir mustafa karamelek şiiri.
Şu dizeleri insanı alıp götürür,
Paylaştığımızı sandığım
Güzel günler hatırına
Suçlu benmişim gibi
Af dileyecektim, gözlerine bakıp,
Her türlü cezana razı olacaktım
Boynumu büküp, Bir daha gelecektim kapına
Başkasını
Başkasını sevdiğin aklıma geldi
VAZGEÇTiM....
birinin mutsuzluğundan kar edecek kansızlara selam olsun öncelikle.
yıldız tilbe'nin vazgeçtim'ini bilirdim de oturup dinlemişliğim yoktu birkaç ay öncesine kadar. bir arkadaşımla acıdan ölmeye karar verdiğimiz bir akşam hatun açtı bu şarkıyı. şarkının adını ve söyleyenleri görünce o cehennem içinden sıyrılıp "pfff bunu mu dinliycez yeea?" yavşaklığı yapmıştım. o kadar uzaktım şarkıya, niran ünsal'a ve ışın karaca'ya.
her neyse, el mahkum, dinlemeye başladık. allah allah, yavaş yavaş sarmaya başladı. videonun sonunda ağzım açık kalmıştı, tüylerim diken dikendi. bu iki kadının sesi -ki kadın sesine müthiş önyargılı ve mesafeliyimdir-, onu da geçtim ikisinin mükemmel uyumu, şarkının bir şekilde çok çok çok güzel oluşu, benim o anda tam olarak şarkıdaki şekilde ölüyor oluşum falan.
bahsettiğim şarkı en güzel bu iki kadın tarafında söylenmiştir. ölmeden evvel bir kez kulak vermekte fayda var. ne kadar metalli pislik, elektronik antik kuntik, pop mop müzik dinlerseniz dinleyin.
sessizce kimsesizce gönderdim dudaklarımı, öpme al yeter kısmı ile yakan kavuran bir şarkı. hiç tanımaz tenim ellerini, ne güzel sözler bunlar ya, beni ağlatmak için yazılmış resmen. ah bu delilik, sarsar bedenimi. yok olsam keşke şimdi şu an.
şahsına özel eylem. Vazgeçmek karar gerektirdiğine göre şartların değişmesi kararları değiştirir. Değişen kararada vazgeçme denirse, o zaman kararsızlığın sonuçlanması vazgeçmektir...
Aklı ve mantığı elegeçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. insan yarısında terkettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum. Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum