vazgeçtim senden

entry4 galeri0
    1.
  1. kenarı çatlaşmış bir bardağa su koymak gibi, boşa akıp gittiğini görerek sevgimin yaşamaya katlanamayacağımı fark edince, vazgeçtim senden…

    üstüne kurduğum hayallerimi, beklentilerimi, umutlarımı ve sevgimi toplayıp koydum bavula. hızlıca çekip kapıyı çıktım gönül evinden.

    uzun uzun düşündüm ama merak etme! doluya koydum, boşa koydum, nereye koyduysam ağır geldi yüreğim. vardır elbet bu yüreği taşıyacak bir yiğit dedim ve vazgeçtim senden…

    kalsaydım, sevseydim, direnseydim ki; yapabilirdim, incinirdik. kırılmayalım, üzülmeyelim diye gittim. gittim çünkü gün gelip yolda karşılaştığımızda iki sohbet edecek yüzümüz kalsın istedim. hakaret etmeden henüz, küfür etmeden, beddua etmemişken birbirimize, fırtına çıkmamışken, yol yakınken dönelim istedim. yol da pek yakın sayılmazdı ama neyse!

    senden vazgeçtim çünkü sana öğretemediklerimden sorumlu tuttum kendimi. özveriyi, emeği, sevmeyi, düşünmeyi öğretemediğim için suçladım yüreğimi! sonra düşündüm ve dedim ki: hamurunda yoksa öğrenmek, sen ister aşk vaat et, ister cennet!

    sen uyuyordun, uzun süre seyrettim. gözlerini, kirpiklerini, burnunu, çeneni, ellerini, kollarını, her nefes alışında bedeninin nasıl inip kalktığını izledim. hani bir kelimeyi arka arkaya söylediğinde anlamını kaybeder ya içinde; işte öyle, sana baktıkça anlamını yitirdin içimde…

    ayağa kalktım, üstümü giyindim, seviştiğimiz yatağı düzelttim, çarşafları kirliye atıp yenilerini serdim. makineye kahveyi koydum, üstüne “düğmeye basarsan beş dakika sonra hazır olacak” diye not yazıp bıraktım. eşyalarımı topladım, anahtarlarını masanın üstüne bıraktım. çekip kapıyı çıktım.

    yemeği yer yemez kalkan misafir gibi, seviştikten sonra terk ederek biraz ayıp etmiş olabilirim. üzgünüm ama senden ümidimi kestim. üstelik hiç laf edemezsin çünkü çok direndim.

    sevmeyi öğrenmeyi beklemekten, sevgini belli etmeni beklemekten, bu ilişkiye beklentiler yüklemekten, hep aynı yerde sayarak yürüyoruz zannetmekten ve senden vazgeçtim ve gittim! özür dilerim….
    8 ...
  2. 2.
  3. her vazgeçiş sevgisizlikten değil, bazen çaresizlikten, bazen umutsuzluktan, bazen mutsuzluktan bazende hayatın karşına çıkardığı seçeneklerden birini seçmeyle sonuçlanacaktır.

    artık tamamen vazgeçildiğinde geriye gidenlerin gelmeyeceği,giden günlerin yaşanamayacağına işaret eder.

    bazen öyledir ki vazgeçmek rutinleşen dünya'da kaybetmek en doğru tercihtir.
    1 ...
  4. 3.
  5. 3.
  6. bu,
    yazdıgım son satırlar sana...
    artık, ne ismim, ne şiirlerim,
    ne gölgem,çıkmayacak karşına
    hiç bir yerden...

    hiç bir sey,
    beni hatırlatan hiç bir iz kalmayacak
    ne günden, ne geceden...
    bir yaş gibi siliyorum kendimi gözlerinden...

    duymayacaksın artık,
    ne ses ne nefes,
    ne sarkı, ne sitem
    velhasıl hiç bir şey kalmayacak maziden…

    bana ait ne varsa alıp
    yarali bir güvercin gibi,
    son bir çırpınışla
    uçacagım ellerinden…

    ne lodos fırtınalarım olacak artık
    seni rıhtımalara sürüyen,
    ne de, poyrazlarımda
    acı soğuğum kalacak iliklerine dek işleyen...

    hüzünlü eylüllerimi,
    kasvetli şubatlarımı,
    kararsız mayıslarımı
    ve çorak agustoslarımı alıp gidiyorum
    bu taşı toprağı,
    havasi, suyu sen olan şehirden....

    sokak çocuklarının kocaman kara gözlerine bakıp ta,
    uzanan avuçlarina bıraktığın bozuk para misali
    verdiğin sevgiyi dağıt şimdi
    kime istersen…

    derin bir nefes gibi içine çekip
    sonra bıraktığın ben,
    vaz geçtim senden...

    hadi şimdi git,nereye gidersen
    camlarda yol gözleyen telaşli bir anne gibi
    merak eden,
    ve seni senden çok düşünen ben,
    vaz geçtim senden...

    gidiyorum,
    bu havası, suyu,
    taşı, toprağı sen olan şehirden....
    vazgeçtim senden,
    vazgeçtim senden....

    Ceyda Görk....14 Ocak 2006 saat:09.33..ist.
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük