bıktırılmıştır insan. artık ilk günkü duyguları barındıramıyordur içinde. acıyı yeterince özümsemiş ve fazlasına dayanamayacağına karar verip zor olsa da yollarını ayırmıştır. evet, vazgeçmek.
geçmişime bakıyorum da, neler yaşamış, neler görmüşüm. ne çamurlara bata çıka, ne patikalardan yürüye yürüye, ne yağmurlarda sırılsıklam ıslanarak, ne güneşlerde tenim yanarak bugünlere gelmişim. hayat, kimi zaman, ne acımasız vurmuş; gelişine vurmuş, istediğim ne çok şeyi yakıp yıkmış, nelerimi almış elimden ... yanımda kimsenin kalmadığı zamanlarda, ben, kendim oldum, tek başıma; ve kim olduğumu, ne olduğumu bildim. bazen, bazı şeyler olmadı; hatta o kadar güzel olmadı ki: “ancak bu kadar güzel olmayabilirdi” dedim; "olmayıversin" dedim, "belki de daha güzelleri olacağı içindir" dedim. asla pes etmedim ve dimdik ayaktayım. vazgeçmedim, çünkü acılar, dertler, problemler geçicidir, vazgeçmek ise sonsuza kadar sürer.
Sanırım bazen insan bunu istiyor. Bir noktaya gelip vazgeçmesi gerektiğine ikna olup vazgecmek.
Ama ya olursa diye hep bir umut varsa icinizde asla yapamazsiniz. En zoruda bu zaten. insan herşeyi öldürüyor ama umut dediginiz sey ölmüyor bence. Hele ki size karşı umut edin diye yapılan bir hareket yoksa ama umut ediyorsaniz..
Yeri ve zamanı geldiğinde yapılması gereken harekettir. Vakti geldiğinde yapılmazsa insanın kişiliği, karakteri, özgüveni büyük kayıplara uğrar ayrıca herkesin harcı değildir. Ben bu acıyla da yaşayabilirim diyebilmeli insan öyle kolaya kaçmamalı! Sanıldığı gibi affetmek değil vazgeçmek özgürleşmek.
Çok çabaladım. Çabalamadan hiçbir şey elde edemedim. O çabasız elde edenlerin hissettiklerini hiç hissetmedim. Çabaladığım halde elde edemediklerim oldu ama. Olsun dedim. Olmadı. Vazgeçtim.
Sıkıca tutunduğun maddiyata ve maneviyata dair her ne varsa onlardan vazgeçebildiğin kadar özgürsündür.Vazgeçmek ve özgürleşmek doğru orantılıdır benim gözümde.