çıkış butonuna bastıktan sonra 'emin misin?' diye çıkan küçük pencerenin 'vazgeç' yerine 'vazgeç gönül' yazılmasını istettiren şarkı. (bkz: olsa ne iyi olur)
girmeyeceği varsa bile insanı depresyona sokan şarkı. müziği ve sözlerinin güzelliği yadsınamasa da, insana içindeki o koca boşluğu hatırlatması bakımından rahatsız edici bir tarafı da vardır.
'bir yağmurun içinde ateş böceği misali bir yanıp bir söndüm..' der. daha da güzel bir benzetme olabilir mi acaba? ateş böceğinin yanıp sönüşünü yağmura bağlayacak güzel edebiyat yapabilen biri midir şarkının yazarı, yoksa aslında sadece laf olsun diye yazılmıştır da ben burdan bu anlamı mı çıkarmışımdır bilinmez sevgili okur. ama eğer benim anladığım gibiyse.. doğası yanıp sönmek olan ' ateş ' böceğinin sönüşlerini ' yağmur 'a bağlaması.. müthiş bir benzetme.. ağlayacağım yahu!
1997 senesinde piyasaya cıkan sarkı.* lise yıllarında birbirine sarkılarla mesaj gönderen nesilde olduğumuzdan* bir cok kez mesaj aldığımız ya da verdiğimiz sarkı. lisedeki sevgilinin agzından hatırlandıkca içesi gelir insanın lan nasıl kacırdım gül gibi kızı diye.
vazgecmeniz gereken askinizi, kullerinden yesertmeye calistiginiz gecelerde, beyninize beyninize sokmanizin gerekliliginin farkina vardiginiz, bir zamanlar tum dillere pelesenk olmus; muzigi, sozleri, vokali, duzenlemesi ile, harika, essiz benzersiz olan; ki gunumuzde de hala, bas ucu eserlerinden birisi olarak yerini alan, mukemmel guzellikteki zeynep dizdar parcasi.