zamanında o kadar istatistiklere girmiş ki istatistikler butonu çetelesine yapışmış yazarı. içi boş ama duruyor öyle...
büyük insanmış, öyle diolla. gerçi geçmişteki yazılarını okumakla onun döneminde yazdıklarını sıcak sıcak okumak birbirinden çok farklı ama... ekşi'den takip edicez artık.
ben entry silip yapıştırmasını anlayışla karşılıyorum. adamın burdaki entryleri hakkatten insanın altına sıçtırıcı komiklikte entryler. ve bi mizah yazarı ne kadar komik olursa olsun, elindeki malzeme tükenir bi yerden sonra. cem yılmaz'da bile böyle bu. şimdi belki vaudeville de zaman bulamıyor ya da eski üretkenliği kalmadı. ama daha da tanınır olmak istiyor bi yandan da... ve belki teklif falan bekliyodur bi mizah dergisinden ya da kitabevinden. ve ekşi sözlük bunun gerçekleşmesi için uygun bi platform, ki daha önce de gördük örneklerini. hem vaudeville'in burdaki şaheser niteliğindeki eski entrylerini kim okuyor ki şu an? biz zaten ezberledik onları.
uludağ'ı 1000 kişi takip ediyosa ekşi'yi 10.000 kişi takip ediyodur. adamın o şaheser entryleri burda paslanacağına, ekşi sayesinde onbinlere ulaşsın daha iyi bence.
hem ayrıca o entryler ekşi'ye girilince kayıp da olmuyolar. nostalji yapmak istersen açıp okuyabilirsin yani yine.
siktir et uludağ'ı, internet sözlükleri tarihinin okumaktan en çok zevk aldığım yazarı. ekşi'de yazıyor artık -ki zaten bunu bilmeyen yok-. ben, nerede yazarsa yazsın bu adamın yazılarını bir şekilde okurum. o yüzden uludağ'dan gitmesi zerre sikimde değil.
ama şu da var ki;
bu adamın ekşi'de son girdiği üç entry, uludağ'dan silip ekşi'ye kopyala yapıştır yaptığı entrylerdir.
vakti yoktur, saygı duyarım ama vakti yoksa da buradaki entrylerini silip oraya koyması pek samimi gelmedi bana.
samimiyeti de bırak, yazma hevesinin gitmesinden korkarım ben bu adamın. umarım bundan sonra yeni yazılarını da görürüz, nerede olursa olsun.
ekşi'de durumu halı keyfi nedir bilmem ama, arada naaptığını öğrenmek istediğim vatandaştır kendisi...
radyo madyo bişiler yapıyomuş. bi de bok atanı da çok, sallama diyorum.
bir buluşma olursa haber sal görüşelim hacı. cağdaş sen ben buluşacaktık hatta, kayboldu eridi gitti.
gözlerinden öperim...
uludağ sözlükte yakaladığı başarıdan sonra aynı ahenk ile ekşi sözlüğe girdi. burdaki kadar olmasa da orda da biraz sükse yaptı. sözlük yazarlığını ciddiye alıyordu. hatta gerçek hayatta loser olduğu için sözlükteki sükseliğiyle birşeyler elde etmeye çalışıyor. tabi bunun için keşfedilme tadında bir aksiyon gerek, angajman gerek. o da bir radyo programındaki ekşi sözlük istişaresinde hafif müdafi tandanslı bir profille boy gösterdi. o esnadan sonra guru, ssg falan nickaltı ziyareti yaptılar. sanırım mutlu olmuştur. bence oldu. hatta bu ona, avam kısmından aldığı yüzlerce bronz methiyeden sonra altın bir özgüven iksiri aşıladı. sonrasında uludağda oluşturduğu yüksek kimliğinden ekşi sözlükte ilk tavizi verdi. hiç kimsenin nickaltına yazmayan, hatta başkasının açtığı başlıklara bile nadiren yazan vendetta aziz kedi hakkında bir sürü matrak entrylerin arasına özenilmiş bir eleştiricik yaptı. peki neden aziz kedi? onu yazının başlarında söylemiş olmam gerek...
uludağ'ı ulu yapan birkaç kişiden biri. yeni ekşi sözlük fenomeni. ekşi'de girdiği tüm entry'ler haftanın en beğenilen entry'leri listesinde.
olm gerizekalı mısınız siz? uludağ sözlük'ü neden basamak olarak kullansın adam? ekşi'nin çaylak sayısı buranın yazar sayısında fazla. medyanın ve tüm ünlülerin gözü ekşi sözlük'te. hala anlamıyor musunuz? bir yazarın basamak olarak kullanacağı yer ekşi sözlük'tür. uludağ'da kalmasının nedeni buranın yazarlarını sevmesidir. başka bir nedeni olamaz. zaten ulu'da parlayıp da kitap çıkaran bir yazar gösterebilir misiniz bana?(tamam olm biliyom. gelişmeler'de bi iki kitap adı geçti zamanında da, açık söyleyeyim o kitapları anca yazarın eşi dostu almıştır.)
ulu'da bir daha yazmamakta da çok kararlı. bu radyo muhabbetindeki riyakarlığınız adamı sözlükten soğutmuş. biri çıkıyor "ehehe vödvil kral ya. abi ya, çok seviyom ben bu adamı ya. entry'lerini hiç sıkılmadan okuyom ya." diyor. aynı kişi/kişiler kelevelelis radyoya çıktıktan sonra "n'oldu lan? sözlükte yazmaya benzemiyo bu işler." diyor, taşşak geçmek maksatlı birkaç şey zırvalıyor. işin ilginç tarafı, iki gün önce vendetta uğruna götünü siktirecek adam diyor bunu. ne var ki yani? hayatı boyunca kaç kez böyle bi deneyim fırsatı geçecek adamın eline?
neticede vaudeville for vendetta gitmedi bu sözlükten, siz onu gitmeye zorladınız. şimdi kimse vaudeville for vendetta'ya geri dön demesin.
***
hehehe, uludağ sözlük yazarlarımız radyo ve televizyonda konuşmayı iyi bilir. o yüzdendir ki, bu sözlüğün ve ekşi sözlük'ün en iyi yazarlarından biriyle gönül rahatlığıyla taşşak geçerler.
her boka entry girmeyen sıradışı yazar. entryleri genelde çok uzun olur ancak sıkılmadan okunabilecek kadar akıcı bir dile sahiptir kendileri komiktir güldürür düşündürür.
yoksa çok uzak değil mi.. edit tarihine bakın.. saçmalıyo da olabilirim ama aklımı karıştırdı lan.. neyse yanlış bi tespit ise de yazıyı okuyun güzel yazmış vodvil.
xy: vaudeville for vendetta, yani arkadaşımı arıyorum.
yalçın abi: efendim, ne zamandan beri kayıp bu kişi?
xy: epey oldu yalçın abi. bak annesi de burda.
yalçın abi: bizim görevimiz bu, positif şeyiz biz. hadi anne seslen oğluna.
anne; oğlum geri dön.
babanla konuştum, gelsin affettim bi şey yapmayacağım, dövmem diyo.
sen evden kaçalı kedi de psikolojik hastası oldu.
teyzenin şekeri çıktı.
komşu hacer hanım üzüntüden mefat etti.
ben de kalp hastasıyım..ihih, ihih, ihiiiii,
oğlum...mahallenin kızları arka arkaya kendilerini intihar ediyorlar...
geri gel yavrum..seni çok seviyoruz..
yalçın abi: efendim, bizden bi şey kaçmaz. ben 45 senelik gazteciyim, görevimiz bu.
şimdi biz vaudeville for vendetta'yı bulduk.
nerede bulduğumuzu reklam arasında annesine söyleyeceğim.
kendisi şimdi bizi izliyor.
Bak vau, konuştuklarımız aramızda kalacak, sana söz verdim.
asla dönmem dediğini kimseye söylemeyeceğim....amaaaaaaa, hiç olmazsa sevdiklerine bi mesaj at be oğlum....
sözlükten ayrılmasının üstüne bu kadar zaman geçmesine rağmen hala sevilen sayılan yazardır.başlığı hala popülerdir. madem herkes bu entryyi okuyacak,buradan köydeki nineme selam söylüyorum ellerinden öperim ninecim.
yaklaşık 10-15 entarisini an itibari ile büyük bir akıcılıka okuduğum, mizah ve yazıt yeteneğinden etkilendiğim yazar. artık gitti diye ağıtlar yakınır olmuş, geç dükkanının başına! diyorum tanıyıp etmediğim ve an itibari ile beni bilmeyen birine yüzsüzlükle. (etkilemiş piç beni). hee şu alttaki replikler varya, sıçırttı, yaşarttı, kuruttu lan. sana birsürü şuku verdim en helalinden ki sen ululaşmışsın an itibari ile.
o vakitler abimle ranzada yatıyoruz. o abim ki ergenliğe yeni girizlemiş, her gece 31, her gece horozu boğmaca. ve sayesinde her gece mevzumuz belli:
- abi! abü! sallama şu yatağı yaa
- hınfhınf... ınnh... hınfınh... hınnhh...
- abü!
- hı? ha? ne var? siktir yat uyu enis sen daha uyumadın mı?
- ya sallama yatağı ya. anneeeee, abim yataa sallıyo!
- ulan it...
- haluk! niye söküyorsun yavrum kardeşinin pankreasını?
--spoiler--
mekan: otobüsün en arka beşli koltuğu
zaman: işte oluyo biraz
oyuncular;
m: müezzin
t: tüy bıyık
v: vaudeville for vendetta
kulaklıklar kulağımda fakat mp3 player'ın şarjı bitmiş, müzik çalmıyor, üşenmişim kulaklıkları çıkarmaya, mal gibi dışarıyı izliyorkene;
m: allahuekber allahuekber
t: kardeşim, müziği şey yapar mısın?
v: anlamadım?
t: müziği diyorum, ezan okunuyor da..
v: yani?
t: kısarsan..
v: çalmıyor ki birader, kapalı alet.
t: nasıl çalmıyor, ben duyuyorum buradan?(yalana bak)
v: ne diyosun birader, naha şarjı yok.. hemi yalan söylüyorsun, hem hakkıma girdin, etmiyorum hakkımı helal(zayıf yerinden yakala)
t: özür dilerim kardeş, helal et hakkını.
v: yok.
t: yapma kardeş helal et.
v: susar mısın ezanı dinleyemiyorum.
m: la ilahe illallah..
UMARIM BUNU OKURSUN..
Uludağda yazar olduktan sonra bir-iki entrysine rast geldiğim okudukça yeni entrylerini okuduğum en sonunda da tüm entrylerini okunacaklar listeme alıp hepsini üşenmeden okuyup krizlere girdiğim yazardır..
Ama ne oldu da buraya artık uğramaz oldun? Neyi vardı uludağın? Senin gibi kaliteli bir yazarın başladığı yeri bırakarak başka yerlere göç etmesi çok acı.. Lütfeeen dön a.q Özlettin kendini, dönmeyeceksen de mutlaka bir sebebin vardır ama ne olur bi pm at lanet olası unutulmadın...