türkiye deki vatani görev anlayışının ürünü. şimdi efenim askeriye öyle leş bir ortamdır ki* gariban vatandaşları alırlar, vatana hizmet edeceksiniz derler. sonra ordu evine gider bir kısmı. ordu evine giden kısım subay karılarına, subay çocuklarına garsonluk, bahçıvanlık, hamallık, berberlik vb. hizmetlerde bulunurlar. yok saç traşı 1 tl, yok çay 10 kuruş. ucuz işçi oluyor diyeceğim, ucuzu geçtim beleş işçi bu askerlerimiz. bu vatana en büyük ihanet - kanımca halka yapılan ihanettir- gene bu vatanın askerlerinden geliyor. ne ironik.
profesyonel askerliğe geçememkten kaynaklanmaktadır.
günümüzde ki askerlik uygulamasında erler 3 ay acemi eğitimi alır, daha sonra usta birliğine geçer bu usta birliğinde
kimi tuvalet temizler çaycılık yapar ki bunun askerlikle vatani görevle alakası nasıl kurulur o bilinmez,
ikinci şekildeyse, asker güneydoğuya gider burda vatani görevle bağlantı kurulsada, 3 aylık acemi birliğinde 3 mermi attırılarak gönderildikleri için şehit olurlar.
oysa askerlik mesela 5 ay olsa bu 5 ay sürecinde adam akıllı olarak herhangi bir savaş durumuna göre türk gençleri eğitilse hem daha eğitimli hem daha kaliteli bir askerlik olmaz mı.
Ne tür hizmet edileceğine bağlı olan durum. Ayakkabı boyanacak, çamaşır bulaşık yıkanacaksa ben yokum. * Üsteğmenin köpeğine bakan askerler vardı benim zamanımda adamın işi üsteğmen in köpeğine bakmak. Vatani göreve bak. *
konuyu eleştiren yazarlar, askere gittiklerinde eleştirdikleri garsonluk şöförlük gibi görevlere kapağı atıp rahat etmek için yapmayacakları yalakalık, ve takla kalmayacaktır. bu evrende değişmez bir sabittir.