--- alıntı ---
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün yaptığı görüşmede "Başbakan" Ahmet Davutoğlu'ndan içişleri Bakanı ve Adalet Bakanı'nın azledilmesini istedi. Ahmet Hoca'nın Kemal Kılıçdaroğlu'na verdiği akıllara ziyan cevapları duydunuz; "içişleri müfettişlerinin yürüttüğü soruşturmayı bekleyecek"miş. Sanki bürokratlar Bakanı görevden alacak!.. Dün de NTV'ye çıktı, Bakanların görevden alınması ile ilgili sorulara yine herkesin aklı ile alay edercesine cevaplar verdi. Suçu yine muhalefete, Hükümete girmemesine yıktı.
Suruç katliamının failinin yakalandığını ve adalete teslim edildiğini söyledi. Davutoğlu'nun yakalandığını ve adalete teslim edildiğini söylediği Abdurrahman Alagöz'ün Suruç katliamını gerçekleştiren canlı bomba olduğu açıklanmıştı; Alagöz, patlamada hayatını kaybetti. http://t24.com.tr/haber/d...ete-teslim-edilmis,312506
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Başbakan Davutoğlu'nun kendisine Murat Sancak'a yapılan silahlı saldırının faillerinin yakalandığını söylediğini açıkladı.Polis, çevrede bulunan güvenlik kamerası ve MOBESE kayıtlarını inceleyerek saldırganların kimliği ve olay yerinden kaçtığı aracı bulmak için çalışma başlatmıştı. Ancak haftalar geçmesine rağmen failler yakalanamamıştı. Hürriyet'e konuşan güvenlik kaynakları dosyanın hala poliste olduğunu, herhangi kişinin gözaltına alındığına dair bir bilginin ellerinde bulunmadığını belirttiler. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/30289293.asp
ak şekerler abdullah gülü parlatma planını devreye soktu.
ingilizler muhipler cemiyeti yazarlarından fehmi koru anlatıyor.
önce hakkında yayınlanan kitap için yorum. sonra yolsuzluk tapeleri yorumu. en sona da aksaray yorumu.
--- alıntı ---
Eğer Abdullah Gül bu kitabı baştan sona okumuş ve bunun kendisinden alıntılar da dahil olmak üzere yayımlanmasına onay vermişse o zaman Abdullah Gül çok saf, politikanın içerisinde boşuna vakit geçirmiş bir insan olur. Bu kitabın nasıl bir hava yaratacağını öngörebilecek zekâda bir politikacıdır Abdullah Gül.
Hiç inanmadı. O tapelerde yazılan şeylerin olabileceğine hiç inanmadı. “Bunların olması mümkün değil” dediğini hatırlıyorum. “Birtakım hayırlı işlerde kullanılmak üzere bazı meblağlar bağış şeklinde belediyelerden toplanıyor” diye bir bilgi var zaten tabanda. “Bu o düzeyde de, belediye dışında da yapılıyor mudur?” diye bir şey düşünmüş olabilir.
Gül’ün bildiği buranın başbakanlık olacağıydı. Ama farklı bir noktaya vardı.
--- alıntı ---
arslan bulut itinayla geçirmiş.
Bir kitabın nasıl bir hava yaratacağını öngörebilecek zekâda bir politikacı, ayakkabı kutularında, yatak odası kasalarında bulunan veya evin bodrum katından kamyonetle taşınarak sıfırlanmış sayılan paraların hayır işinde kullanıldığını düşünecek ve Beştepe’deki sarayın Başbakanlık değil Başkanlık Sarayı olarak tasarlandığını anlayamayacak kadar saf biri oluyor!
***
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Anadolu Ajansı’nın ifadesiyle “Dün katıldığınız ödül töreninde 17-25 Aralık’ta adı geçen Rıza Sarraf’a ödül verildi. Sizin de bu karede yer almanız eleştirilere yol açtı” şeklindeki sorgulamaya “Ben adı geçen şirketin yönetim kurulu başkanını hayatımda ilk defa dün gördüm, simaen de tanımam. Oradaki listeyi belirleyen, ödül alınacak listeyi belirleyen hükümet değil. ihracat yapan insanlara, sektörleri bazında birinci, ikinci ve üçüncülere verilen ödüllerdir. Ödül alan Sarraf’ın şirketi de birinci olmuş sektöründe. Biz o ana kadar orada bunu bilmiyorduk. Bilseydik ne olurdu, ayrı bir mesele...” diye cevap verdi.
en büyük hastaneyi yaparak sağlık sorununun çözüleceğini sanmak.
en büyük adalet sarayını yaparak hukuk sorununun çözüleceğini sanmak.
otoban yaparak ülkenin zenginleştiğini sanmak.
fabrikaları satarak üretmeden kalkınılabileceğini sanmak.
artık bir akp klasiği haline geldi!
"açılmış tesisleri" bir daha açmak!
kanal korkuluklarını, kaldırımları vs dev eser diye göstermek!
utanmadan onları bile tekrar tekrar açmak!
bu bile akp'nin nasıl patinaj yaptığının göstergesi.
--- alıntı ---
Erdoğan açtığı tesisleri bir daha açacak
Erdoğan’ın bugün toplu açılışını yapacağı 195 eserin birçoğu daha önce yine kendisi tarafından açılmıştı.
Proje sayısını fazla göstermek için yeniden açılışı yapılacak olan tesisler arasında 2 yıl önce tamamlanan Yıldız Konutları, 2 yıl önce açılan Sırrı Paşa Konağı, 2 yıl önce açılan izmit Cephanelik Mesire alanı, 3 yıl önce açılan izmit Deniz Ulaşım Müdürlüğü, bir adet sayaç odası, üç yıl önce açılan Değirmendere Katlı Kavşağı, 2 yıl önce açılan Derince Çenesuyu Alternatif Yolu, cami çevre düzenlemeleri ve köy yolları yer alıyor.
--- alıntı --- http://www.cumhuriyet.com...leri_bir_daha_acacak.html
***
sonra bir de meydanlara çıkıp bu cehape zihniyeti halkı küçümser demezler mi?
halkı asıl aptal yerine koyan sizsiniz!
kişiler, hükümetler, yönetimler-yöntemler değişse de değişmeyecek, böyle gelmiş böyle gidecek durumdur. çünkü baştan aşağıya, dipten yukarıya kadar zihniyet değişmedikçe bu gerçeğin değişmesi mümkün değildir.
biz millet olarak cellatımıza aşık oluruz, ezene saygı gösteririz, mütevazi birini görünce ezmeye kalkarız, paraya güce kul köle oluruz, koltuklara taparız, düşene vurmayı severiz, düşünmek yerine galeyana gelmeyi tercih ederiz, düşünceden korkarız. bu yüzden mal yerine konmayı tercih ettikçe, koymaya devam edenler de her zaman var olacaktır.
bu aralar sürekli dilinde 400 milletvekili istiyorum. (anayasa değiştirip başkanlık sistemine geçmek için. karşılığında güneydoğu'da özerklik)
birileri yeminini hatırlarınca "tarafsız" olmasını isteyince manevraya başlıyor.
ben parti ismi zikretmedim!
yok yaaa!
biz de yedik!
cumhurbaşkanı olduğun halde chp-mhp ve hdp yi eleştirmekten geri durmazken
akp içindeki her olayda taraf olup hala akp başkanı gibi davranırken iyiydi.
***
hayır halkı bu kadar aptal yerine koyup bi de pişkin pişkin
"cehape mehape halkı küçümsüyor" demiyorlar mı?
her seçim döneminde çarkların kralı geliyor!
seçime kadar milliyetçiliği ayaklar altına alıyorlar milli değerleri hiç ediyorlar!
pkk lılarla iş tutuyorlar!
türk bayrağı taşıyanı hapse atıyorlar.
atatürk e hakaret ediyorlar!
seçim yaklaşınca "milliyetçi" "atatürkçü" kesiliyorlar!
sözde pkk'ya atar yapıyorlar! ama ne istiyorlarsa veriyorlar!
bu ülkede seçmen hiç bu kadar aptal yerine konulmadı!
bunlar milliyetçilerin tamamen gerizekalı olduğunu düşünüyorlar!
göstermelik birkaç hareketle oy kapacaklarını düşünüyorlar!
--- alıntı ---
Cumhurbaşkanı Erdoğanın hafta sonunda PKK ve HDPye çatan sözleri kimi çevrede şaşkınlık yarattı, kimi çevrede takdir topladı. Ne demişti:
Şimdi varsa yoksa bakıyorsun Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu ya! Neyin eksik senin? Başbakan çıkardın mı, bakan çıkardın mı, çıkardın. TSKde var mısın, varsın. Ne istiyorsun, daha ne istiyorsun? Allah aşkına bizden farklı neyiniz var, her şeye sahipsiniz. Bu devlet bir ayrım yaptı mı?
Özellikle milliyetçi çevrelerden alkış alan bu sözler ne ifade ediyor...
Galiba hiçbir şey... Erdoğanın geçmişte ABye, ABDye de böyle çıkışları oldu. Ama bu çıkışların sadece tavizleri gizlemeyi amaçladığı kısa süre sonra anlaşıldı. Kürt meselesinde de öyle... Erdoğan sert çıkıyor ama daha birkaç gün önce Dolmabahçede hükümet Öcalanın imralıdan gönderdiği 10 maddelik yol haritasına imza atmadı mı? Apoya sekretarya diye silah arkadaşları gönderilmiyor mu? imralıda neredeyse sivil bir konsey oluşturulmuyor mu? Apo Nevruzda ülkenin eşbaşkanı gibi konuşma yapmayacak mı? Kobaniye önce terörist dendi, peşinden destek verilmedi mi?
Öte yanda Kandil de bu oyunu iyi oynuyor. KCK liderleri ikide bir AKP adım atmıyor diyerek AKPnin taviz vermediği havasını yayıyor. Ama ne isterlerse alıyorlar. iki taraf da Türk halkının aklıyla alay ediyor.
öcalan'a sekreterya konusunda başbakan yardımcısı bülent arınç'ın açıklaması bir diğer örnek!
--- alıntı ---
öcalana sekreterya iddiasını hükümet sözcüsü olarak doğrulayabilir misiniz? sorusuna şu cevabı verdi:
doğrulamam. çünkü böyle bir şey yok. adına sekreterya dersiniz ama başka bir yöntem olabilir. bunu söyleyenler dileklerini isteklerini konuşuyor olabilirler. kendilerine saygı duyuyorum.
öcalan ben burada yalnızım diyor. süreç devam ettikçe ne karar aldığınızı takip etmem lazım diyor. bu haksız bir talep değil bana göre.
kendisine bazı imkanların hukuk içinde adalet bakanlığımız gerekli olanı yapacaktır.
sekreterya, bizim sekreterlerimiz gibi adaya gitmesi her gün öcalanla görüşülmesi gibi bir şey değil.
cezaevinin kendi şartları içinde olabilecek bir şeydir. bu bence makul bir istektir.
bir insan bu kadar yaşa gelmiş 17 senedir cezaevinde bu kararların yazılmasında not edilmesinde benim birkaç kişiye ihtiyacım var demişse bunu adalet bakanlığımız karşılayacaktır.
bir şeyi karıştırmayalım. imralı adası'na farklı mesleklerden insanların gitmesi akil insanlar toplantısında da gündeme gelmişti. bunların arasında gazeteciler de olabilir başka isimler de olabilir. bu da bence makul bir taleptir.
bugün sadece hdp gidiyor. avukatları görüşebilir, yakınları görüşebilir, kız kardeşi öldü sanırım şimdi erkek kardeşi gidiyor ve her gidip geldikten sonra ortalığı karıştırıyor, onun dışında da adalet bakanlığı'nın izniyle milletvekilleri ve özel izinli olanlar gidebilir.
--- alıntı --- http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27441394.asp
yok öcalan yaşlanmışmış da
17 senedir hapisteymişmiş de
yazılanları not etmek için insana ihtiyaç duyuyormuşmuş da
tek derdiniz not almak ise kamera kaydına alınsın öcalan'a izlettirilsin hatta tüm türkiye izlesin de ne pazarlılar yaptığınızı görsün!
neyse laf kalabalığına gerek yok!
öcalan tak diye sekreterya istedi akp şak diye yapacak!
olay bu!
mecidiyeköy'deki asansör kazası sonrası yargı tabi ki hükümete yakın işadamlarını suçlamayacak!
ama en azından vatandaş mal yerinekoyulmasa...
bu süreçte ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'ten gelen açıklama!
--- alıntı ---
Faruk Çelik, ayrıca ailelerin kan parası karşılığında şikayetten vazgeçtiği iddialarının sorulmasına üzerine "Herhangi bir yerde bir kaza meydana gelmiş ve orada hukuki hakların dışında eğer vicdanlar dile geliyor, yetime sahip çıkılıyor, dula sahip çıkılıyor, ailelere sahip çıkılma gayreti varsa, bu iyi bir durum. Bunun olması gereken bir şey olduğu inancı içerisindeyiz. Haklarınız bunlardır bunların dışında biz bir şey yapmayız yaklaşımı vicdansızlıktır" şeklinde konuştu.
--- alıntı --- http://www.hurriyet.com.tr/gundem/27440856.asp
adama şikayetten vazgeçilmek için kan parası verildi mi diye soruluyor!
adam bunu sanki bir lütuf gibi karşılıyor!
kimsenin derdi garibana para vermek değil!
dertleri götlerini kurtarmak!
vs üfürmüş!
iyi de bunlar ak'lar olarak zaten çok iyi yaptığınızı iddia ediyordunuz!
noldu şimdi bu geçmişe bok atma sevdası / enkaz devraldık edebiyatı nedir?
yaz dönemlerinde bol keseden yapılan "Elektrik ve doğalgaza zam yok" haberleri ile bu yapılır!
öyle ki bu haberler çarşaf çarşaf havuz medyasındadır!
ne hikmettir ki eylül ayı geldiğinde haşırt diye vatandaşa geçirilir!
bu sene de şaşmadı!
devlet iki yakasını bir araya getiremedikçe vatandaşı si(l)kmeye devam ediyor!
çözümden sorumlu vekil beşir atalay açıklama yapmış?
Tasarının, TBMM'ye cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde sevk edilmesinin seçim yatırımı olarak değerlendirilmesi yönünde yapılan yorumlarla ilgili soruyu da yanıtlamış.
" Herhangi bir seçimle irtibatlı bir şey değil"
"Türkiye'de her zaman seçimler yapılıyor." diye de sözlerini sürdürmüş. http://www.sondakika.com/...ha-genel-cerceve-6196998/
türkiye'de seçimler her zaman yapılıyor şeklindeki muhteşem tespite sonra değiniriz.
şimdilik sorun şu: akp'nin umhurbaşkanlığı seçimlerde kürt oyuna ihtiyacı olduğunu bilen pkk
Yol kapatma, çocuk kaçırma, direkten bayrak indirme, kamyon yakma, ateş açma vs. eylemlerde bulundu.
hükumet sıkışınca tavşadan şapkayı çıkardı.
"7 maddelik tasarıda, bugüne kadar yapılan çalışmaların suç sayılmaması, hükümete çözüm süreciyle ilgili çalışmaların yapılması için genel yetki verilmesi, dağdan inenlerin topluma entegre edilmesine ilişkin düzenlemeler yer alıyor." http://www.cumhuriyet.com...mene__rusvet__paketi.html
ee doğal olarak haber basında nasıl yer aldı?
"Kürt seçmenlere rüşvet paketi" diye.
içişleri (bakan efkan ala) Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, 30 Mart 2014 Mahalli idareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin bütün seçim bölgelerinde emniyet ve güven içinde tamamlandığı ifade edildi. http://www.sabah.com.tr/G...kanligindan-sert-aciklama
e o zaman neden yeniden sayımlarda akp lehine hatalar (!) olduğu ortaya çıkıyor?
elektrik kesintileri de kedi lobisi yüzünden miydi?
bunları sormuyoruz tabi!
ahmet davutoğlu: New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk gazetecilerin Anayasa Mahkemesi kararına rağmen Twitter yasağının neden kalkmadığı sorusuna, "Twitter yasağı özel bir konu, YouTube yasağı ise ulusal güvenlik konusu. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın bir tartışmasını, kendi hukuk sistemi içinde bir değerlenirmesini yaparız. Bu özgürlüklerin kısıtlaması olarak algılanmamlı" şeklinde yanıt verdi. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26143477.asp
yok canım hiç öyle anlar mıyız?
biz daha çok "akp'nin kendine muhalif mecraları susturması" olarak algılıyoruz!
bülent arınç: Seçim gecesi Anadolu Ajansı Genel Müdürü'nün AKP Genel Merkezi'nde olduğu iddialarını yanıtlayan Bülent Arınç, 15 dakikalığına uğramıştır ne var bunda ifadesini kullandı! http://www.ilk-kursun.com/haber/175426
harbi ne var ki?
yok canım aa'nın yalan-yanlış bilgi vermesi (rte'nin balkon konuşmasına kadar akp oylarını abartması) ile alakası yoktur!
bunlar hep tesadüf!
hı hı bi sen iyi niyetlisin amk!
zaten sultan birinci mahvettinin yasaklamasına rağmen hukuksuzca twitter'a girenler hep kötü niyetlidir!
ama sen iyi niyetli olduğundan programların bile dizinin bağı çözülür di mi?
artık cumhurbaşkanının da karşı koyamadığı güçlü istek!
--- alıntı ---
Yargı organlarını tümüyle yürütmenin emrine sokacak, HSYK'yı Adalet Bakanlığı'nın bir daire başkanlığına dönüştürecek kanun için de gerekçesi hazır:Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi değilmiş, muhalefet isterse Anayasa Mahkemesi'ne gidermiş!Anayasa Mahkemesi kararını verene kadar yargıyı ele geçirenin Üsküdar'ı da aşacağından haberi yok mu?
Belli ki, "büyük Türk milleti ve tarih önünde, anayasal düzeni ve hukukun üstünlüğünü korumak" için ettiği yeminini hatırlatmanın da faydası yok.Anayasadan kaynaklanan görevini yerine getirmekten çok, siyasi ikbal hesapları içinde olduğu anlaşılıyor.
--- alıntı --- http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25840127.asp
ne hikmetse aydın doğan'a gelen vergi cezası da tam da aydın doğan ile rte nin arasının kötü olduğu döneme denk gelmişti!
sonra orta yol bulundu ya neyse!
----
büyük sermaye babamın oğlu değil. vergi kaçırdıkları, haksız kazanç elde ettikleri, ihalelerde bilimum yöntemlerle devleti soydukları, işçilerini sömürdükleri yönünde haberler duydukça onlardan soğuyorum. ancak devletin görevi sopa ile büyük sermayeyi hizaya getirmek olmamalı. madem standartlar / kanunlar uygulanacak ve bu şirketlere ceza kesilecek rutin denetimlerle sıkı kontrol altında tutulmalılar. önce ceza kesip sonra orta yol bulup cezalar düşürülmemeli ya da siyaseten ters düşüldüğünde hemen cezaya başvurulmamalı, genel olarak vatandaşa yanlış yapana göz yumulmamalı.