Vatan kelimesi anlatılmaz yaşanır. Bir aşktır vatan ve bizim ilerde çocuklarımıza mirastır. Hani ozan diyor ya ooo memleket sevdana yürek gerek diye. işte öyle birşey...
Bizim %18 kdv ile ev aldığımız ülkede türkiye dışında yaşayanlara kdv'siz ev satan bir zihniyetin iktidar olduğu ülkede bana kimse vatandan bahsetmesin. Bu topraklardan vatan ideali kazınmış ve çıkartılmıştır. iki yüzlülük, yalan ve musibet hüküm sürmektedir burada.
edit: size vatan edebiyatı yapan yalancılara inanmayın. Sizin dini ve milli hormonlarınızı gıdıklayarak sizi köleleştirmeye çalışan küçük ve orta boy firavunlardır onlar.
Şehit haberlerinin geldiği ve ağır provakasyonun yapıldığı bu günlerde birlik ve dirlik olma zamanıdır. Meseleyi siyasi olarak düşünmeyin bu vatanın evlatları a, b partisi olmaksızın biliyoruz ki vatan için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışmaktadırlar.
Soyal medyada olan provakasyonlara gelincede küçük breylerimizi böyle oyunlarda fikir düşüncelerinin karman çorman olduğunu görüyorum iyi yorum yapdığını sanıp habire bir yerleri kötüleyerek hedef gösteriyor ve ayrımcılığa neden olduğunu düşünmediğinden arka planda töror provakasyonuna destek olmuş oluyorlar.
sevdiğim bir sözü paylaşmadan geçemicem:
''Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın. Türk olmamak daha zordur, çünkü Türk ile savaşırsın."
Fatih Sultan Mehmet
Toprak değil beton yığınları var artık üzerinde. Modernizasyonu ve gelişimi "bina" sanan insanlar var. Sorsan herkes eskiye hasret... Ah nerede o osmanlı zamanları ah nerede aziz atatürk ün zamanları.
Kopya şehirler yapılmış kopya karakterler tarafından. Toprak işlenmediği sürece senin falan değildir. Zaten emanettir sana! Bugün senin yarın başkasının olacak ama sen toprağı sattın.
Vatan denilen şey şirket yapılmış kimi global kimi yerel işletilip duruyor. insan başkalarının emeline hizmet ediyor evlatları için kutlu bir geleceğe değil. Eskiden söylenen sözler güzel çok anlamlı ve değerli ancak günün robotlaşmış insanları hissetmiyor sadece söylüyor o sözleri.
250 gr rus hedesi uğruna nazım hikmetin sattığı şeydir vatan. şuan insanlarımızın ağladığı filistinlilerin dedelerinin osmanlı askerlerini çadırlarında uyurlarken kesmeleri ile sattıkları şeydir vatan. saçma sapan anlaşmalarla vatan olmaktan çıkarılmaya yüz tutmuş yerdir vatan. millet olmassa vatan da olmaz. unutmayın...
vatan dediğin şey zenginler varolsun diye fakirlerin öldüğü yerdir. sınırları vardır fakirler kaçmasın zenginlerin işi bozulmasın diye. bayrakları olur marşları olur insan uydurmasıdır ama kutsaldır. vatanın liderleri vardır herkesin yerine düşünen.
Unutulan. Babalarımız vatanı ana bildiklerini söylemişlerdi. Ama çocuklarını analarından ayırdılar o babalar villalara yerleştirdi sitelere hapsettiler bizi. Facebooka bakmaktan vatanı göremez olduk. Vatan bizim anamızdı ama şimdi anasız büyüyoruz. Anasız büyüyenin mezarı belli olmaz.
Bizim için neresiydi vatan?
Nerede başlardı, nerede biterdi? Vatan dediğimiz toprakları nasıl algılardık?
Hiç düşündünüz mü?
Son iki yüz yıl...
Mısır'ı, Mağrib'i düşünün.
Kahire sokaklarında, kahvehanelerinde şairlerimiz dolaşırdı.
Bu vatanın, bu çınarın kollarını oradan kesmeye başladılar işte.
Bu vatan o zaman, Nil kıyısından başlardı.
Kafkaslarda, o uçsuz bucaksız dağlarda, ovalarda, steplerde, Karadeniz'i bir göle çeviren topraklarımızı hayal edin.
Yıllarca, hiç durmadan, parça parça kopardılar bu toprakları.
Kuban nehri hayata küstü. Kafkas kartalları, Çerkez beyleri, Karatay atlıları öksüz kaldı, hüzne boğuldu.
Bu vatan o zaman, Elbruz Dağı'nın yüce zirvesinden başlardı.
Balkanları düşünün.
400 yıl boyunca yaşadığımız topraklarımızı, ciğerlerimizi söker gibi söktüler bizden. Koyun koyuna yatan ölülerimizi bile ayırdılar.
Bu vatan o zaman, Tuna'dan, Drina'dan başlardı.
Filistin'i, Hicazı hayal edin.
Çöllerini, vahalarını bilirdik. Lübnan'ın dağlarını, Yemen'de Şibam ve Kakaban'ı severdik.
Kızıl Deniz'de yelken açar, Medine'de Huzur'da diz çöker, Mekke'de hizmetkarlık ederdik Kabe'de.
Fahrettin Paşa'nın gözyaşlarıyla birlikte, canımızı alır gibi aldılar ellerimizden.
Bu vatan o zaman, Belkıs'ın ayak bastığı çöllerden başlardı.
Erbil'de Dengebejler Kürçe hikayeler anlatırdı.
Halep'te sofralar kurulurdu.
Şam'da ilim, irfan vardı.
Bağdat kurumluydu, masallarla doluydu.
Beyrut şatafatlıydı, havalıydı.
Kudüs kutsaldı, kadimdi.
Bu vatan o zaman, Dicle ve Fırat'ın döküldüğü denizlerden başlardı.
Uzak değildi hiçbiri.
Halep Erzurum'dan, Kahire, Kars'tan, Lübnan Artvin'den daha yakındı istanbul'a. Bir güvercin uçumuydu yani hepsi.
Bu vatan, kuş uçuşunun son bulduğu yerden başlardı o zaman.
Bu vatan, kan akıttığımız topraklardan başlar.
Bu vatan, Kelimeyi Tevhit bayrağını diktiğimiz burçlardan başlar.
Bu vatan, şehitlerimizi gömdüğümüz dağlardan başlar.
Tam iki yüzyıldır, durmadan, doymadan, bıkmadan, usanmadan vatanımızı kopardılar, parçaladılar.
Tam 64 ülkeye böldüler topraklarımızı... Dile kolay, bir imparatorluktan tam 64 ülke doğradılar.
Şehirlerimizi, nehirlerimizi, dağlarımızı, ovalarımızı ve nihayet evlerimizi böldüler.
Bu vatan, iki yüz yıldır parçalanıyor.
Doymadılar, durmadılar.
Hala da saldırmaya, bir parça daha koparmaya çalışıyorlar.
Bu vatan, ayağını bastığın yerden başlar.
Savunmak namus borcundur.
nefret(ceza, fuchs) ses statik(turbo) ve yenerin söylediği, dj mic check'in de remixlediği şarkıdır. şu vakte kadar dinlediğim en güzel milliyetçi şarkılardan. saygılar.
Artik sagolmamasi gereken olgu. Gunlerdir mobilim ama aklimda sehitler var surekli. Sabah kalkinca ilk is, gece yatarken son is haberlere bakiyorum sehit var mi diye. Bunca zamandir bir gun sehitsiz gecirdik gunu ya da ben kacirdim haberlerde. Konsere gidiyorum vicdan azabi duyuyorum, ben burada egleniyorum ama insanlar canlari pahasina bir savasin icindeler diye. Teroru az bucuk kenarindan yasamis biri olarak sagolmasin artik su vatan, yeter! Kimseye bir sey olmuyor, olan geride kalan ailelere oluyor.
seccadeyi serdiğin yerdir.
sevgilinin gözlerinin dokunduğu her mekan.
ekmeğini kazandığın, karnının doğduğu yer.
bir toprak parçası değildir sadece vatan.
