vatan toprağını yabancıya satan zavallı türk

entry6 galeri0
    6.
  1. tarih kitaplarından tanıdık gelen resim,

    Osmanlı tarihi incelendiğinde Başta bir hakikat kokusu var, misyon evrensel, sonlara doğru hakikat bağlantısı kopmuş ve kaçınılmaz son yaşanmış. Bu sefer başta yolculuk hakikate doğru gibi gözüküyordu, ancak bu yolun özelliği; engellerin zorluğunun, yolda ilerlemenin karesiyle doğru orantılı artması. Alternatif ve engelsiz yöntem; yaşatma idealiyle kendinden geçmiş bireylerin artması gibi duruyor.

    Halkın kurtuluşuna adanmış hayatların refah ortamlarından geçerken sapaklarda uyuyakalması, ucb, kibir, enaniyet, makam-dünyalık sevdası gibi engelleri var. en küçük yanlış berrak suya 1 damla mürekkep gibi perdelemeye ve karartmaya sebeb oluyor gibi.
    0 ...
  2. 5.
  3. satanlari hala bulundugu mevkilerde tutan halkimiz utansin.
    0 ...
  4. 4.
  5. asil zavalli turk vataninin satilmasini destekleyen yuzde ellilik kesimdir.
    0 ...
  6. 3.
  7. mütekabiliyet esası şartı aranmaksızın şatışların devamı için çalışan türktür.
    aynızamanda dünyada hububat krizi çıkınca hububat üretimi arttırmak yerine besicilere ithal yem alması için teşvik çıkaran ve ithalatın önünü açan çalışmalara girişen türklerdir. Bahse konu bu arkadaşlar aynı zamanda yerli halkı memur olarak istihdam etme yönünde bir gayret içerisindedir, devleti tanıyan yerli halkı memur yaparak serumla beslenen bir kültür haline getirmektedir. Kısmetse geriye sadece serumu kapatmak kalacaktır.
    0 ...
  8. 2.
  9. bu topraklar için canını veren kahraman insanlara ve ekmeğini yediği bu topraklara en büyük hainliği yapanlardan farkı kalmayan haindir.
    0 ...
  10. 1.
  11. türk değildir efendim, bir zavallıdır. zira bir türk için vatan toprağı kutsaldır. bu eylemin sonucunun nice zararlara yol açabileceği alenen ortadadır.

    --spoiler--
    Fatih Sultan Mehmet, istanbul'u fethettikten sonra şehri geziyordu. Bir inleme duyuldu. Derhal yanındakilere:

    -"Bu inleyen adamı bulup derhal bana getirin" dedi. Biraz sonra üstü başı perişan, saçı sakalı birbirine karışmış vaziyette bir adam padişahın huzuruna getirildi. Padişah bu zavallıya;

    -"Bu ne haldir, sana neden böyle yaptılar?" diye sorduğunda , ihtiyar şöyle cevap verdi:

    -"Savaş başlayınca imparator beni çağırdı ve Türkler istanbul'u alacaklar mı? diye sordu. Ben de alacaklar deyince , beni hapsettiler ve işkence yaptılar."

    Padişah ihtiyara;

    -"Peki söyle bakalım" dedi, "istanbul bizim elimizden çıkacak mı?"

    ihtiyar biraz düşündükten sonra şöyle cevap verdi:

    -"Bu güzel şehrin düşmanı çoktur. Ancak sizin aranızda fesat artar,
    şahsî menfaat ön planda düşünülmeye başlanır, elindeki taşınır veya taşınmaz malları yabancılara satanlar çoğalır ve yabancılardan medet umanlar artar ise; işte o zaman istanbul sizin de elinizden çıkar."

    Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet Han ellerini kaldırıp şöyle dua etti:

    -"Dilerim ki Allahdan, bunları yapanlar Allah'ın kahru gazabına uğrasınlar.."
    --spoiler--
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük