insanları gaza getirmek, sınırları korumak için üretien vatan kavramının suni bir kavram olduğu gerçeğidir.
şöyle bir bakın, vatan kutsaldır ya, bir alman'ın, bir italyan'ın bir angolalı'nın vatanı da kutsal olsa gerek. e her vatan kutsalsa, bu kadar kutsalın olduğu mecrada bu kutsallık ne kadar değerli olabilir ki?
bir de şöyle bakın, bundan önceki devletimiz osmanlı devletiydi. onun sınırları da baya bir büyüktü, sonra lozan antlaşması'yla vatanımızın sınırlarının geldiği nokta da bu. peki o zaman eski topraklarımız da vatanımız değil miydi? niye şimdi kalkıp birisi budapeşte için ah vatanım diyip, orası elimizden gitti diye mücadele etmiyor, ya da kurşun dahi sıkmadan terk ettiğimiz, suriye toprakları, e hani kutsaldı bu vatan? yoksa vatan haini miyiz?
kısmen doğrudur.
neticede insanları bir amaca yönlendirmek gerekir.
kutsallık ya da adına ne tür değer derseniz deyin bu salt toprak parçasına atfedilemez oradaki fiillerinizle ortaya çıkardığınız değerlerle alakalıdır.
bu bağlamda vatana da geçici diyebiliriz meydana getirdiğiniz değerlerede.
zaten dünyanın topu geçicidir, bir oyun eğlence merkezinden başka birşey değildir. fazla ehemmiyet verilmez, aslolan insan olabilmektir.