sağolmasın.. ben 4-5 gün sonra askeri birliğime teslim olacağım.. beni askerliğimin üçüncü-dördüncü ayında terör tehlikesi olan bir bölgeye gönderip de, bunun yerine profesyonel orduya geçmeyip, ben ve ben gibi insanların ölü bedenleri üzerinden kendi koltuklartını sağlamlaştıranlara feda olmasın canım..
hakkımı helal etmiyorum. asla da etmeyeceğim. daha tek bir komutan çocuğu şehit olmazken, veya tek bir komutan çocuğunun, milletvekili çocuğunun askerlik yapıp yapmadığı bile belli değilken (yapanlar da en fazla bedelli olarak 28 gün yapar) vatana feda olmasın canım..
koyun değilim ben. rızam dışında askere alınacağım, rızam dışında, yetersiz bir eğitimle tehlikeli bölgeye gönderilip, acemice öldürüleceğim, sonra da vatan sana canım feda!..
yok öyle yağma. ölmeye niyetli varsa, buyursun. kışlalar onları bekliyor.. benim umrumda değil askerlik.. geçeceksin profesyonel orduya. savaşmayı sevenlere vereceksin en kral eğitimi. maddi desteği. bakayım kalıyor mu terör. tabii o terörü sen çıkarmadıysan..
akıllı olun lan biraz.. terör mecliste asalaklar. siz daha boş milliyetçilikle, küfretmeyle vatan kurtaRIYORSUNUZ. AKLINIZA SIÇAYIM. cephede elime geçseniz. sizi de gebertirim, o terörist piçlerle birlikte. bu kadar beyinsiz olduğunuz için..
türk yapımı en kaliteli filmdir. filmde en çok dikkat çekebilecek yerlerden birisi ise komutan ile teröristin yaptığı telefon konuşmasıdır ve filme anlam katan sahnedir.
edit: verdiğim youtube linki kısa bir süre önce çalışmaktaydı fakat şu an çalışmadığından dolayı kaldırdım. videoyu başka yerde bulamadım.
insanoğlu doğar ve ölür. bu iki eylem arasındaki süre zarfında ise yaşar. son günlerde sözlükteki açılan başlıklardan ve yazılan entrylerden kendi şahsıma çıkarttığım sonuçtur. çünkü benim yaşamak için sebeblerim olduğu gibi ölmek içinde sebeblerim var. çünkü benim yaşama sebeblerim aynı zamanda ölme sebeblerimdir. şerefim, namusum, vatanım, dinim, imanım ve sevdiklerim için yaşar, ve gene aynı değerler için ölürüm. yani ben ölmemek için değil ölmek için yaşarım. değil israil bütün dünya bir olup üstümüze gelse ya ölürüz yada öldürürüz. vatan sağolsun. anlaşılan bazı yazar arkadaşlar vatan sağolsun derken sadece askeri personelin söylemesi gerektiğini veya sadece askeri personele söyleneceğini düşünüyor. lakin unutmayalım ki; biz bu ülkeyi bu vatanı milli mücadele vererek kadını, erkeği, yaşlısı, genci, çoluk çocuk verdik. çok eski değil yaklaşık 100 yıl kadar önce.
iki güne bir verilen şehitlerimizin ardından cenaze törenlerinde sıkça söylenen teselli cümlesidir.büyük başlar çıkar oraya derler vatan sağolsun yüzlerinde ne bi ifade ne bişey tabi vatan sağolsun olacakta.
orhan gencebay'ın son albümü berhudar ol'da yer alan türkü formatındaki mükemmel şarkısı. hele orhan abimizin "hakkını helal et ağnammm" deyişi vardır ki orhan genbay'ın neden farklı olduğunu çok güzel anlatır bize.
Yağlı kurşun yedim giderim
Genç yaşımda buymuş benim kaderim
Hakkını helal et anam
Ağlama hiç dayanamam
Ölüm Allah'ın emri
Herkeslere selam olsun
Vatan sağ olsun
Ben ölsem de can dostlarım var
Kanımı arkamda komazlar
Hakkını helal et anam
Ağlama hiç dayanamam
Ölüm Allah'ın emri
Herkeslere selam olsun
Vatan sağolsun, Vatan sağolsun
bazen düşünmeden edemiyorum sevgili sözlük, "vatan sağolsun" diyen analar babalar mı ödeyecekler bedeli hep? evlatlarını gömmek zorunda kalmamalı hiçbir ana, hiçbir baba.
düt: sınıra 2 saat uzaklıkta teröristlerin kampı varmış diyorlar hep. bu kadar yakındaysa ve bu kadar terörist sızıyorsa sevgili(!) dostumuz, müttefikimiz abd istihbarat vermemezlik etmez değil mi? recep bey burdan sesimizi duyar mı acep? duymayacaksa açıkça mertçe söylesinler de milletçe biz de çömelelim madem.
büyüklerimiz çömelmişken bize ayakta dimdik durmak caiz değildir. di mi hafız?
evladını kaybeden birinin ne yaparsa yapsın içten söyleyemeyeceği cümledir. 9 ay karnımda taşıyacağım, her sorunuyla ilgileneceğim, yetiştireceğim, canımdan bir parça olan kutsalımı kaybedeceğim ya hu ne vatanı?
vatan toprağına emanet edilenlerin boşuna canlarını feda etmediklerini gösteren söz. vatan sağolsun denmediği gün savaşı kazanacaklarını bildiklerinden pekeke'li dingilleri rahatsız eder.
murat ince şiiridir. vatan sağolsun
ve körsem ve sağırsam,
duymuyorsam gözlerini,
tutmuyorsam ellerini,
bu seni unuttuğum,
anlamına gelmesin be leylam
yankısız, sesimi duysana,
yüreğine yolladığım sesimi,
az biraz anlasana,
yollarına, beni, canımı saldığım,
ne olur artık kapımı çalsana,
sevgiyi yazdığım dağlara, yıkasana kanımı,
az biraz koşsana,
unuttuğun beni, bir kere sorsana
vatan sınırında kandayım, bir mektup yazsana,
kör oldu gözlerim, görsene
az biraz sen de solsana,
emanet ettiğim sevgiye, sahip çıksana.
tel örgüde takıldı kaldı parmaklarım,
parkamda, resimlerin, mektupların,
dizimden altı ayaklarım,
mayında kaldı, en güzel yanlarım.
arasana, sarsana, olsana, duysana,
az biraz sen de solsana,
yollara düşüp, yaramı bulsana,
canım ateşte, bir iki satır yazsana
tam üç ay oldu senden haber alamadım,
üç gündür gözlerim açık,
canım her yer inan karanlık,
ateşe düşmüşüm, pusuya gelmişim, saymadım
dün hemşireyle konuştuk,
çavuş osmanı sordum,
şehit oldu, vatan sağ olsun, dedi
ve durdum
ve sustum
dondum!
anlıyorsun değil mi?
karanlık!
birde kılıç yarası,
yürek sızısı,
çavuş osman acısı
duyarsın bilirim,
bilirim, bir yol var yüreğine,
bir gün, koşarsın bilirim,
çavuş osman böceklerle, kurtlarla, haşır neşir,
toprağa kan olmuş akar,
bilirim, her yer karanlık
ve can susar
dün hemşireyle konuştuk,
üç aydır yoğun bakımdaymışım,
sıkça leyla diye sayıklıyormuşum,
tam üç aydır karanlıktaymışım.
bir sigara istedim,
ucuna seni koydum,
yaktım doyunca
duman duman sen doldun yüreğime,
yandı yürek, bir içimlik sigarada,
sen ağla da, ben susayım diyecektim
ama yoktun leyla
vatana bir değil bin osman,
bir ben değil, bin mehmet,
kurban olsun
akacaksa dizlerimin altından,
oluk oluk kan,
şehitler ıslansın leyla
şehitler yıkansın,
söyle anama, sakın ağlamasın,
görmüyorum diye,
koşamıyorum diye,
anam, ama anam, sakın yanmasın
biliyor musun geldi bir kere başa,
geldi bir kere yara,
kan kussam da her sabah
ve her sabah pansumanda olsam da,
yansam da
kör olsam da,
koymuyor be leyla
senin aramayışın, sormayışın kadar
ve acıtmıyor karanlıklar, yokluğun kadar
geldi geçti de leylam,
tel örgü içinde karanlığa düşen gözlerim,
bir kere daha topa vurmadan kopan dizlerim,
inan leylam.
geldi geçti de,
ne aramayışın, ne sormayışın,
ne de bir iki satır yazmayışın,
hiçbir şey koymadı da leylam
parkamdaki resimlerin mektupların
duydum, şarapnel parçalarında ezilmiş,
ben gibi yanmış be leylam.
geldi geçti de,
aktı toprağa kanımda,
sen gelmedin de, bir kere sormadın da,
bir iki satır yazmadın da,
ben yine solmazdım da,
dün öğrendim, parkamla kül olmuşsun leylam
karanlığımda bir yol buldum
ay yıldız, kıpkırmızı bir can buldum
gülümsüyordu çavuş osman
vatan sağ olsun mehmetim, diyordu
bir de sarılıyordu, yürek hoplatan
bir de bayrak diyordu, çavuş osman.
ve toprak
ve bayrak, diyordu,
ince bir sızı düşüyordu, yüreğime
ayaklanıyordum, koşuyordum
kurşun üstüne
kurşunlar üstüne
bir can bir can daha var, osmanım
daha ben ölmedim, diyordum
yağmur gibi yağan kurşunlara, koşuyordum
leylam unutsa da mevlam unutmadı
biliyorum osman biliyorum diyordum
ve koşuyordum düşman üstüne
karanlık içinde
hemşire, mehmet mehmet diye uyandırmıştı
tam üç ay oldu bitti mehmet diyordu
bitti aslanım diyordu, diyordu da gözleri hiç susmuyordu
ellerim yüzüm ıslanmıştı
leyla dedim, çavuş osman dedim
bitti aslanım bitti mehmetim
vatan sağ olsun diyordu
vatan vatan vatan sağ olsun.