Erzurum'daki halk direnişin kadın kahramanı Nene Hatun'un "“Evladım anasız yaşayabilir fakat vatansız yaşayamaz” lafını anımsatmıştır. şartların farklılığı düşünülünce biraz zorlama bir alıntı olmuş gibi.
yüzlerce yıldır aynı masallarla insanları kandırdılar. askerler öldü, kazanılan zaferlerden sonra zenginler kaymağını yedi. halk öldü, yapılan devrimlerden sonra egemenler kaymağını yedi. bana bir tane zengin çocuğu, bürokrat çocuğu şehit gösterin. yanlış anlaşılmasın, sadece türkiye için konuşmuyorum. bu düzen bütün dünyada böyle. artık bu masallar miadını doldurdu. 21. yüzyılda insanlar devletmiş milletmiş bu kavramlarla fazla ilgilenmiyorlar. ölmek yerine yaşamayı seçiyorlar. benim bir tane hayatım var, onu da yaşayamadan ölüp gittikten sonra ne yapayım öyle vatanı? çocuklarımız için çocuklarımız için deyip durdular. ne çocuklarmış be; yüzyıllar geçti, nesiller geldi geçti, hala daha o çocuklardan bize bir türlü sıra gelmedi. selçuklu'dan beri bin yıldır bu topraklardayız, bakıyorum da bin yıldır millet olarak acı ve sıkıntıdan başka birşey yaşamamışız. refah içinde bolluk içinde geçen tek bir dönemimiz yok. benim düşüncem vatansız yaşanabilir ama aç yaşanamaz. bundan sonra karnım nerede doyuyorsa vatanım orasıdır. bu hayatta hiçbir şey için de ölmem.
karnımız açsa ve bir şey yapabileceklerin sikinde değilse vatan olsa ne olur? anca yeni bir atatürk bekler bu bir şeyler yapmaya aciz milletim anca o olur.