doğru düzgün bir şey söyleyemeyen insanların ülkesini savunan herkese vurduğu damga. güzelim; hele şuraya kaydadeğer birkaç cümle yaz da öyle başla çamur atmaya; hadi bakayım..
vatan ve millet kavramlarını bilen, "sakarya" diyince içinde, milli tarihine olan saygısından dolayı biraz da olsa kıpırtı olan kişilerin dillerinden düşürmedikleri söylemlerdir.
bunun yanında, sadece "vatan, millet, sakarya" demez, bilimsel ve siyasi açıdan da bu kavramları zenginleştirmek ve ilerletmek için çalışırlar.
ama kediler, uzanamadıkları ciğere mundar demektedir.
işine gelmeyenler laflar edilince haramiler, yardakçılar ancak tek bir slogan ile kitleleri kandırır;"vatan, millet, sakarya!" işte bu slogancılığın zihniyetinde olan vatansever olduğunu iddia eden gerçek vatan hainleri, çekip gitmeliler artık bu ülkeden, en azından düşünceleri. hayır, yıllar önce onlarca kişinin katili oldunuz, vatanı el birliği ile ona buna sattınız anladık ama insanlık namına bu gerçek bölücüler düşüncelere vatan etsinler, yoksa vakit çok geç. gerçek yurtseverlik, tam bağımsız demokratik türkiye ile olur yoksa 12 eylülcü vatan millet sakarya ile değil.
atatürk milliyetçiliğini direkt yozlaşma olarak tanımlayanların çamur için kullanmaktan artık yorulmaları gereken slogan. dinleye dinleye ben yoruldum yeminle.. ayrıca dut yemiş bülbül görmek isteyenler; savunduğunu erkekçe söyleyemeyenlerle bir sohbette bulunarak bu büyük şansı elde edebilirler.
sakarya meydan muharebesi için eksikleri olan ve bu eksikliklerini giderebilmek için hazırlıklarını sürdüren ordu'nun, "seferberlik" adı altında, halktan tahsis edeceği bir takım temel ihtiyaç ve gereçlerin talebi öncesinde oluşturulmuş bir slogan desek, yanlış olmaz. milli duyguların kabarmasına vesile olması için kullanılmış bir söz.
zira sakarya, son kaleydi. düşman ordusu'na karşı meclis'in önündeki son engel de diyebiliriz.
nitekim bu söz, amacına ulaşmıştır ve halk sorgusuz sualsiz devlet'in ve ordu'nun talep ettiği tüm ihtiyaçları elde avuçta olduğu kadarı ile temin etmiştir. düşmanın denize sürülmesinin ve kurtuluşun akabinde devlet, halktan aldıklarını geri vermiştir.
bahse sözün dayandığı emirlere ise, tekalif-i milliye adı verilmiştir.
yurtseverlik kavramını bile bok edecek kadar kalitesiz insanların, karşı çıktıkları görüşleri dahi doğru düzgün bilmeden, vatandaşlık bağıyla bağlı olduğu bu ülkeyi nasıl bölebileceklerini zeytinyağı gibi meydana çıkarma gücüne sahip slogan. o 100 yılda bir üretilen fikir sayesinde " özgürlük " adı altında bölücülük yapıyosun; kendine saygın yok; bari ona saygı duy!
şekilde görüldüğü gibi hiçbir ülke böyle bol laf salatalı gazlarla bir yerlere gelemez, bu yüzden bana gayet saçma gelen söz. buyrun buradan yakın o zaman: (bkz: vatan millet sıkar ya)*