Türklüğünün gereğini yerine getiren Türktür. Bu Türkler Türklüklerinin gereğini ömür boyu yerine getireceklerdir. Onlar için vatan şehit kanı ata yadigarı demektir. (bkz: bilmem anlatabildim mi)
ülkenin hala bölünmediğini varsayarak yapılan tesbit. ülke bölüneli yıllar oldu ama kimsenin haberi yok. önce sol sağ diye böldüler. yıllarca memleketi birbirine siktirttiler. sonra laik-dindar diye böldüler millet laikliğede dinede düşman oldu. oda yetmedi kürt-türk diye böldüler. ülke 30 yıldır huzur yüzü görmedi kürt-türk diye diye. hayatta olmaz dediğim olmasın imkan vermediğim son bölünme ise malesef atatürk'ümüz üzerinden gerçekleştirdiler. her grup atatürk'ün gerçek sevenleri kendileri olduklarını iddaa etmeye başladılar. onun adını kullanarak siyaset yaptılar. bir grup dine sarıldı siyasette. bir diğer grupda ırkını överek aptal yerine koymayı seçti.
siz hala bu ülkenin bölünmediğini mi düşünüyorsunuz? bölünmek sadece sınır bölünmesiyle olmuyor. herkes birbirini aşağılıyor ve farklı düşüncelere tepeden bakıyorken daha bine bölünürüz biz.
bu vatan bölünmez diye bağırmakla biji kürdistane diye havlamak arasında psikolojik olarak pek bir fark yoktur.
çünkü ikiside insanlarda bir korku ve aynı korkuyu yaratır.
beraber yaşama arzusunu bi meydana toplanan 20 30 köpek molotofla bozamaz.
o yüzden rahat olun ey kardeşlerim.
siz sakin olun ki bu milletin başı hep göğe yükselsin diyebileceğim bir önermedir.
atatürk' ün istiklâl savaşında binlerce şehit vererek, türkiye sınırlarını o şehitlerin kanlarıyla çizip, kimsenin bu sınırları değiştiremeyeceğini bilen türk' tür.
2000 yıldır bulunduğu topraklarda şehir dahi kuramamış toplumlara ters gelecek türktür. türk için "vatan" 10 bin yıldır kutsaldır zira. türk'ün vatanı var, böldürmüyor, onun için kutsal ki başı göğe eriyor.
Sanırım en güzel cevap bazilarinin coktan unuttugu su mısralarda saklı:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!