Biraz önce aldığım bir haberle tekrar hatırladığım şey.
Babaannemi çok severdim, tek torunuydum. O da beni çok severdi. Hatta o kadar ki, büyüyüp eşek kadar olduğum vakte kadar üvey olduğunu anlamadım. Zerre kadar hissettirmedi kadın, duyup öğrendim. Yaşadığım şoku hâlâ hatırlarım. Neyse bunlar ayrıntılar. Bir gün durduğu yerde bana dedi ki "kızım, ben senin düğününü göremem. Evlendiğin zaman gelinliğinle mezarıma gel, karşıda dur, ben seni, ne kadar güzel bir gelin olduğunu göreyim. Bu sana vasiyetim". Gözleri de dolmuş gibi gelmişti. Tamam dedim o zaman, ölümü kim düşünüyor, hele de küçük yaşta.
Rahmetlinin cenazsine yetişemedim. Söyledikleri sonradan aklıma geldiğinde nasıl içim yandı anlatamam. Ne zaman aklıma gelse gözlerim dolar, şimdiki gibi. Demem o ki, vasiyet böyle bir şey işte. Para, mal, mülk; elde edilebilir şeyler onlar. Gönül bağı kurduğun birinin son isteğini yerine getirmekse bambaşka.
2020 felaketlerine karşı herkesin ne olur ne olmaz diyerek hazırlaması gereken evraktır. yolda yürüyen adamın kafasına kedi düşen bir yılda yaşıyoruz. bunu yıllar sonra birisine anlatsan dalga geçiyorsun der. Öyle bir dönemden geçiyoruz işte.