varoluşsal depresyon

    15.
  1. Sürekli yaşamı sorgulama durumu. Yaşamı, neden yaşadığımızı,hayatın anlamı, ölüm sonrası, yani şuan olan yaşam mücadelemizin nedenini sorgulamaktır. Bazen bu düşünceler ve sorgulamalar günlük hayatta hat safaya çıkar ve bir anlık varoluşsal kriz yada bunalım olur.
    2 senedir içinde bulunduğum durumdur. her gün kafamda teolojik tartışmalar, sorular ve saçma sapan adet ve gelenekler çarpışması olur. Her hafta da 1 kez gelir fakat ilk kez son 20 gün yoktu ve şaşırarak umarım gitmiştir dediydim. fakat bügün yine geldi, yıllık izine çıktı herhal. her zaman kendi varoluşuma küfrettiğim durumdur.
    10 ...
  2. 23.
  3. Şeyhim beni 70'lere ışınla,
    3 milyar saniyem bitmeden önce.
    Sonsuzluğu bükeyim, kalan ömrümce.
    Tasavvuf strese iyi geliyor bence.

    Şeyhim adım kara listede, eyvah!
    Görünmüyor hicret yolunda vaha.
    Açamam, açamazsın, açılmaz şeyhim,
    Sıfırın içine bir delik daha.

    Şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti.
    Yaş kırk oldu kırklara karışamadım.
    Ben defterden sildim ölümsüzlüğü,
    Şeyhim kainata alışamadım.
    10 ...
  4. 21.
  5. bu dünya ne tuhaf
    alışamadım bir türlü denize,
    beş kıtaya, insan sesine.
    her gün yeniden düşünüyorum hepsini.
    alışamadım desem doğrudur
    ellerime.

    melih cevdet anday
    8 ...
  6. 13.
  7. ölmeyi değil hiç doğmamış olmayı dilemektir.
    7 ...
  8. 22.
  9. --spoiler--
    ...bu ne çıldırtan denge
    yaprak döker bir yanımız
    bir yanımız bahar bahçe...
    --spoiler--
    6 ...
  10. 10.
  11. (bkz: Rene descartes)
    (bkz: düşünüyorum öyleyse varım)

    Ve (bkz: Jean Paul sartre) nin cevabı:
    "Eğer düşündüğünüzün farkındaysanız, o farkındalık düşünme sürecinin bir parçası olamaz; dolayısıyla, bilincin farklı bir boyutu olması gerekir. Ve "ben" diyen de o farkındalıktır. içinizde düşünceden başka bir şey olmasaydı, düşündüğünüzü dahi bilemezdiniz. Rüya gördüğünün farkında olmayan biri gibi olurdunuz. Rüya gören kişinin, rüyadaki imgelerle kendini tanımlaması gibi, siz de kendinizi düşüncelerle tanımlardınız. Birçok kişi halâ bu şekilde yaşamakta, uyurgezer gibi ortalıkta dolaşmakta, uyuduğunu dahi bilmemekte, sürekli olarak aynı kabus gerçekliği yeniden yaratan zihin yapısının tutsağı olmaktadır.

    Rüya gördüğünüzü bildiğinizde, rüya içinde uyanıksınız demektir."

    Ve tabi ki (bkz: Franz Kafka) :

    "Anlamaya başlamanın ilk belirtilerinden biri ölme isteğidir."
    4 ...
  12. 6.
  13. 5.
  14. Ergenken ve bana dikte edilen dine körü körüne inanırken düşünürdüm, neden gelmiştik biz bu dünyaya? Hadi Adem ve Havva cezalandırıldılar diyelim. Biz neden bu cezayı devam ettiriyorduk diye aklıma takılırdı. Neyse bu amacı bulmanın çaresini tek bir dinde yani müslümanlıkta ararsam çok hoş ve faydalı bir içeriğe ulaşamayacağımı fark ettim. tabi ki sadece dinde ararsam bu hayat amacını, nedenini bu da pek verimli olmazdı. bu yüzden ben de karar verdim, neden dünyaya geldiğim hakkında bir fikir sahibi olana dek ölmek istemiyorum. Daha ne incil'i okudum, ne kuran'ı bitirdim, ne tevrat, deist, ateist manifestolarını okudum. Bu yüzden dinsel acıdan bir kararsız ve homosapienim. Peki, bunu size niye anlatıyorum? Çünkü malesef bir psikoloji öğrencisi olarak size psikoloji bu depresyonun çözümünü sunuyor diyemiyorum. Psikoloji sizin bu düşüncelerinizi işlevsiz olarak tanımlayıp, bunları halı altına itmeye çalışıyor. Eğer böyle bir depresyona sahipseniz, size tavsiyem kendinize bir amaç bulun. Bunu yaşamadan ölmeyeceğim diyebileceğiniz bir amaç. O amacı gerçekleştirene kadar hayatta kalabilirsiniz böylece.
    3 ...
  15. 7.
  16. yaşam, özgürlük, ölüm, inanç, hayatın anlamı ve sonu gibi sorular karşısında filozofu gerim gerim geren bir durumdur.

    (bkz: Varoluşçu bunalım)
    3 ...
  17. 20.
  18. Bende kronik versiyonu mevcuttur, laf olsun, hava olsun diye söylemiyorum. Keşke ben de musmutlu olabilseydim.

    Bana sorulsaydı eğer hiç bu dünyaya gelmek istemezdim.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük