almancası "warum ist überhaupt seiendes und nicht vielmehr nichts?" olan, martin heidegger'in hikmet dolu sözüdür. "metafiziğe giriş" adlı eserin ilk bölümünün ilk cümlesidir. heidegger bu soru için şunu söyler:
tahminen bu soru sevilen bir soru değildir. bu besbelli, tüm sorunların ilkidir.
martin heidegger bahsettiği ilklik zamansal olarak ilklik değildir, mahiyet ve sorgulamalar yönünden ilkliktir.
bu soruyu bazı kaynaklar daha anlaşılır olması için "ve daha ziyade hiçlik değil" kısmını evirerek "neden hiçlik değil" gibi şekillere sokarlar. fakat bu çok yanlış bir eylemdir. heidegger'in anlatmaya çalıştığı şey de zaten bu anlam karmaşasıdır. yani cümle zaten biçim yönünden absürt bir görünüme sahiptir. bu bilerek ve isteyerek yapılmıştır. hiçlik ve nedenlik yanyana durmaz. hiç olmamışın nedeni yoktur, hiçlik bir sonuç değil, hiçliktir. (varoluşçu felsefeyi dışta tutarak söylüyorum)
ama yine de amaç süslemek veya rastgele kelimeleri sıralamak değildir. hiçlik üzerine konuşmak onu da bir varolan olarak kabul etmektir aslında ve bu çelişik ve anlamsız bir konuşma olacaktır. dolayısıyla bu soruyu şöyle soramayız:
varolan neden vardır ve neden hiçlik yoktur (varolan neden hiçlik değildir)"
öyle ki "varolan neden hiçlik değildir?" ifadesi son derece mantık dışıdır. varolan bir şeye yok demek değildir bu, "varolan" bir şeye hiç olmamış demektir. işte bu yüzden bu soru(n) bu sırıtan görünümde tezahür etmiştir.
edit: bu sorudan kati suretle sıyrılmak mümkün değildir. ne varlık ne de hiçlik üzerine tanım yapabiliyoruz. tek yapabildiğimiz değillemektir. işte bu çıkmazlardan dolayı zaten bu sorun 3.000 yıldır direkt olarak sorulmasa da dolaylı yoldan sorulur ve cevaplanamaz. varolanları neden var kabul ederiz? ya da hiçlik üzerine ne söyleyebiliriz?
Not: kendimden alıntıdır. Başlığı zamanında ben açmıştım. Eski günler...