descartes (1596-1650), ikici (düalist) felsefesiyle varlığın yaratılmış ruh ve madde gibi iki cevherden meydana geldiğini ileri sürer.
a- değişmez cevher: bu tanrı'dır, yaratıcıdır, her an yeniden yaratır. bu, yaratılmamış sonsuz cevherdir.
b- değişir cevher: bu da ruh ve maddedir; bunlar sonludur. yalnız descartes, hobbes ve diğer maddeciler gibi ruhu maddeye, maddeyi de ruha indirgemez. ruh ile madde tam paralellik içindedir; yani ruhtaki bir değişme bedene (maddeye), bedendeki bir değişme de ruha etki etmez. ruh maddeye, madde ruha dönüşmez. burada ruhu düşünce olarak görmek gerekir. çünkü ruhun niteliği düşünmedir. maddenin niteliği ise yer kaplamadır. spinoza, madde- ruh biçimindeki bu ikici anlayışı tek bir varlıkta, bunları kuşatan tanrı'da birleştirmiş; leibniz de onun tek varlığını, maddi olmayan sonsuz, küçük bilinçli varlıklara ( monadlara) bölmüştür. bu nedenle bu iki filozofun açıklamaları monist açıklamalardır.