ontoloji olarak literatürlerde gecer varlık bilimi de bizler deriz geçeriz. düşünülenlerin somut olarak hissedileceği duyularla algılanabilmesini ve var olup olmadıklarını inceler.
varlık var mıdır?
varsa ne olarak vardır?
valığın türleri nelerdir?
acaba sadece maddi valıklar mı vardır, yoksa tinsel varlıkların da varlığından söz edilebilr mi?
eğer bu iki tür varlık varsa, aralarındaki ilişki nedir?
varlığın temel karakteristikleri nelerdir?
oluş, hareket bir varlık mıdır?
... diye kendine bi sürü soru sorar varlık felsefesi.
tanım: fiziksel ve zihinsel varlık türlerinin en genel özelliklerini soruşturan bir tür inceleme.
"düşünüyorum, öyleyse varım. oldukça makul. fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: düşünen bir adamı düşünüyorum. düşündüğümü bildiğim için ben varım. düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. böylece o da benim kadar gerçek oluyor. bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. o gerçek ben ise bir düş oluyorum."
Varlığın özünü araştıran ve tarih boyunca tüm insanlığın en merak ettiği sorulara cevap arayan felsefedir. Özellikle filozofları derinden etkileyen, bir çok değişik cevaba konu olan bu durum henüz tatmin edici bir cevaba ulaşamamıştır. Insanoğlunun merakı ve hayata olan endişesi sebebiyle varlığı var eden 'şey' in tanırı olduğu çok yaygın bir önerme olduğu gözlemlenmektedir.
Varlığı konu olarak ele alan felsefe, genel bir varlık kavramı üzerinde durur. Varlık, evrende varolan herşeyin ortak adıdır. Buna göre varlık, insan bilincinin dışında ondan bağımsız olabileceği gibi, insan bilincinin içinde, zihne bağımlı olarak da bulunabilir. Örneğin, ağaç, kalem, ev gibi nesneler insan zihninden bağımsız olarak varolan gerçek varlıklardır. Bu tür (gerçek) varlıklar zamana ve mekana bağlı olarak değişir, gelişir ve yok olabilirler.
aslında en çok kafayı tırlatıran burasıdır. ben felsefecilerin burada kafayı yediğini düşünüyorum. zordur, bir süre sonra varlığının zihninde kayboluşunu bile izlersin.
fazla kaptırmayın kendinizi bunlara gidin sudoku çözün.
varlık felsefesi hakkında bir bilgim yok fakat.
irvin d. yalom'un Varoluşçu psikoterapi kitabında ki tanımını aklıma getirmiştir.
insanın var olduğundan oluşan endişeleri kapsayan bilim dalı gibi bir şeydi. Ana fikiri buydu ama sarf ettiği kelimeleri anımsayamadım.
