"dağları delemesen de efsanelerdeki gibi, önüme dünyanın zenginliklerini seremesen de, adıma heykeller dikemesen de, sayfalar dolusu şiirler yazamasan da, yine de var olduğunu bilmek bile yeter bana, var olman yeter, varlığın yeter" diyen, sadece sevginin yettiği, teslim olmuş bir ruh ürünü söz.*
Ben seni çok sevdim
Deliler gibi
Bu büyük aşk ancak toprakta biter
Ne bir selam gönder ne halimi sor
Olsun be güzelim varlığın yeter
Zorla yaşıyorum senden uzakta
Her dem azrail gelip canımı ister
Boynumda bir ilmik ecel tuzakta
Olsun be güzelim varlığın yeter!
Sen mutlu ol başka bir şey istemem
Acıyı kederi inan dert etmem
Ölüme koşarım beni bekletmem
Ölürüm güzelim varlığın yeter
Zorla yaşıyorum senden uzakta
Her dem azrail gelip canımı ister
Boynumda bir ilmik ecel tuzakta
Olsun be güzelim varlığın yeter!
arabesktik filan bi zamanlar. "arabeks" olduğunu iddia eden arkadaşlar da yok değildi. saçlar briyantinli, yazın cayır sıcak akşamlarında, uzun kollu gömlekli... hafiften de salaktık sanki. (hafif mi?) ilk tütünler, etiller, boydan büyük sevdalar, debelenmeler, iç çekişler... güzeldik ama yine de. ne bileyim. güzeldi bu şarkılar da. üzerdi. o zamanlar üzülmek bile güzeldi.
Bir rakı sofrasinin olmazsa olmaz şarkisir. Pek bilinmeyen derin arabesktir. Hüseyin tatlı söyler. Hemen pesinden bir ateşe Attın beni gelir kamuran akkor'dan. Rakı doldur eksilmesin..