- çok güzelsin, kiminlesin?
- teyze beni benimle bırak.
- ben gözlerden anlarım var senin sevgilin, falında da çıktı boyu boyuna delikanlı.
- ya teyze istemiyorum ben öyle şeyler. kendi ayaklarım üstünde duruyorum.
- nişan yüzüğümü o aaaa, vallahi nişan yüzüğü. (hala fincana bakıyor ne halt yemeye fincanı bu nine eline geçirdiyse, yurt dışı de lan bana, motosiklet de, yarış de, at de. ama murat deme.)
- teyze tamam yıkayayım da tez zamanda olsun. (sonunda kesti sesini) neden vardır diye diretirler anlamam, artık gençler geniş zaten her bokunu iki dakika da anlatıyor, hımmm gençler dedim, yaş erdi kemale tabi teyze de ondan sevgilim var diye diretiyordu zaar. anladım.**
Uzun şekli "vardır senin sevgilin diyen nineye çok yalnızım diye bağırmak"tır.
normalde gidersiniz bir misafirliğe ki bayram vakti çok yaygındır bu soru, "sevgilin var mı" diye sorar teyzeler nineler. Kısa bir sessizlik oluşur, ardından kısık sesle "Hayır" cevabını verirsiniz başınızı eğerek. Ama ardından yineleme gelir "hadi hadi vardır senin sevgilin doğru söyle" diye. Kaşınırlar işte böyle, bizi de düşündürürler, "ulan bu kadar yakışıklıysam neden kimseyi bulamadim, ben mi çok beceriksizim yoksa" diye özgüven çöküşü yaşatırlar. Duygulu biriyseniz "allah belamı versin ki kimse yüzüme bakmıyor, çok yalnızım beğ" diyerek gözünüzde yaş, ağzınızda sarmayla koşarak kaçabilirsiniz o evden.