var olmak

    30.
  1. "ancak zamansallık içinde anlam kazanır."

    (bkz: martin heidegger)
    6 ...
  2. 29.
  3. camus'ün düşündüğü gibi uyumsuz duyguyu dibine kadar yaşamakta değildir ki çok var olmak, yalnızca o değildir.

    kelimelerle anlatamayacağınız duygu durumlarını yaşadığımız kadar çok yaşarız. nasıl, nasıl desem... tek kelimeyle anlatılan hislerin taştığını, büküldüğünü, uzatıldığını düşünün... kelimelerin anlattığından daha fazla, daha yoğun ve exponential.

    kollarımda bazı yıldızlar sönüyor, vücudum hızla genişliyor, kalbimde kara delikler ışığı yutuyor, beynimde zaman duruyor, sırtımda meteorlar parçalanıyor, gözlerimde supernovalar parıldıyor, saçlarımdan yerçekimsel dalgalar uzanıyor, karnımda güneş ısıtıyor, ellerimle kara madde etkileşiyor, ayaklarımda kozmik fon background radyasyonunun kalıntıları ile var oluyorum.

    lacan denedim, anlatamadım işte. denedim lacancım.
    6 ...
  4. 27.
  5. kendimi tükettim. bir çatlak arıyorum, bir boşluk, tekrar var olmamı sağlayacak. içinden sızabileceğim bir çatlak arıyorum. ne garip, var olmak yoluyla veya yüzünden var olamayışıma mahkum ediliyorum.
    6 ...
  6. 41.
  7. "...Belki de var olan her şey, ancak başka bir şey var olduğu için vardır. Hiçbir şey kendiliğinden yoktur, her şey yan yana vardır..."

    (Huzursuzluğun Kitabı - Fernando Pessoa, s.519)
    5 ...
  8. 26.
  9. Her zaman bir şey"de", bir şey "için" var olmaktır. Var olmak fiili tek başına bir fiil değildir, var olmak tek başına bir var olmak olsa idi varoluş olmaz yalnızca bir mevcut-olma olurdu.

    "insanın elindeki telefonla ilginmesi" ne demektir? O insanın elindeki telefonda var olmasıdır.

    "insanın 'ğ' nesnesini bilmesi" ne demektir?
    O insanın 'ğ' nesnesinde var olmasıdır.
    --

    "insanın bir yere gidiyor olması" ne demektir?
    O insanın o yerde var olmak "için" 'yolda gidiyor olarak' var olmasıdır.

    Bilincin yönelme olmaksızın varlık göstermeyeceği gibi, var olmak da bir şeye yönelik olmadıkça var olmak değildir.

    Var olmak yalnızca "var olmak" kalıbıyla görünmez. "Dır,dir" ekleri var olmak kelimesinin başka bir formudur. Her cümlede açık veya gizli olarak bir "dır" vardır.

    "Ben masanın üzerindeyim(dir)" cümlesindeki -gizli- "dir" benim masanın üzerinde var olduğumu ifade eder.

    Bu ontolojik serimlemenin kapsama alanını biraz genişletip "sevme"nin (bir insanı sevmenin) ne olduğuna ilişkin de bu formülasyonla bir şeyler söylenebileceğini düşünüyorum:

    Ama öncelikle belirtmem gereken şey var olmak bir şeyde ve bir şey için var olmak olsa da insanın tüm varlığı ile orada olması demek değildir. Yani bir nesneyi bilme, o nesnede var olmak olsa da o nesneye bürünmek değildir ve bir şeyin için var olmak, o şey için insanın tüm varlığı ile ona yönelik bir nesne olması demek değildir. Eğer bir şeyde ve bir şey için var olmak tüm varlığımız ile o şeyde var olmak ve o şey için var olmak olsaydı, biz birer "araç nesnesi" olurduk.

    Şimdi sevmeyi düşünürsek. Her sevme bir şeyi sevmedir. Her sevme bir şey için sevmedir. Var olmak hep bir şeyde var olmak ve bir şeye yönelik (bir şey için) var olmak olduğundan;

    Sevmek, sevilende var olmaktır.
    Sevmek, sevilen için var olmaktır. (Bu adanmışlık değil, o sevilende var olabilmek için o sevilen için var olmak demektir; adanmışlık boyutu ontik ve kişiye bağlıdır.)

    "Sevmek, sevilende sevilen için var olmaktır."
    4 ...
  10. 45.
  11. 32.
  12. Düşüncede yer işgal etmektir.
    3 ...
  13. 31.
  14. Yaşadığın an pek bi anlamı yok diyor yani. Haklı.
    3 ...
  15. 35.
  16. Cesaret isteyen ve kişinin kabul etmesi gereken yol.

    Var olmadan başkalarını sevemez ve kabul edemezsiniz. Şehveti,arzuyu,hazzı,dürtü ve istekleri hissedin. Böylece bunlar sizi varlık dahilinde tamamlar. işte o zaman her bakış her dokunuş ve her ses size haz verecektir.

    Ve ekliyoruz, ben var mıyım? O hâlde neler yapabileceğinizi göstermeli ve bunu ispat etmelisiniz. Varlığınızı ebedi olan ilahî ruh ile taçlandırın.
    3 ...
  17. 17.
  18. tüm insanlığın yegane çabasıdır var olmak ve var olduğunu ispatlamak, sanki marifetmiş gibi...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük