Her zaman bir şey"de", bir şey "için" var olmaktır. Var olmak fiili tek başına bir fiil değildir, var olmak tek başına bir var olmak olsa idi varoluş olmaz yalnızca bir mevcut-olma olurdu.
"insanın elindeki telefonla ilginmesi" ne demektir? O insanın elindeki telefonda var olmasıdır.
"insanın 'ğ' nesnesini bilmesi" ne demektir?
O insanın 'ğ' nesnesinde var olmasıdır.
--
"insanın bir yere gidiyor olması" ne demektir?
O insanın o yerde var olmak "için" 'yolda gidiyor olarak' var olmasıdır.
Bilincin yönelme olmaksızın varlık göstermeyeceği gibi, var olmak da bir şeye yönelik olmadıkça var olmak değildir.
Var olmak yalnızca "var olmak" kalıbıyla görünmez. "Dır,dir" ekleri var olmak kelimesinin başka bir formudur. Her cümlede açık veya gizli olarak bir "dır" vardır.
"Ben masanın üzerindeyim(dir)" cümlesindeki -gizli- "dir" benim masanın üzerinde var olduğumu ifade eder.
Bu ontolojik serimlemenin kapsama alanını biraz genişletip "sevme"nin (bir insanı sevmenin) ne olduğuna ilişkin de bu formülasyonla bir şeyler söylenebileceğini düşünüyorum:
Ama öncelikle belirtmem gereken şey var olmak bir şeyde ve bir şey için var olmak olsa da insanın tüm varlığı ile orada olması demek değildir. Yani bir nesneyi bilme, o nesnede var olmak olsa da o nesneye bürünmek değildir ve bir şeyin için var olmak, o şey için insanın tüm varlığı ile ona yönelik bir nesne olması demek değildir. Eğer bir şeyde ve bir şey için var olmak tüm varlığımız ile o şeyde var olmak ve o şey için var olmak olsaydı, biz birer "araç nesnesi" olurduk.
Şimdi sevmeyi düşünürsek. Her sevme bir şeyi sevmedir. Her sevme bir şey için sevmedir. Var olmak hep bir şeyde var olmak ve bir şeye yönelik (bir şey için) var olmak olduğundan;
Sevmek, sevilende var olmaktır.
Sevmek, sevilen için var olmaktır. (Bu adanmışlık değil, o sevilende var olabilmek için o sevilen için var olmak demektir; adanmışlık boyutu ontik ve kişiye bağlıdır.)
kendimi tükettim. bir çatlak arıyorum, bir boşluk, tekrar var olmamı sağlayacak. içinden sızabileceğim bir çatlak arıyorum. ne garip, var olmak yoluyla veya yüzünden var olamayışıma mahkum ediliyorum.
insanı çıldırtan bir olmaktır. Düşünün sürekli varsınız yıllarca işe gidip yemek yiyip tuvalete gidip hastalanip savaşa girip duruyorsunuz. Bir gün de ölüyornuz ve şanslı iseniz vir cennete sonsuza kadar degilseniz cehennemde. ..
Mesela cennet cehennem değil. Ne olursa olsun var olacak ve bitneyeceksiniz. Hayat. ..
camus'ün düşündüğü gibi uyumsuz duyguyu dibine kadar yaşamakta değildir ki çok var olmak, yalnızca o değildir.
kelimelerle anlatamayacağınız duygu durumlarını yaşadığımız kadar çok yaşarız. nasıl, nasıl desem... tek kelimeyle anlatılan hislerin taştığını, büküldüğünü, uzatıldığını düşünün... kelimelerin anlattığından daha fazla, daha yoğun ve exponential.
kollarımda bazı yıldızlar sönüyor, vücudum hızla genişliyor, kalbimde kara delikler ışığı yutuyor, beynimde zaman duruyor, sırtımda meteorlar parçalanıyor, gözlerimde supernovalar parıldıyor, saçlarımdan yerçekimsel dalgalar uzanıyor, karnımda güneş ısıtıyor, ellerimle kara madde etkileşiyor, ayaklarımda kozmik fon background radyasyonunun kalıntıları ile var oluyorum.
Cesaret isteyen ve kişinin kabul etmesi gereken yol.
Var olmadan başkalarını sevemez ve kabul edemezsiniz. Şehveti,arzuyu,hazzı,dürtü ve istekleri hissedin. Böylece bunlar sizi varlık dahilinde tamamlar. işte o zaman her bakış her dokunuş ve her ses size haz verecektir.
Ve ekliyoruz, ben var mıyım? O hâlde neler yapabileceğinizi göstermeli ve bunu ispat etmelisiniz. Varlığınızı ebedi olan ilahî ruh ile taçlandırın.
Var olmak algılamaktir der filozoflar. Varlık ise bize göre olasılığa gelmektir. Yani diğer Bir değişle mümkün olmaktır.
Aslında geçmiş ve geleceğin önemi Yok. Hataa şuan bile önemli değildir. Çünkü hiç biri senin mümkün olman kadar önemli değildir. Matrix te kaşık aslında yok derken aslında hiç Bir şey mevcut değildir. Sen sadece onu algılar ve oda seni algılar. Dolayısıyla var olmak bir ayrıcalıktır. Sen varsın gerisini önemseme.
Marcus der ki, yaşadığın her şey geçecek.gecmesi için yaşamak zorundasın der.
O yüzden asla kızma ve kibirlenme. Boş ve amaçsız insanlara aldırma. Varlığına ve daima kendine saygı duy. Kendini asla bırakma. Ve dünyanın aptal zevklerine kapılma. Kadına ,erkeğe aşka ,paraya ve mala yönelme. Çünkü hepsi baktığında gördüğün ama sabun köpüğünden farksızdir.
ya hiç var olmasaydı o zaman bir yokluk olacaktı. peki yokluk nasıl olacak, daha varlık bile olmadan yokluk nasıl olabilir. yokluk ya da varlık biri olmadan nasıl anlam kazanabilir ki...
dinde, bilimde ağlasın dursun şu soruya en ufak bir mantıklı cevapları yok.
biri big bang, diğeri ol dedi oldu deyip sıvışıyor...
"oykumde bir sure konuk olacak, sonra beni yeniden yuz ustu bırakıp gidecektin..." ________________________________________________________________
yuzyıllardır konusmamıs gibiydi. soyle bir hatrını sorsan da derdini hakikaten anlatsa gibi bir arayıs icindeydi. dakikalarca, saatlerce..
-gercekten kotu gorunuyorsun. (baslangıc icin kotu bir secim yaptım sanırım.)
durdu, bir sigara yaktı. sigarası oldugu surece guvendeydi. anlatmaya guc bulurdu.
birbiriyle baglantısız cumleler sıraladı. tekrar durdu. devam etme gucunu her zamanki gibi kendinde bulacaktı.
-seni anlamıyorum. neden bu kadar garip/gereksiz/detay seylere kafanı takıyorsun?
sessizligindeki guc yerini kararsızlıga bıraktı. kendini guvende hissetmedigi zamanlardaki gorunmezlik pelerinini ustune gecirmisti:
-"bir adam kumsaldaki bir tabelanın uzerine bir yazı yazmıs. diger bir adama "ben seneler once buraya bir yazı yazmıstım. insanlar yıllardır gelip gidip o yazıyı okurlar" demis. diger adam kendisinin de yıllar evvel kumsala bir yazı yazdıgını ama dalgaların yazıyı sildigini soylemis. ikinci adam birinci adama sormus:
...........
-sen ne yazmıstın?
-'ben hep varolanım.' sen ne yazmıstın?
-'ben bu okyanusta sadece bir su damlasıyım.'
biliyor musun, esasen birbirimize soyleyecek hicbir seyimiz yok dostum." hicbir seyimiz yok.
gene sustu. bir daha karsımda gorunur olmayacagını coktan anlamıstım. bizim baslamayan hikayemizde burada bitti. birbirimize soyleyecek bir seyimiz olmadıgını yuzume vurdugu bir yerlerde..