bilgiye dayali olmamasına ragmen iyi rating saglayan bir yarisma.an itibariyle aglayan zenci bir kubaliyi gordugum , ne alaka dedigim 500.000 YTL lik kutu acilinca ve yarismaci buyuk odulu kaybedince sadistce bir zevkle kahkahalar attigim yarisma aynı zamanda.
nedense bana yarışma seçiminde cinlikler yapıldığını düşündürten program,daha çok reyting getirecek,ses yapacak kişilere öncelik verilmekte,kör,sağır,zenci,ecnebi,üçüz... hadi onu geçtim programa katılan kızlar arasında bir tanede çirkin kız olmaz mı be arkadaş.
+ ya ama sen hiç göstermiyorsun,
- olur mu ben gösteriyorum,
++ acun bey göstermeyin, gösterince büyük çıkıyor
+ görmek istiyorum ama
- höbea sen gördün mü
++ evet gördüm acun bey çok büyüktü. *
acun, yarışmacı kızın dedesi ve nenesi ile muhabbet etmektedir. merakla nasıl tanıştınız, ne yaptığınız, hede heabaöfa eha, diyerek muhabbeti uzatmaya çalışmaktadır. dede, hanımı kaçırdım dediği an acun şöyle yapar:
yarışma programından daha çok gösteri * programı olarak görülmesine inandığım program*. zira neyin yarıştığını henüz anlamadım *. okulumuzdaki bir seminerde de hocamız bu ve benzeri programlarla insanların bilgiye, yeteneğe, çalışmaya * gerek kalmadan para kazanmaya alıştırıldığını söylemişti ve sanırım haksız da değil, çünkü seyreden binlerce insanın kafasından mutlaka geçiyordur "biz de başvursak mı ne!" şeklinde banner'lar... sonuç olarak * şahsımca kim 1 milyon ister* gibi programların yanında gereksiz kalan fakat popüler kültürden de yararlanmayı iyi bilen bir program.
kabuslarımın baş konusu olmaya doğru emin adımlarla ilerleyen gudik yarışma. bugüne kadar hakkında yazılanları okudum, beğenilmediğini ve saçma bulunduğunu gözlemledim. bu gözlemlerim doğrultusunda izlemeye değer bir yarışma olmadığına kanaat getirip hayatıma sokmadım. ta ki bu haftaya kadar. artık içimdekileri sövmem gerekiyor, kusura bakmasın fanı falan var ise. yetti ulan.
arkadaş ne güzel programlar gördüm, ne tutulan yarışmalar gördüm böylesini görmedim yahu. herşey bu cumartesi başladı. okulumda oluşan bir boşluk ve aileme duyduğum o müthiş özlem ile koşa koşa memleketime döndüm. hayal ediyordum ki, akşamları sobanın üzerinde kestane kavururuz, çay demleyip muhabbet ederiz, o sıcak ve huzurlu aile ortamını yeniden tadarım. yok mnakoym. babaannem yokluğumda bize yerleşmiş. hastalanmış da garibim. geldiğim gün ne güzel geçmişti.
akşamı ettik. saat oldu 8. televizyonda ismini hatırlamadığım güzel bir film vardı. oturdum izleyeyim diye. lan o ne?! babaannem çemkiriyor bana oturduğu yerden. 'kutulu yarışmayı aç kutulu kutulu' diye bağırıyor. kutulu yarışma ne mnıskym? sonradan öğrendim ki söz konusu yarışma, televizyonların parlayan yıldızı acun ılıcalının formatını amerikanlardan hacıladığı o güzide yarışma var mısın yok musun imiş.
açtım hadi sevinsin diye. izliyorum. oturmuş oraya bir teyzem, kutu numarası söylüyor, kutu sahibi açıyor, içinden rakam çıkıyor falan fiştan. başlarda çabuk biter falan dedim, hızlı hızlı açılıyordu çünkü. lan bir süre sonra başlamaz mı bu insanlar 'haydi ondan geriye sayalım, sinerji yaratalım, reyting alalım' diye bağırışmaya. kadın bir rakam söylüyor, bir sürü insan ellerini tahtalara vurarak tempo tutuyor.
kırmızı diye tabir ettikleri büyük paralardan birisini bulduğunda anam bir gözyaşı, bir duygu seli ki sormayın. hadi parayı kaybeden ağlasın, açılır. size n'oluyo be a.mına koduklarım? seyircisinden kameramanına herkes ağlıyor sktiğim yerinde. nedir bu arkadaşlık ayakları, nedir bu yapma sevgi saygı resitalleri anlayamadım.
sonra zırt pırt telefon eden bir adam var orada. hamdi bey imiş adı. ulan herif sanki parayı cebinden veriyor, o derece pinti birşey. hayır onu geçtim, verilecek parayı kendi inisiyatifi ile vermediğini biliyorum, okumuştum. çevredeki seyirciler ve kutu açan insanlar ne diye bağırıyorlar, 'haamdi (şakşakşak) haamdi (şakşakşak)' diye? sanki ikna olacak kafasına göre rakam verecek adam orada.
bitmek bilmiyor mna koduğum yarışması. sürekli aksiyon var, sürekli ağlıyorlar. arada bağırışıyorlar mavi açılınca. bir de arada duyuyorum 'büyük hissediyorum, küçük hissediyorum, hissetmiyorum' tarzı kutu sahibi yorumları. arkadaşım, nerenle hissediyosun sen onu? kutuya konulmuş rakam, üzeri kapatılmış. hissetsen ne, hissetmesen ne? yarın ölmeyeceğini kim garanti edebilir? *
bir de sanki bana inat olsun diye sağa sola soruyorlar, kaçı açtırayım, kaçı kapattırayım diye. nereden bilsin ulan o herif kaçı açtırman gerektiğini?
anlayamadığım birşey daha var, kutu sahibi herifler tepede mühür benzeri birşeyi kazıyıp açıyorlar kutuları. açmadan önce bal dök yala temizliği yapıyorlar sanki kutuya. ne gerek var böyle işlere? zaten kapağı kaldırınca dökülecek onlar. kimi kandırıyosunuz ulan?
öyle çok saçmalık ve öyle çok ilgi çekmeye yönelik sahtelik var ki yarışma içerisinde, iğreniyorum duygularımdan. baktım kırmızı açılınca babaannemin gözleri doluyor. ben niye üzülmüyorum diye vicdan muhasebesi yaptım orada.
neden sonra anladım ki, türkiye'de yapılacak en iyi yarışmaymış meğer bu. insanımız ekranda gözyaşı görmeye o kadar meraklı, oturduğu yerden para kazanmaya o kadar hevesli ki yıllarca sürse kimse sıkılmaz bu saçmalıktan.
adam sloganını da yapmış zaten, 'soru cevaplamadan para kazanın' diyor. oldu a.mına koyim. ne güzel iş bu böyle.
babama güveniyordum o izlemez böyle saçmalıkları diye, ona da kar yağdı. içeride son ses izliyorlar şimdi o kıytırık şeyi.
entrimi burada sonlandırırken hala geliyor yarışmacılarının irrite edici sesi kulağıma.
hörmetli medyacı abilerimiz tarafından uefa kupası finalinden daha kıymetli görülen programımsı. o kutulardan birinden bomba çıksa da kurtulsak şu embesillerden de acundan da komple...
topu topu 15 dakika sürecekken kalıplaşmış mal mal muhabbetlerle sündürüldükçe sündürülüp birbuçuk saate yayılan program. lan hadi bilginin birikimin önemli olmadığı tamamen götten uydurma bir program yapıyorsunuz bari milletle taşak geçmeyin be.
"ahmet bey bir şey hissediyor musunuz"
"pelin hanım kalbinizden geçenleri dinleyin"
"mehmet bey size güveniyorum"
"nurettin bey geçen küçük açmıştınız"
"nalan hanım bokunuz ne güzel" falan filan.
'' kariyerimde hiç kırmızı açmadım '' şeklinde saçma sapan sözleri kullan yarışmacıların olduğu programdır . (bkz: mavi kutu da açarım kariyer de yaparım)
az önce yanlış duymadıysam sağlam bir küfür yayınlandı.
kızda 50 YTL, 750YTL ve 150.000 YTL kalmıştı. kız gitti anasını dinledi ve açtırdı dediği kutuyu. çaattt 150.000 YTL patladı. herkes yıkıldı falan. kızın anası baktı ve :
- hakkatten yaktık kızı. cidden ya valla karışılmazmış bak naptık. hakkatten yarraaa yedik.
bu yarışmaya katılanlar kendilerini bir tür lost adası havasına kaptırmış olmalılar ki, herkes birbirini ilk kez görmüş olsa da "abicim, yeğenim, kardeşim, bi tanem, abilerin abisi, efelerin efesi, canların canı, iyilik meleğim, babam, dostum, teyzem ol, canımı ye, eyvallah, inşallah, maşallah, gözünü seviim..." vb kelimelerle takdis etmektedir.
böyle bir dostluk, kardeşlik, insanlık halkası ki, valla mevlana görse gözleri yaşarırdı.
hislerine ve kutulara güvenerek 500 bin ytl peşine düşme yarışması..
bugünün kutu açıcıları milli futbolcular, yarışan ise fatih terim olacaktır. kazanılan para da bir hayır kurumuna bağışlanacak. acun yine reytingin mına koyacaktır.
hasiktir lan dedirtmiş program. pozitif elektrik düşmanı fatih terim bu programda başarılı olamaz. çünkü bu programda kilit nokta pozitif elektrik, sevgi, uçan kelebekler ve böcekler.
olmaz alamaz bunlar 500 milyarı. yok lan 500 bin ytl miydi? hay skcem hala öğrenemedik.