Şöyle bir hayalim var konuyla ilgili;
Yer : Orta halli bir ailenin, kirada oturdukları vasat bi ev.
Tarih : Var mısın yok musun la geçen herhangi bi akşam saati.
Baba mesai'den yorgun argın eve döner. 5 çocuk, bir anne, bir kayınvalide elele tutuşmuş kutunun açılmasını beklerler ekran karşısında. Yemek yok, ilgi yok, sohbet yok. Derken reklam arası. Baba farkedilir. Evin annesi rolündeki insan yarın çıkacağı için alış-veriş için para ister evin babasından. Baba ailenin tekrardan el ele tutşmasını ister. Ve evin annesine sorar sol cep mi sağ cep mi? sağ cebi seçer evin annesi. Ve çıkan rakam maalesef 5 ytl dir. kaldıki sol cepte zaten para yoktur. Bankanın teklifi alınamaz, çünkü ailenin bankalara zaten binlerce ytl kredi borcu vardır. Özeti budur aslında olayın. ekmek alacak parası olmayan ailelerin, başkalarının kazandığı yüzbinlerce ytl'den mutlu olup sevinç gözyaşları dökmesi...Sonuç itibariyle Enteresan bir milletiz biz...
kotu niyetli erkek yarismacilarin menfaatleri dogrultusunda uydurduklari sacmalik. hele ural diye bir tip var orada yanindaki bayanlarin her firsatta elini orasini burasini tutma cabasi icinde. nilgun kadinina nasil baktigina iyice bi dikkat kesilin ilk programda farkedeceksiniz. gicik oldum ben o'na.
güya yarışma sırasında yazılmış, yarışmacıların birbirlerine ithaf ettiği dörtlüklerden daha iğrenç olamayacak eylem. örnek vermek gerekirse;
sevgili arkadaşım metin
inanki şartlar çok çetin,
kırmızı kutuları açtırınca,
attı birden benzin betin
ben diyorum ki, var mısın yok musun yarışmasına bir zirve düzenleyelim, tam el ele tutuştuklarında, halay başına verelim şehir akımını görsünler sinerji neymiş, mc2 neymiş.
yarışmanın antipati yaratan saçma triplerinden. ha bir de 5 saat edebiyat parçalayan ilan-ı aşk edenler var ki, hay çenen çekilsin de aç şu kutuyu moron diyorum.