"Yeaaa bak ya 100.000'i elinin tersiyle itiyorlar..."
"100.000 aldık diye ağlıyor, gerizekalı mı bu?"
Ya kardeşim, basit bir mantığı bile algılayamıyorsun ki sen.. Orada yarışmacının hedefi 500.000, 30.000 geldiği zaman reddetti diye "bu adam mal, bu parayı küçümsüyor demek ki" diye düşünerek yaklaşamazsın ki, çünkü orada kapı gibi 500'lükler duruyor, kafasında bir şeyler var buna göre devam edecek. Ne yani yarışmaya katıldın, birinciye araba veriyorlar ikinciye laptop, şimdi sen laptop aldın diye üzülmüyorsun ki, arabayı kaçırdım diye üzülüyorsun, mantık bu. Bu kadar yani, bu kadarda mı kafanız basmıyor sizin?
Sonra sözlükçüler Acun ılıcalı'yı boş işler yapmakla eleştiriyor, çok samimi bir şey söyleyeyim, eğer ki Acun Ilıcalı yarışmada ilan etse, dese ki spor salonunda sözlükçülerle söyleşi yapıcam, gelenlere de 100 tl vericem. Adım gibi biliyorum binlerce sözlükçü katılır böyle bir şeye. Abi gider, iki dinler sonra çıkarız, abi 100 tl süper para oradan sinemaya geçeriz diye türlü türlü plan yapıp o gün orada olur. Var mısın yok musun hakkında atıp tutan yüzlerce adam orada olur. Ve Acun Ilıcalı çıkıp dese ki "ARkadaşlar, ben sadece bu kadar eleştirdiğiniz durumda, 100 tl için buraya gelmenizi sizin yüzünüze vurmak istiyordum merak etmeyin paralarınızı alacaksınız" dese mal gibi kalakalırsınız. işte sizin 100 lira için bu kadar tükürdüğünü yalayacak adamlarsınız, Acun ılıcalı milyonlar kazanıyor. Bu insan birilerini satmıyor, birilerini kandırmıyor, bir şeyleri peşkeş çekmiyor e sen 100 tl için bunları yapabilecekken, adam da çıkıp milyonlar içn bu programı yapsın yani...
Malların hala ama hala şunu anlamamakta ısrar ettiği program.
"Yeaaa bunlar var mısın yok musun'da iyiydi, survivor adasında birbirlerini yediler sahte bunlar."
Bak koç, vmym'de -umarım bu kısaltmayı algılayabilecek kadar kapasiten vardır- birinin kazanacağının diğerine bir etkisi yok. yani o 500 bin aldı, sana vermiycez durumu yok. Sen işyerinde bile en samimi arkadaşınla işi yıkmak, yükselmek için çakallıklar yapıyorsun. En samimi arkadaşın "oğlum vizeye hiç çalışmadım" deyip AA düşürünce diğerlerine bu adamı atıyorsun, ama vmym'de böyle bir durum yok. Ekmek elden su gölden, gelip saatlerce muhabbet ediyorsun birlikte. E şimdi bu hiçbir meslek grubunda olmayan çıkarsız ilişki durumu, adada farklı bir hal alıyor. Yemek yok, uyku yok, şartlar inanılmaz ağır ve tek bir ödül var. ailenden binlerce km uzaktasın o psikolojiyle sen kardeşini boğarsın oğlum, ıstakozla balıkla konuşursun.
Bazı gerizekalıların hala ama hala "ya tiksiniyorum bu programdan bitsin artık" deyipte entry yazmadan duramadığı program. oğlum madem sevmiyorsun izlemezsin, gelip sözlüğe entry yazmazsın ki başkasına cevap hakkı doğmasın. aç mısın tok musun, sana giren çıkan ne arkadaş.
boş beleş adamlara hitap eden yarışma programı. yarışmacının elinde kutu seçmek dışında hiçbir insiyatif yok. ne bilgi, ne yetenek sınıyor. öküz de koysanız kutu seçerek ilerler zaten. bu yüzden de bu kadar çok izleniyor olsa gerek.
bu yarışmada kişi önce kutuyu seçiyor sonra kişiyi bilgisayar ile seçiyorlar. neden önce kişi sonra kutu değil?
deitel c/c++ kitabının daha 5. ünitesinde istediğimiz zarı atmayı(rastegele sayı getirme) anlatıyorlarken hiçte inandırıcı olmayan sözde yarışma programıdır.
not:bir kere izledim yanlış anladıysam kusura bakmak yok.
2 gün önce çok sevdiğim bir dostumun yarışmasını izlemek için adana'dan kalkıp gittim, arada sevdiğim abim de çıkarsa ne güzel olur diye düşünürken yanıma eski yarışmacılardan biri oturdu. Ben hayatımda bu kadar ilgi çekmek için yırtınan başka bir adam daha tanımıyorum. Bir insan 35 yaşına gelip de nasıl olur 4 yaşında bir çocuk gibi mızmızlanabilir? Yarışma başlamadan yarışacak olanların yanına gidip şımardığında az çok fikir sahibi olmuştum aslında. Hani orada olmanın verdiği haz, egosunu öyle şişirmiş ki adamın, herif yarışıp çekilmeyi kabullenememiş. Zaten öğrendim ki her gün geliyormuş "sevdiği yarışmacıların yarışmasını izlemeye" Şimdi bu tip şöhret budalası tiplerin bahanesi olmuş bu, sevdiğim arkadaşımı izlemeye geliyorum diyor ama adamın tek amacı kameraya gözükmek, ön plana çıkmak. Çünkü eğer sevdiğin insanın yarışmasını izlemeye geldiysen ondan rol çalmaya uğraşmazsın. Daha sayamadığım bir sürü terbiyesizliği oldu kendisinin. Zaten onun bu tip hareketleri yüzünden ben şahsen yarışma sonrası gidip bir hatıram olsun diye Acun Ilıcalı ile fotoğraf çektiremedim. Çünkü bu ve bunun gibi birkaç kişi sürekli ekibe ve Acun Ilıcalı'ya yalakalık yapıyorlar ki ben gelip "nasılsın" demeye çekiniyorum yemin ediyorum. Belki ekiptekiler "Şuna bak, ne şımarık ne soğuk adammış ya, 3 gün yarıştı şimdi bizi tanımıyor" diye düşünüyorlardır benim için, ama her gün gelen, ziyaretin bokunu çıkarmış, ekibe sürekli "söyleyin Acun bey'le bir halı saha maçı yapalım" diye yalakalık yapan, belki bir reklamda oynarım, survivor'a giderim tarzı beklentiler içinde olan adamlar olarak addedileceğime duruşumdan, tavrımdan taviz vermeyeyim. Varsın beni yanlış tanısınlar. Ben kendimi biliyorum ya, o bana yeter.
Şimdi bu tip adamlar şunu düşünmüyor, kardeşim 2 senede bu yarışmada 500'ün üzerinde insan yarışmış. Hani sen yarışmacısın, tamam ama senin gibi 500 adam var. Ekip kimle ilgilensin? Kime ilgi göstersin? Ondan sonra yok servis istediğimiz yere bırakmadı, yok bizi bir kenara attılar diye ağlıyorsun. Ayda, yılda bir git ki kimse sana bakımda kusura yapmasın, canını yesinler. Ama yok, her gün gidiyorsun. Yapma bunu, bunlar stüdyoda görmek istemediğimiz hareketler. Acun Ilıcalı'nın ya da Esat Yontunç'un bu tarz hareketlere bir çözüm bulması gerek bence. Çünkü bu tip adamlar önemsenmedikçe daha da şımarabilir, işler daha çok sarpa sarabilir. Aynı şekilde yarışmacılarında konsantrasyonu gidebilir bu tiplerin yarattığı stadyum atmosferi! yüzünden.
Son olarak şunu söylemek istiyorum; Orada bulunan Uğur abi, ayda, gizem yarışmayı en çok hak edenlerden bir kaçı. Gönül elbette herkesin yarışmasını ister, hatta herkes bunu bilerek çıktı ama bimen gibi adamların bile yarıştığını görünce insanın canı sıkılıyor...
edit: Kalbim temizmiş :)
edit2: uğur gizem yarıştı, sıra ayda'da. Kırma be Acun abi.