kutu açanların çok geniş olduğu program. popüler olana bok atıp prim sağlamak değidlr amacım... ama o kadar rahat söylüyorlar ki "o kutuda 500 bin var!" falan diye. yapmayın yahu. kaç kez elde patladı bu taktikler. göte fişek takmış gibi gaz verip insanlara o kadar para kaybettirmenin hakkı yok o elemanların.
birisi 'bak ben kırımızı olduğunu hissediyorum, sen de baştan beri kutunda beşyüzbin olduğunu söylüyorsun, tablo pek iyi görünmese de bence nutlaka devam etmelisin. bu şans insanın eline bir daha geçmez, hiç düşünme devam et' diyor, adam devam ediyor ve 1tl alıyor. bu kadar mantıksız insanların bu kadar ciddiye alınması sence de hepimizin salak olduğunu göstermiyor mu' diye soruyorum. abicim 'hissetmek' nedir ya, hissetmek üzerine karar verir mi azıcık aklı olan?
türk halkına sinerji kelimesini öğreten yarışma programı.
- sinerji nedir?
+ abla böyle bir ton herif ve karı bir kutunun başında toplanıyorlar aha bu şineri yaratıyorlar kutuda atıyorum 500.000 var ya bunlar şiner yaratınca o 500.000 bir anda 500 tl oluyor küçük açıyorlar.
açık ara, türk televizyon tarihinin en sıkıcı yarışma programı. bilgi yok, yarışma yok, bunların yerine gereksiz bir kutu hakkında saatlerce muhabbet var. bir de boş boş durarak kazandığı parayı az buluyorlar ya insanlar, gerçekten komik.
besbelli paraya ihtiyacı olan ve bunu zaten kendisi söyleyen adamların 150 milyar kazanıp, kutusundan 500bin çıkınca üzüntüden ağladıkları, ne aç gözlü gerzek insanlar olduğumuzun ispatı program.
geri zekalı insanlarca izlenen yarışma programı. şimdi herifler para kazanıyor seviniyor tamamda izleyen geri zekalı kişiler bu durumda nasıl bir zevk aldıklarını anlamış değilim. sevinçlere ortak olmak bu olsa gerek. ağlayanlarda var duyuyoruz ve bende düştükleri eziklik duygularına ağlıyorum içli içli.***
ben bazı insanları anlamamak.
bu eğlence programı yahu. acun orada "size çok iyi öğretici, bilimsel, kültürel bir program sunacağım" mı diyor, yoksa "eğlenceli, heyecanlı bir programla karşınızdayız mı" diyor.
tamam siz gene eleştirin.
şuan yarışmakta olan kız sinirlerimi hoplatmış durumda. ümit ediyorum ki 1000tl'den fazla para alamaz. bir insan bu kadar mı sinir bozucu olabilir yahu, elime verseler parçalara ayıracağım.
not: insanı mutanta dönüştüren televizyon programı.
not2: evet kendi şovuna da başlamış durumda. ümit ediyorum ki 10tl bile alamaz.
şu an itibariyle kilo kilo fondöten sürülmüş olmasına rağmen yine de yüzü babannemden daha delik deşik olan sinir bozucu bir kızın yarıştığı programdır. kendisini güzel tatlı vs. olarak nitelendirenlerin acilen bulunduğu mağaradan terk-i diyar edip insan içine çıkması tavsiye olunur.
çarşının alttaki besteyi yaptığı beleş kokan değersiz bir yarışma...
Var mısın yok musun ? ne biçim yarışma?
Nerede görülmüş,çalışmadan para
Kutumda ne var,ne var?
Ananın ... var.
daha önce uyuşturucu baronunun yakalandığı operasyonda da acunla yapılan telefon görüşmesinde yarışmacıları seçerken, acun'un torpili gerektiği ortaya çıkmıştı. ama bu seferki gerçek ise; kutunun içinden acun'a kamaşullah çıktı demektir.
sinirlendikçe izliyorsun, garip bir durum. yarışanlar, sunucu acun ılıcalı'nın "bizden biri" ayakları... aslında kutusunu seçen yarışmacının kutusunu önüne koyduğu an biten bir yarışmadan, kredi kartı borçlarını ödeyebilmeleri, ev/araba vs. her insanın kolayca sahip olamadığı malları alabilmeleri için bütün hayatlarını/secerelerini/özellerini ortaya dökmekte hiç bir sakınca görmedikleri, kısaca paranın nelere kâdir olduğunu gösteren bir ibretlik.
"pişmanlık ve hüzün"
büyük sanatçılara ilham vermiş, yaratıcılıklarını beslemiş, hayatlar bitirmiş/başlatmış bu iki kelimenin içi bu yarışmada tam anlamıyla boşalıyor. birkaç dakika önce ağlayan insan, üstelik kafasında olan, hatıralarında duran hikâyelere herhangi bir yorum katmadan dillendirince ağlayan bir insan, bir adriano'ya, bir ronaldo'ya tezahürat yaparcasına çığıran insanlar sayesinde sevinç çığlıkları atıp, masalar üzerinde tepinebiliyor. tamamen şansa dayalı (şov unsurları katılıp, ayarlama yapılmadığını varsaysak bile) bir kutu açma durumunu, bir ayine bir ritüele çevirebilip, kafasında oluşturduğu -sahte- kader ilerleyişinde hayal ettikleri olmayınca tekrar yıkılabiliyor. işin komik tarafı bu rüyayı aynı anda yüzbinlerce kişinin görebiliyor oluşu... bir de internete sanal deriz. kurgunun sadece insan karakterine dayalı olanı daha mı az sanal? değilmiş görüyoruz.
"dostluk"
belki de acun ılıcalı'nın "bizden biri" ayaklarının ortaya çıkardığı tek sahte duygu. böylesine eski ve temeli hayvani dürtülere kadar dayanan bu duygu, kutu açarken birbirlerine sarılan, kazanılan program başı paralarla tatillerde zaman geçiren insanların menfaatlerine indirgenebilir mi? abartma yok. hayli fazla kişi bu yarışmaya kitleniyor, orada yapılan yorumlar katlanarak yayılıyor. aynen benim yaptığım gibi.
"para"
işte bunun hakkında daha fazla yorum yapılamaz. yoruma kapalı bir yaşam kaynağı. "yaşam kaynağı" sorusunun cevabı artık su olmamalı bulmacalarda. hayal ettiğini, henüz görememişken kaybettiğinde ağlayan, dünyası yıkılan, karşısındaki figüranların da dünyasını yıkan o kadar güçlü bir olgu ki. olgu diyorum, maddi olamayacak kadar değerli çünkü, düşüncesi bile bir insanın ne kadar "şebekleşebileceğini" gösteriyor.
programın geleceği mi? kazandırdığı paralara bakarsak, büyük hissettiren bir kazanç. karşımıza koyduklarına, koyanlara bakarsak küçücük bir umut bile hissettirmiyor.
sonunda kutulardan biri boş çıkmış. bildindiği kadarıyla bu kutular noterde onaylanıyordu. cumartesi günü yayınlanan yarışmada kutunun boş çıkması hiç de hoş olmamış.