an itibariyle 3 adet 500 bin, 1 adet 30 bin ile son 4'e kalan osman abi'nin yarıştığı, ılıcalı'nın programı.
osman abi dedim evet. birden kanım ısındı. ne bileyim teklif 220 bin falan.
bir de bunun yorumcuları var, ara ara eski yarışmacılar gelip rıdvan dilmen misali tablo hakkında değerlendirmelerde bulunuyorlar. hani bi bilgi yarışması ya da yetenek gerektiren bişey falan olsa anlarım da kutu açmanın neyini yorumluyorsun birader?
ayrıca biri kırmızı açtığında seyirciler ve diğer yarışmacıların kahroluşları, bazılarının ağlamaları yok mu; ancak bu kadar yapmacık ve itici olunabilir.
an itibariyle sol framein içine edilmesinin kaynağıdır. olmadı bütün yarışmacılar için tek tek başlık açın bari. hayır komik olan o kadar eleştirilip hala televizyonun dibinden ayrılmamaları, müptelası olmuş haberi yok. gelin buraya yazın. zall duy sesimi!?
kurmaca olan yarışma. be amına koduklarım neden kimse şu 500.000 lirayı alamaz anlamıyorum.
osman'ı da göreceğiz birazdan üç 500.000 bir 30.000 le girmişti son iki tura ama yok bu da alamayacak...
--spoiler--
dua et osman dua et! gözlerini kapat ve dua et!
--spoiler--
hakkında bu kadar entry girilince açtığım program. ulan adam 120.000'i kabul etti kutudan 500 çıktı stüdyo karıştı millet bağırmaya başladı, yarışmacılar bağırıyor, adama kızıyorlar vs. adamcağız ağlayacak nerdeyse 120.000 kazandığı için.
acaba bu sefer 500.000 kazanılacak mı olayı şöyle işler her zaman için:
rıfkı abi, son 4 e 500.000 ler ve bir de ufak sokar. yürü be abim benim galeyanları arasında ''kahvedekiler beni bilir, sonuna kadar giderim.'' diyerek devam eder teklifi reddederek. bundan sonra işin içine olasılık girer ve yüzde 75 gibi yüksek bir kontraya sahip ufak olan kutu doğal olarak bulunamaz. rıfkı abim benim, ''çocuklarım var benim böhüüüüü, karı beni dönüşte eve almaz.'' tribiyle son 2 ye ufakla ve 500.000 ile girer. rıfkı abi teklifi ıkına sıkıla kabul eder.
şöyle bir düşünüldüğünde acun* gerçekten de türk insanını çok iyi sentezlemiş gibi geliyor zira türkiye'de sunduğu programların neredeyse hepsi büyük izleyici kitlesi tarafından takip ediliyordu. keza var mısın yok musun da şu anda prime time programlar arasında önemli bir izleyicisi olan program.
peki bu programı bu kadar izlenilebilir kılan şey nedir diye sorulduğunda da yine milletimize ait özelliklere rastlıyoruz. yahu meraklı insanız ve parayı çok seviyoruz. misal bu adam gidip bir bilgi yarışması sunsaydı belki de bu kadar tutulmazdı, bu kadar izleyeni olmazdı. ama "var mısın yok musun" para, risk ve merak unsurlarını içerdiği için hemen benimsedik bu programı ülkece. para dediğinde zaten akan sular duruyor, üzerine risk faktörünü koyunca hepimiz "ben olsam giderdim lan kutuma" diyoruz, ee merak konusuna girmiyorum bile zira misal "televole" tandansı programlar önceden sadece hafta sonları yayınlanırken o kadar benimsedik o programları haftanın her gününe çektiler bu programları. gayet de keyifle izleniyor zira ünlülerin hayatları bizim için çok önemli aslında.(!)
herneyse konuyu dağıtmayayım, önümüze 20-25(kaç adet bilmiyorum) kutu koyuyorlar, biz de birisini seçiyoruz bu kutulardan ve o kutuya bağlıyoruz artık geride kalan hayatımızı. artık yaşamımız o kutudan öncesi ve sonrası halini alıyor. yaşadığımız zorlukları anlatıyoruz, hayallerimizi anlatıyoruz, dünümüzü, bugünümüzü anlatıyoruz, o kutu ile yarınımızın nasıl olacağını belirlemeye çalışıyoruz. evet hepsini bir kutuya sığdırabiliyoruz. bir kutuya sığdırmaya çalışıyoruz hayatımızı. teklif sunuyorlar bize, kabul etmiyoruz ama. daha önce hayatında 50.000 tl'yi bir arada görmüşlüğümüz yok belki de ama 50 bin tl teklifi reddediyoruz. neden mi, çünkü aç gözlüyüz. merak ediyoruz, parayı seviyoruz, risk almayı seviyoruz.
"ben buraya sadece yarışmaya geldim" diyoruz ama 500.000 tl açıldığında gözümüzden yaş akmaya başlıyor sanki o para bizimmişcesine. sadece yarışmaya gidiyoruz ama sadece yarışmıyoruz o programda. kendimizden, özümüzden bir şeyleri de bırakıyoruz o programda. hem de bu bıraktığımız şeyler bir kutuya sığacak şeyler değil.
bir "kutu" için gidiyoruz, belki parasal yönden bir şeyler kazanıyoruz ama milyonlarca kutuyu o programda bırakıyoruz hem de çelik mühür ile kapatarak. ne zaman farkına varacağız bunun bilemiyorum, belki de farkına varamadığımız için günde 7000 kişi başvuru yapıyor bu programda yarışmak için.
bu bir şov programı tamam kabul ediyoruz ee peki kardeşim neden inandırıcı olmaya çalışırsınız ki? kasmayın yahu kendinizi. yarışan adam parayı alamayınca size noluyor siz niye üzülürsünüz adam taş mı attı da yoruldu sanki. bir kutu açacak adam konuşma hazırlıyor; "ben daha önce 3 kez küçük 2 kez büyük açtım bu seferde büyük hissediyorum." yahu sen müneccim misin kardeşim alla alla senle ilgili bir olay değil o kutuda ne varsa o çıkacak işte ulan. **
programda yer alan tüm yarışmacıların çarşı kadrosuna alınması gerek. bu ne biçim tezahurat aşkıdır yarabbim, anlayan beri gelsin. tam susuyorlar, aralarından bi yırtık çıkıp başka bi tezahurata başlıyor. o değil de, bi gün bu yırtıkların g.t gibi kaldıkları, kimsenin tezahurata eşlik etmedikleri günü görebilecek miyiz inşallah yarabbim? sübhaneke amin.*
çocuk zekasındaki insanların yarıştığı yarışma. yaran tezaruhatlar yapılır. 100tl ve 500.000tl kalır, yarışmacı 110.000i alır, kutudan 500.000tl çıkar, diğer yarışmacı adayları yarışmacıdan daha çok üzülür. * 500.000tl açıldığı zamanki acun ılıcalı nın tavırları çok yapmacıktır. dikkatli izlerseniz görürsünüz. samimi olduğunu iddia eden kişiler ya çok saf ya da ben benjamin linus um.
yeter artık acun sen bile sıktın artık denilesi program. hele adlarını bilmek bile istemediğim bir kaç tane geveze adam var. herşeyi bilen bir eda da her lafa atlamalarından gevrek gevrek kahkaha atmalarından çok sıkıldı bu millet. arada reytıng arttırmak için bir ajitasyon programı. acun evet seni bu millet ve ben gerçekten seviyoruz ama çok sıktı bu program.
gecen geceki yarışmacının arkadasının verdiği tavsiyeyle yerlere yatırandır.kutunu hissetmeye çalış*,git dokun*,elle yap işte bir şeyler... gibi öğütler vermiştir.
mevlüt de bu öğütü pekiştirircesine kutuya güven olmaz demiştir.