herkesin kutularının içinde neler olduğunu hissettikleri yarışmadır.biri büyük hisseder biri küçük hisseder.ulan bu kadar iyi hissediyosunuz o zaman gidin imkb ye borsada takılın ne bilim piyango bileti seçin bi tane ama iyi düşünün iyi hissedin belli mi olur küçük çıkabilir.aaa sinerjiyi de unuttum mesela burdaki yarışmacılar dışarda sayısal oynarken el ele tutuşup rakamları beraber yazarlarsa büyük ikramiyeyi tutturuabilirler.
ne zaman rastlasam bir hissiyat muhabbetine şahit olduğum, böyle giderse sayesinde sinir krizi geçireceğim yarışma programı, bu kadar mı gıcık olunur. Hepiniz mi müneccim tarrağı yediniz kardeşim dedirten program. çok sıkmaya başladı, birde o hisleriniz doğru çıksa gam yemicem.
yarışmayanların büyük açınca iki şekilde üzüntü duyduğunu düşündüğüm yarışma. birincisi yarışan arkadaşının daha fazla para kazanmasına engel olduğu için bir üzüntü ki ne kadar samimi olduğu tartışılabilir. ikincisi ise kendi yarıştığı takdirde kazanma şansı olan paranın çok yüksek olabileceğini görüp de bu fırsatı kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. ikincinin samimiyeti asla tartışılamaz.
bu yarışma bir kumardır bence. hatta bir önerme başlığımın bile başı yenmiştir bu konuda o yüzden buraya döktüreceğim tekrardan.
"başlığın aklımdan geçen şekli var mısın yok musun yarışmasında kazanılan para kumarda kazanılan para ile eşdeğerdir idi. ancak karakter sınırlamasına takılacağı %100 olduğu için bu başlığı seçtim.
ilk bakışta yobaz birinin ya da dikkat çekmeye çalışan bir çakal yazarın açacağı başlığa benziyor. ancak saydığım insanlarla zerre nisabında alakam yoktur. ilk önce bunu söyleyelim de gerici diye fişlenmeyelim.
hocam iddiama gelelim şimdi bu yarışmadan kazanılan para neden kumardan kazanılmış gibidir bi bakalım. kumar ne demek kaybetme riskinin olduğu kazanma şansının olduğu oyunların genel adı. yani riski edilen bir şey olması şart. evet ilk bakışta(yüzeysel) yarışan kişinin ortaya hiçbit şey koymadığı hiçbir şeyi riske atmadığı düşünülebilir. ancak dikkat edersek bu ilk teklife kadar geçerli olan bir durumdur. ilk teklifin yapılması ile beraber oyun kumar şeklini almış olur. çünkü artık yarışmacı kendisine ait olan bir parayı riske atıp daha fazla kazanç sağlama amacındadır.
bana sorarsanız bu kadar da ince düşünmemek lazım. ben de yarışmacı olup para kazansam çatır çatır yirim kazandığım parayı o ayrı konu."
acun un yakında ilk kutuyu 100 den son kutuyu da 100000 dan geriye sayarak açtırmaya başlatacağı,benim kutum büyük sen kutun küçük muhabbetlerinin geçtiği sıralarda yaran, kumar.
şahsen çok katılmak istediğim bir yarışma. ama tabi biraz farklı olarak. elemesine mülakatında beybi feysimi takınıp ve enerji sinerji diye geyik yapıp katıldıktan sonra süper şeyler yaşamayı düşünüyorum. ilk başlarda, bir iki yarışmada normalmiş gibi onlardanmış gibi davranıp 3. programdan sonra gerçek yüzümü göstermeyi düşünüyorum. nasıl mı? benim kutumu açmak istediklerinde 20 den geriye saymaya başladıklarında 16 da şlak diye kutuyu açarak... kutudaki mührü açıp o pisliği avuçlarına süpürürler ya, hah o mühür kırıntılarını yanımdakine üfleyerek... Hiçbir sinerjiye katılmayarak... Acun'a kutuyu beraber açalım diyip yanıma gelirken kaldırıp açarak... bu gibi şeylerle yani. daha da çok var kafamda ama hepsini yazmıyım diyorum sürpriz olsun.
acayip derecede gıcık aldığım bir yarışmadır ya bu. katılan insanları da özel olarak marstan falan mı getirirler anlamıyorum. zira herkes her şeyi hissedebiliyor ve aynı zamanda bütün yarışmacılarda zerre kadar ciddiyet de yok. birbirleriyle hemen elli kollu olabiliyorlar. hep aynı cümleler, " büyük mü hissediyosun, küçük mü hissediyosun" gibi. sevmediğim ne kadar şey varsa tv de, sevdiğim ne kadar şey varsa da bi o kadar uzakta anasını satayım. oh be rahatladım. iğrenç aptal kutu seni.
kendi aralarında sinerji yaratıp "hadi 10dan geri sayalım kucuk olsun" "hadi hep birlikte kutu basında kutuyu oksayıp mavi mavi diye bagıralım kucuk sayı cıksın" diyen aslında kıclarınıda yırtsalar degismeyecegini bildikleri halde inatla buna devam eden yarısmacılara sahip bagımlılık yapan yarısma.
öncelikle şunu söyleyeyim ki acun ılıcalı türkiye televizyonlarının gelmiş geçmiş en büyük medya insanıdır(can tanrıyar da iyidir canım), bir halktan star çıkarma konseptli yarışmaların mihenk taşı american idol'un babası simon fuller, televizyon tarihinin homeros'u Chuck Barris'tir gözümde. ancak bu kadar müthiş bir zeka olur türk halkını kandıracak. Gerçi acun kandırmıyor, acun sahneye çıkıp güle güle anlatıyor bunları. Ya efendim diyor 98'de fransa'ya diye gittim istanbul'dan yayın yaptım ama bunları 10 sene sonra dile getiriyor ki hadise tarihin tozlu sayfalarında yerini almış, kadim türk halkı saflığına gülecek kadar olgunluğa erişsin, olayın üstü örtülsün. işte 10 yıl sonra yine sahne şovu olarak sergileyeceği bu şovbizınıs olayını ben şimdiden uğur dündar tipi araştırmacı gazetecilikle ortaya dökeyim.
edit: regulus sağolsun uğur'un fear factor sırasında yüzme bilmediğinden dolayı, acun tarafından kendisine yeni yarışma da yarışmacı olması teklif edilmiş. gerçek mi değil mi bilemeyeceğim ama haksız yere de kimseyi itham altında bırakmak istemem.
10 ve aşağısı numara açılırken sürekli on, dokuz, sekiz... diye geriye sayılan, ardındanda ortalama 4 saniyelik bir farkla kutunun açıldığı ve nedense her seferinde yarışmacıların 1 lira alıp gitmesini umduğum, zorla izletilen program.
acun un ağır konuştuğu yarışmadır.06/04/2008 deki bölümde yarışmacı son 4 kutudadır. 2 tane kırmızı 2 tane mavi kutu mevcuttur.yarışmacı bir tane seçer bir kırmızı kalır.sonunda bir tane daha söyleyecektir.yarışmacının ailesi "x i söyle x i söyle" diye bastırır. yarışmacı "x" der ve onda da kırmızı çıkar.sonunda yarışmacı 1 ytl kazanır.
2. kırmızı çıkması halinde acun patlar."dışarıdan bu kadar yönlendirme nasıl yapılabilir ki? millet korkuyor son kutularda yakmayayım diye ama bu sefer "x i seç x i seç" diye ısrar ettiniz olmaz" diye yarışmacının ailesini bildiğin suçlu yapar.
insanı oturdugu yerden zengın eden yarısma. ben en cok kutuda büyük miktarlar çıkınca yarısmacı dostlarının kafalarını masaya gömüşlerini seviyorum. ne kadar üzülüyorlar, ne kadar gercekçiler yarabbim.
bu tembihli yarısma. ve seyirci satılık. hamdi bey diye bildikleri kişi aslında acunun kameramanı. yarışmacıların da bildiği şey ayrıca.
o üzgün ve şaşırmıs seyırcı sesı baska hangı parasal yarısmalarda görülmüş. bunlar canerin müridleri gibi gelıyor bana. reyting ugruna insanlara olmayan paralarını kaybetmiş duygusu eklıyorlar. verdıklerıni de de bu devırde ne şartlar altında kazanıldıgını bilerek, seyircinin gözlerıne bant takarak. oh oh reyting oldu.
- hımmm evet, aysun büyük olduğunu söyledi, kerem'inki şimdilik dursun, ceren de büyük hissediyor, leyla sen?
- hımm muhittin abi şey...
- aç leyla!
- ama muhittin abi büyük hissediyorum!
- aç uleynnn!
"ne açılmaktadır, büyük olan nedir, küçük olan nedir?" diye sormayın efendim, kutu onların hepsi. ama bildiğiniz kutulardan değil, çeşitli ritüeller*** ve uğurlarla**** içindeki a4 kağıdın üstünde yazan rakamların değiştiği kutular bunlar.
lost 4x08'e bile el atan yarışma.
tom michael'a sorar; gemide bize lazımsın var mısın yok musun?
michael cevaplar; varım.
kutusundan da bomba görünümlü bayrak çıkar.
1980 ihtilalinin getirdiği ve haliyle gelişmesinde büyük pay sahibi olduğu kolay yoldan köşe dönme endişesinin pörtlemesiyle ithal edilen yarışma.buram buram sahtelik kokuyor.