leninizmin içinde vapurun kıç bölümünde oturmak gibi bir şey kati surette bulunmaz. marx en humanist döneminde bile bir kere olsun vapura binmemiştir. bu açıkça revizyonizmdir. oportunist kişi davranışıdır!
potemkin zırhlısı mı lan bu?
bildiğin şehir hatları vapuru. beşiktaş-kadıköy, sirkeci-üsküdar gidip geliyor. sürekli aynı şey, ne bir gelişim var ne bir dönüşüm.
bir kere deniz ulaşımı küçük burjuva adetidir. sosyalist adam karadan gider. trene biner, dolmuşa biner, otobüste millete sınıf bilinci aşılar.
gemiye binip martılara simit atan, rüzgara karşı sigara tellendiren, romantizm batağına saplanan adamın eylem kararlılığından şüphe ederim!
ayrıca vapur aşıkların ulaşım aracıdır. devrimci aşık olmaz! devrimci flört etmez!
devrime ramak kalmışken böyle şeyler ile ugraşmak öncülük bilincini kaybetmek demektir. (hele bir devrim olsun, sonra sevişirsiniz doya doya.)
şimdiden böylesi burjuva adetlerine merak salmak yozluktur, bilinçsizliktir.
şöyle bir düşündüm de ülkemizdeki vapurların kıç bölümünde oturacak yer bile yok. halkımız ayakta, per perişan işine, evine gitmeye çalışıyor.
eğer böylesi bir toplumsal soruna dikkat çekmek için, içeri girip oturmak yerine dışarıda ayakta kalarak onurlu bir duruş sergileniyor ise saygı duyarım.
zaten diğer türlüsü kabul edilemez.