konak-karşıyaka, alsancak-karşıyaka vapurlarının benim gözümde değerini alaşağı etmiş olan yasaktır. nerde o eski "vapurda çay-sigara keyfi" günleri?! izmir belediyesi sağlıklı yaşam düsturunu iyiden iyiye sahiplenmiş olacak ki vapurlarda taze portakal suyu satışını yoğunlaştırmışlar. ben yine de "çay-sigara-izmir körfezi" günlerini geri istiyorum...
yasaktan bahsedildiği günlerde kesinlikle uygulanamayacağını, kimsenin uymayacağını düşündüğüm, 19 mayısı takip eden 3-5 gün özellikle genç bayanlar tarafından ihlal edildiğini gözlemleyip, yılların tiryakisi göbekli amcaların bile yasağa uymalarına şaşırmış, sigara yakmaya utanıp bende uymuştum. şimdilerde ise hiçkimsenin sigarayı yakma teşebbüsünde dahi bulunmadığını hayretle izliyorum. 4 yıldır her sabah,ve her iş dönüşü vapurda sigara içme alışkanlığı kazanan bünyemi, bu sıcakta, kapalı alanda oturmak suretiyle terbiye etmeye çalışmama vesile olan yasak.
bunca dert ve sıkıntı içine gömülmüş, monoton düzenli şehir insanının bi' 10-15 dakikalık keyfini de beraberinde götüren yasak. anlarım birader, hadi açık alanında dahi olsa da vapurda sigara yasağı uygulansın hani, nihayetinde kullanmayanların da sigarı dumanı olmayan bir yerde istanbul'u, manzarayı seyretme hakkı var da, kullananlara da bir alan ayrılıversin be, çok mu zor? ön ya da arka taraftan biri tahsis edilsin işte mesela. ne ki bu bireysel hayata bu denli müdahil olmak? nitekim, evvelsi gün, vapurun açık alanında oturmaktayken, çay satan adam yanıma geldi, dibimde durdu. "tavşan kanı!" diyor, "vereyim mi?", "yanında sigara içemedikten sonra ne iş görür ki?" dedim ben, durdu biraz, "haklısın abi." dedi, çayları soğutmadan uzaklaştı.
devletin martıları savunmasından başka bir açıklama getirilemeyecek yasa. kuvvetle muhtemel yasa sahipleri iş çıkışı vapurda nefes alırken yakılan o sigaranın ne demek olduğunu bilmedi hiç bir zaman.
saçmalıktır. bandırma-yenikapı feribotunda insanın canını en çok sıkan hededir. ulan tam yakıyorsun sigaranı, oradan bir ses geliyor "gardeşim yassah!" diye. cık cık.