sevdiğinde son kalan bir kaç parça eşyasını da toparlamış, sonsuza kadar bitirdiği aşkının arkasından, yaşadıklarını bir bir gözünün önünden geçirip hayata ağlayan kızdır. deniz daha da tetikler gözyaşlarını, önüne geçilemez olur hıçkırıklarının. **
terkedilen kızdır. arada bir mendiliyle burnunu silip manzaraya bakar. gizlice izlendiğinin farkında değildir. manzara onu geçmişe, muhtemelen martı-simit günlerine götürür ve gözyaşı daha derinlerden akmaya başlar.
(bkz: klip çeken kız) bu kızlardan bazılarının, dolmuşta camı aralayıp, içeri dolan rüzgarda saçları uçuşturmak sureti ile klip çektiklerine de şahit olunmuştur.
çok kötü haber aldığım bir gün metro ile evime giderken, karşımda oturan kızı anımsatan kızdır. kızcağız kızılaydan batıkente kadar metro camındaki kendi yanısımasına bakıp göz yaşı dökmüştü. öyle bir acı vardı ki yüzünde bana kendi derdimi unutturmuştu. neredeyse tam karşısında oturmama ve yol boyunca dimdik ona bakmama rağmen beni fark etmemiş, son durakta başı eğik inip gitmişti.
yazıktır ona. böle bi manzara görseniz içinisi parçalıyacak kızdır o. utanmasanız gidip yanına sizde ağlamak istersiniz ama yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilecek bi durumdur.
vapura binip de ulan istanbul seni seviyorum be demeyen yoktur herhalde saptamasından yola çıkarsak, istanbul'dan ayrılacağı için ağlaması muhtemel kız.
ayrıca 1 milyon tane daha bulabilirim, harbiden lan tepkisi verebileceğiniz.
o yüzden bu entry nasıl bu kadın neden ağlıyor sorusuna cevap bulma arayışına girdi, ben bu konuda düşünücem biraz.
