kanı kaynayan gençlerdir. adı üstünde liselidir onlar. öpüşüp koklaşabilmek için mekan kollarlar 7/24. bulamayıncada vapurda,trende,limanda,parkta,sahilde atarlar o enerjiyi.
bizim çocuklarımız onlar,bizim evlatlarımız gibi bir şarkıyıda hatırlar. yaşlandık be!
klasik maço tek bildiği kelime hö olan türk erkeği gözünden bakarsak: başkaları önünde sevişilmz , çünkü fantazi nesnesi haline gelir sevgili..
mantıklı olarak bakarsak: milletin ortasında , avrupanın göbeğinde bile sevişilse , ki ben avrupada yaşayan biri olarak son zamanlarda sevişenleri gördüm , millet bakar..ayıplar ayıplamaz laf eder etmez o değişir ama herkes bakar..
e sen sevişmek gibi 2 kişiye özel bi anı ne diye umumi mekanlarda yaparsın?
feci liberal olarak bakarsak: bu bakış sahipleri genelde , che tsihrtlü çılgın gençler olur 15- 20 yaş aralığında şöyledir onların açıklamaları da "özgürlük istiyoruz insan istediği her yerde sevişebilir ühühühüh ayrıca erdal eren! "
zamanın ne kadar değiştiğini bizlere ispatlayan çifttir. biz lise zamanlarımızda okul dışında alttan rüzgar vurupta o etek açılmaz mı fantazisi kurarken şimdinin liselileri havada karada denizde sevişiyor.
gençtir onlar ama tartaklamadan uyarmak da lazımdır. güzel bir dille. anlata anlata. karşılık da verebilir, anlatmak lazımdır. o an seni sinir eder, gider evde düşünür; utanır yaptığından.
bağırıp hakaret edilirse bu 15 - 16 yaşındaki yavrulara; isyan ederler geleneğe, göreneğe, dine, ahlaka. işte o zaman suçlusu biz oluruz. eve gidip düşünmek sırası bize gelir.
kendi sinirimizi hafifletmek, egomuzu yüksekte tutmak için bağırılıp hakaret edilmemesi gereken çiftimizdir.
(bkz: bana mı kaldı dememek)
zamane liselilerinin bizden ne denli farkli oldugunu gosteren durumdur... lan ben lisedeyken hic vapurda sevisememistim... niye? cunku benim liseyi okudugum yerde vapur yoktu... bu vapur eksikliginde orada denizin de olmamasi bir etken olabilir belki... ilginc .. bak simdi icim sizladi lan sozluk.. evden okula, okuldan eve her gun ustelik karadan gittim geldim senelerce... pokemondu, teletabilerdi derken bosa gecmis lise yillarim desene.. tuh ulan..iste vapur yoktu vapur.. ah bi vapur olsaydi.
daha bugün rast geldiğim durumdur. çift bütün gözlerin üstünde olduğunu bile bile yiyişiyordu. cesaretlerinden dolayı tebrik mi etsem yoksa terbiyesizliklerinden dolayı yuh mu desem bilemedim.
dünyanın en kıymetli manzarasını farkında olmadan da olsa aşkla değerlendiren, hadi aşk yok diyelim adrenalinle ve güzel bir gün başlangıcıyla değerlendiren aklı bir karış havada beyni 3 karış aşağıda genç çift hareketidir. ayrılık halinde vapurdan nefret, karayollarına ilgi başlar.
işin vurucu olan yanı vapurda sevişen çift değil aslında, asıl olay insanların ortasında ve liseli olma durumları. vapurda sevişen çift olsa, şu an vapurdan atılıp donma tehlikesi atlattığından veya çıkan kavgada oğlanın burnunun kırıldığından konuşuluyor olurdu. burada konuşulan, saf ve temiz olan, yeni tanınmaya başlanan duyguları dizginleyememek. utanmak yada sıkılmak bir yana etraftaki insanların varlığını unutmak. düşüncelerinin önüne geçen hormonlarının beyinlerine verdiği emir ile, nerede olduğunu bilememek. genç olmak. içindeki ateş, yeni yeni alev alarak, ilişkileri, karşı cinsi, sevmeyi sevilmeyi, ayrılığı, belki de aldatmayı, aldatılmayı tanıyacaklar. kısaca onlar lise anısı olacaklar.
aile terbiyesinden yoksun içinde bulunduğu toplumun kültüründen habersiz bir halt yediklerini sanan terbiyesizlerdir. kız lisede böyleyse geleceği parlak olup üniveriteye giderse şayet çok başarılı bir öğrenci olmayıp okula mal olacağı kesindir.