Maviciler akımının etkisinde olan şahsımın yaptığıdır.
Naçizane.
Gökyüzünü kırmızı bir testereyle kestiler manulaki
Kan kırmızı
Talaşları dökülüyor avucuma üşüten beyazlıkta
Vapurda arka arkaya oturuyoruz
Sen bir blucin gitmişsin
Sonsuz mavide
Yuvarlak kalçalarını otururken gördüm
imkansız güzellikteydiler
Dişlerimin arasından nefesim
Bir at homurtusunda çıkıyordu
Senle bir şilebe binsek manulaki
Marsilya'ya ya da sizin oralara giden
Rom Sarhoşu tayfaları, güzel kokulu orospularıyla
Masmavinin sonunda siyahtır şimdi Marsilya limanı
Cafe de la paix'te iki kadeh şarap içsek
Kesik kırmızısı
Sonra tuvaletinde dayasam dudaklarımı
Kesiğinin dudaklarına
Emsem manulakimu emsem
Sonra sarsılarak girsem içine
Ustura kayganlığında
Saat 12'yi vurmasa
Altımda böyle kıpraşıp durmasan
Şık garsonlar kapıda meraklıdır şimdi
Başka bir rüzgar da adımı çağırıyor
Sesi kulaklarımı çizerek
Hoşçakal manulaki
Bekleme beni bir daha
Ama sonsuz ümitsizlikte bekleme demiyorum
Her an da gelebilirim
Bunu bil öyle git