istanbul'un manzarasını en iyi görebileceğiniz ve aynı zamanda en çok fotoğrafı çekilen ulaşım aracıdır.insanı şehir hayatının stresinden uzaklaştırır.
istanbul'daki en keyifli ve en rahat toplu taşıma aracı...deniz otobüsü bile eline su dökemez, yok hızlı yok uçak gibi konforlu...vapur bir tanedir, bir tane.
Hava kararmıştır ve gökyüzünde mükemmel bir ay vardır. Vapurun en üst katındasınızdır. Gökyüzüyle aranızda hiç bir engel yoktur. Hava buz gibi soğuktur, ama uçmak ve yüzmek hiç bu kadar iç içe olmamıştır, içeri girmek imkansızdır. Soğuğa karşı koyarsınız, sizden başka bunu yapan yoktur. Beşiktaş'tan Kadıköy'e kadar, gözünüz ayda, burnunuzda deniz kokusu, yarım saat tek başınıza yolculuk yaparsınız. En üst katta, yeniden söylüyorum tek başınıza.
Vapur budur.
edit: içeride oturup o kıymetli popocuğunu sıcak tutmaya çalışanlardansın sanırım. devam.
geçtiğimiz aylarda, istanbul büyükşehir belediyesi nin belirlediği proje gereği tasarlanan; biri modern görünümlü, diğeri de klasik modelin biraz daha modernize edilmiş olan tasarımların, halk oylaması sonucu, klasik olanında karar kılınması ile, halkımızın arada ne kadar vefalı olabildiğini gösterdiği projenin, baş kahramanı, istanbul un simgesi deniz taşıtı...
modern görünümlü olan vapur tasarımının, vapurdan çok motoryat a benzediğini düşünüyorum. istanbul un nostajik atmosferini dağıtabilecek bir tasarım olmuş. iyi ki onu seçmemişler. yoksa, boğazda; vapur değil de, powerboat lar dolaşıyormuş havası oluşacaktı...
mükemmel nazım hikmet şiiri. zülfü livanelizor yıllar albümünde bu sözler üzerine bestelenmiş şarkısını unutulmaz bir şekilde seslendirmiştir.
vapur
Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden,
teper ha babam teper
paralanmaz
teper taşlı yolları.
Bir vapur geçer Varna önünden,
uy Karadeniz'in gümüş telleri,
bir vapur geçer Bogaz'a doğru.
Nazım usulcacik okşar vapuru,
yanar elleri..