misal, kadıköy vapurunda haydarpaşa dan ayaklanır. çımacı halatın ikinci düğümünü atmadan arkadaş karşıdadır. mesut insandır artık kendisi. memleketten bir üç adımcı çıkacaksa burdan neşet edecektir.
eminönü kadıköy vapurunda bir tane görmüştüm vapur daha eminönünden yeni kalktı karşı iskeleye daha 20 km kala ilk ben atlıycam deyip atladı manyak betona çakılıp öldü, denize beton dökmüşlerdi.
- mahmut abi atlasana abi neyi bekliyon?
- neden erken atladın rıza?
- az sonra vapur yanaşacak abi atla hadi sende..
- su nasıl ?
- çok güzel mahmut abi atla hadi!
- ahanda vapur geldi!!
- dedim sana atla diye..
- siktir et.. birazdan yüzeriz..
feci şekilde ölmesi mümkün olan insandır. oradan atlayarak kazandığın zaman da zaman olsa. sanki maraton koşuyorsun yani. paşa paşa in işte vapurdan adamı hasta etme.*
yurdum insanının temel özelliklerinden biridir. "ben gidiyorum siz daha bakının orada" manasını yansıtmak için atlar. gerizekalı değildir ama boktan hayatını hoyratça yaşıyormuş havası vermeye çalışır çevresine. sonra işe gittiğinde ise yine açma, simit, çay ve her şey rutin.
Bunların gerizekalı versiyonu ise uçak sırasında en önde binmeye çalışanlardır. sanki 45 dakika önce binen, diğerlerinden önce varacakmış gibi.
çoğu bankacıdır bütün gün gişede gelen giden kişilerden parayı alıp para üstünü vermekten başka bir aktivetesi olmayan kişilerdir onların hayatları sıkıcıdır. Telaş içinde yaşamaya alışmış insanlardır. 12.5 milyon spermin arasından sıyrılıp gelenlerdendir.
her vapura bindiğimde yaptığım eylemdir. ama şu an set falan çekiyorlar. beni geren atlamak değil, vapur yanaşırken lastiklere çarpıp sarsılması falandır. hep düşeceğimi sanırım.
konvoy durmadan eskortlardan atlayan başbakanın korumalarını anımsatan insandır, istanbul da yaşayan herkesin hayatında en az bir kez olsun yaptığı veya yapmayı hayal ettiği harekettir.