vantage point

    11.
  1. salamanca'da abd başkanına suikast girişiminin 8 ayrı karakterin bakış açısından 12:00pm'e döne döne anlatılması bi noktadan sonra bayıyor olsa da mevzunun iç içeliği, karmaşıklığı ile kurgusunu beğenmemek haksızlık olur. görev uğruna ekibindekileri çatır çatır öldüren Edgar Ramirez'in; küçük bir çocuğun hayatı için yemişim görevini demesi, ajan barnes'in bombadan, kazadan, kurşundan sapasağlam kurtulması gibi mantıksızlıkları gözardı ettiğimizde, ikinci bir 11 14 beklentisine kapılmadıkça filmden keyif almamak için hiç bir sebeb yok. az ile yetinmeyi biliyorsanız, iki damla tadı için keçiboynuzu kemirmeyi seviyorsanız izlemekten keyif alacağınız bir film. amerikalıların bakın biz teröre karşı nasıl mesafeliyiz, ne iyilik meleği, dost canlısı insanlarız muhabbetlerinden bahsetmeye bile değmez. eğer holivut yapımı bir "başkana suikast" filmi izlemeyi göze almışsanız bunları kabul etmiş sayılırsınız.
    6 ...
  2. 10.
  3. güzel olmasına güzel bir film de, muhteşem bir film olma potansiyeline sahipken entrye böyle başlıyor olmam üzücü bence.. ancak diyalogların ve bazı sahnelerin inanılmaz basitliği, bir kaç içinden kolayca sıyrılabilecek mantık hatası ve sonda bas bas 'us rocks' diye bağırıp bunu gözümüzün içine sokması, objektiviteden ziyadesiyle uzak olması gibi sebepler yüzünden sadece heyecanla izlenen ve yer yer başarılı bir şekilde içimize işlettiği terör korkusuyla adamı derinden etkileyen, uzunca bir klip olmuş..

    --spoiler--
    o değil de telefona bittim lan resmen.. o ne aletmiş lan öyle.. vantilatör çalıştırır, silahı hazırlar, başkanı vurur, telsizi var, ütü yapar, şikayet etmez vs.. o barnes denen adam da sağlam herifmiş valla.. herifin 1) götünde bomba patladı, 2)kafasına kamyon girdi, 3)kucağına araba düştü, 4)omzundan vuruldu, hala kapı gibi başkan da başkan diye dolanıyor.. bir de bir olay var ki anlayan mesaj atsın bu forest whitkaer karakteri 'ahanda valla shooterı çekiyom' diye gaza gelmişken bir adam görmedik mi olm orada?.. hayal miydi o?.. ne oldu o herife?..
    --spoiler--

    yine gidin lan güzel film.. ha unutmadan:

    --spoiler2--
    forest whitaker bir embesili oynuyor..
    --spoiler2--
    7 ...
  4. 16.
  5. kullanılan vectranın ön tarafında 21410941049 darbe almasına rağmen hava yastığının açılmadığı film.
    5 ...
  6. 3.
  7. güzel ve farklı gözüken ama yine ve malesef hollywood klişesi olmaktan öteye gidemeyecek bir sona imza atmış film.

    --spoiler--

    "kardeşim bu amerikalılar ne melek insanlarmış böyle, bir karıncayı bile incitmeye çekinen insanları var. taa başkanından en altta sıradan bir zencisine kadar. zenci menci deyip geçmeyin (ya da afro amerikan diyelim ehehe) haa. amerikanın havasını teneffüs etmişse melek olması yeterlidir" gibi bir mesajı adapte etmeye çalışıyor film.

    operasyonun beyni olan adam olabildiğince kötü yapılmaya çalışılmış. önüne geleni öldürüyor. arkadaşlarını bu yola başkoyduğu yoldaşlarını bile şahit olmaması için yok ediyor. yani -eeee siz türkler nasıl diyorsunuz?- tam bir orospu çocuğu * resmedilmiş. amma velakin bu kadar cana kıyamakta beis görmeyen adamımızın, bir veledi ezmemek için bu tür atraksiyonlara girebileceğine kargalar bile güler. eğer muro bu adamı görseydi diyeceği laf şu olurdu. "nalet olsun senin bu içindeki çocuk sevgisine!" niye filmi böyle bağlamaya çalışmışlar ki. saçma sapan bir durum olmuş.

    ben zaten seyrederken o çocuk sahnesine bile yeterince ifrit olmuştum. "ne ulan bir amerikalının içindeki çocuk sevgisin göstermek için senaryoya kıytırıktan bir anneli çocuklu sahne eklemişler" izlenimi uyandırdığı için de o çocuğu her görüşümde "gebersin(!) de kurtulalım" dedim. tabi filmlerde çocukların asla ölmemesi gerçeğinden haberdar olduğum için filmin içine edebileceğini de aklıma getirmiştim. neticede de o veled-i zinanın yaptığı aşırı mallıklar ile filmin içine edildi.

    nasıl edildi bakalım. içinde yüksek çocuk sevgisi bulunan amerikalı eli kameralı adamımız, yavrucağı içinde çocuk sevgisi o kadar da fazla olmayan ispanyol bir polise teslim etmekle ondan kurtulduğunu sanarak yanılmıştı. polisin elinden nasıl ve niye kaçtığını anlayamadığımız gereksiz varlık anna da mallığın zirvelerine tırmanarak, yol ortasında arabaların geldiğini görünce yürümeyi değil de durmayı tercih ediyor. (gerçi niye yola çıktı orası da muallakta. kaldırımdan yürüsene be çocuk!) bir de bekliyor ki birisi 50 m uzaktan koşarak gelsin de onu kurtarsın. neticede de öyle oluyor. saatte 90:takribi km hızla kayan ambulansın önünden çocuğu "yürüyerek" çeken adamı görüyoruz. yahu öyle yürüyerek kaçılabiliyorsa eğer kayarak gelen arabadan, o mal çocuk da öyle yapsaydı ya donup bekleyeceğine!

    bu sonu hazmedemedim arkadaş ben. zaten amerikan başkanı ölmedi diye deli oldum. adamlar amerika başkanını rehin olarak alıp ne yapacaklardı da öldürmediler orasını da bi söyleseydiniz keşke. jack shephard abimizi o tarafta gördüğümüzden mi nedir teröristerle karşı bir sempati beslediğimi de itiraf etmeliyim.

    ha bir de çok kolay yakalandı başkan. tek adam, tak tak vurdu herkesi. kurtlar vadisi pusu'da kızdığımız sahnelere benzer şeyler oldu. üstelik ispanya'daki her esmer insan, -ki muhtemelen faslı olan- ihanette rol oynadı. resepsiyonistinden kameramanına, berboyundan polisine kadar. "insanlar amerikalı değilse, asla güvenilmezdir ve içlerinde her daim ihaneti veya terörizmi barındırır. güvenmeyin ulan bunlara" alt mesajı çıkardım ben.


    --spoiler--

    ah ah ne güzeldi oysa film. 11 14 ile bile kıyaslarım belki demiştim başlarda.
    7 ...
  8. 12.
  9. öncelikle en heyecanlı yeri'nin daha iyi olabilirmiş de olmamış dediği bir filmi izleme gafletinde bulunduğum için kendilerinden özür diliyorum tekrar.

    tüm eleştirilere rağmen çapraz kurguyla düğün çekseler izlerim dediğim için izledim filmi. ama üstteki entrilerde dendiği gibi ne kadar klişe varsa kullanmışlar. yine de diye başlamak isterdim bir cümleye de akisyon seviyorsanız kaçırmayın derim ama aklınızda bir acaba bile varsa acaba başka bir film mi izlesem diye o filmi izleyin, eminim daha güzeldir.

    olmamış film.
    4 ...
  10. 7.
  11. yukarıdaki entrylerde de belirtildiği gibi, kurgusu ile göz dolduran bir film. fakat özellikle arabayla kovalama sahnesindeki saçmalıklar insanın canını sıkıyor.

    --spoiler--
    arabaya bildiğin kamyon çarpıyor ve airbag denen icattan eser yok. işin ilginç yanı adam duvarla kamyon arasında kalmışken hiçbir şey olmamış gibi çıkıyor.
    ikinci saçmalık ise; amerika birleşik devletleri gibi teknolojinin eşiği bir ülkenin başkanı, 4 tarafı binalarla çevrili açık bir alanda konuşma yapıyor, frekans bozucu diye bir aletin varlığından eser yok.
    üçüncü saçmalık adamın silahı counter strike oynarmış gibi kullanması. böyle bir aletin varlığını iddia eden lütfen beri gelsin.
    bir de vantilatörü kontrol etmeye giden adamın silahla bir alakası olduğu aşikardı ve beni hiç şaşırtmadı.
    --spoiler--

    bu olumsuzlukların dışında olayın içindeki herkesin bakış açısı, yakalanan bazı görüntüler hoş olmuş. zaman öldürmek için yeterli bir film.
    5 ...
  12. 18.
  13. "bir amerikalı dünyaya bedeldir, ajan; kamyonun arasında kalsa da, orasından burasından vurulsa da, iğnenin deliğinden geçer, başkanı kurtarır, amerikada bu böyledir, amerikanlar harika, mükemmel ötesi, olağanüstü vs yetenekli insanlardır, terör müslümanlardır, araplardır vs" adamların bu imajı kanalize etmek için ne kadar çaba sarfedip, ne büyük actionlarla film çevirdiklerini bir kez daha görmek istiyorsanız, bu filme gidin.

    keşke biz de "türk" olmaktan "müslüman" olmaktan, bu kadar gurur duysaydık, "türk" olmaktan "müslüman" olmaktan bu kadar gurur duyan zengin iş adamlarımız, para babalarımız paralarını türk sinemasına yatırsalardı ve dünya türkleri tanısaydı diye düşünüyorum.
    4 ...
  14. 22.
  15. boomtown dizisinin sinemala$tırılmı$ versiyonu olan film.

    ayrıca özellikle opel marka astra modeldeki araçları gözümüzün içine sokmak için çaba göstermi$ler filmde.
    3 ...
  16. 15.
  17. Sonunu tutturamamış film, çok güzel sahnelerle açılıyor ama sonunda vasat amerikan filmlerinden farkı kalmıyor.

    (bkz: Olmamış)
    3 ...
  18. 9.
  19. her ülkenin kendi korkularını filme çektiğini varsayarsak tipik bir amerikan filmi diyebiliriz. fakat şahane kurgusuyla yine mi başkan yine mi suikast demeden izlettiriyor.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük