devletin çaresizliğinden dolayı ortaya çıkan dayanışma gereksiniminin sloganlaşmış halidir. çağdaş ve güçlü bir devlette, yaraları, bu zor günler için var olan devlet sarar. devlete dolaylı ve dolaysız sürüyle vergiyi neden veriyoruz ? siz hiç japonya'da, depremzedelere yardım adı altında ortak TV programları yapıldığını, yardım edenlerin, düğünde takı takanlar gibi anons edildiği ve insanların gaza getirildiği örgütlü ve naklen dilencilik yapıldığını duydunuz mu ? biz, ne yazık ki buna alıştırıldık. "her şeyi devletten beklemeyelim" baskısı ve devletin alırken şahin, verirken kuzgun karakteri ve sorumluluğu halka yıkma kurnazlığı, bizi yani yufka yürekliliği devletçe çok iyi bilinen halkımızı, yardıma mecbur bırakıyor. evet, buna mecburuz, pamuk eller cebe !
şahane bir etkinliktir. halkımızın her zaman gösterdiği sağduyudur. ammaa, birisi bana sakın devlet demesin. adam utanır ulan ve en azından milletvekilleri maaşlarını bir seferlik bağışlıyoruz falan der.
ama bunu söyleyecek taşaklı bir kanalda yok! acaba niye??
not: milli eğitim bakanı denilen adam bağlandı ve franda'daymış oralarda anlatılanlardan falan dem vuruyor!
yine nereye gideceği belli olmayan, büyük ihtimalle çarçur edilip belki de cebe indirilecek olan haraç toplamanın modern halini yansıtmaktadır "van için tek yürek".
bu programı yayınlayan kanallara bakılarak hepsinin hükümet yanlısı doğuş grubuna ait olduğu görülebilir.
star ve kanal d nin de doğuş grubuna satıldığını da belirtmek gerekir.
türkiye'ye dünya'dan bağış yağarken yardım yağarken, bu insani harekete kayıtsız kalmayacak bir çok soysuz, şerefsiz mevcuttur ülkemde.
yani özetle diyeceğim o ki;
birilerine gün doğdu, birileri bu fırsatttan yararlanacak.
ve yine sizler, bizler yaptığımız bağışların akibetini tam olarak bilemeyeceğiz.
bu şüphe herkesde olacak.
şüpheleri doğrulayacaklar ise bundan 2-3 yıl sonra ortaya çıkacak.
olmasa neden yok amk ne biçim iş bu nerde bu ülkenin zenginleri derler, olunca da yok bilmem ne grubu yapıyorsa vardır bir ibnelik yok paraları cebe atacaklar yok bilmem ne. sen elinden geleni yap, gönderebildiğini gönder de gönder.. eğer bu bağışlar yerini bulmuyorsa senin suçun değil gidip tek tek elden teslim edecek değilsin sonuçta. sen insanlık namına üzerine düşen görevi yerine getir.
Ilk defa olsa gerek firmalarin,kanallarin yaptigi reklamlar bi ise yarayacak karin doyurup soguktan koruyacak. Bu da bi seydir ; diye düşündüren durumdur.
bu nasıl bir riyakarlıktır, bu nasıl iştir. yardım yapmak için birbiriyle yarışan kişiler neden böyle program yapılmasını bekliyor. yardım yapanların en fakiride en zenginide reklam peşinde. her defasında övünerek söylediğimiz bir elin verdiğini diğer el görmeyecek eyleminin sadece laftan ibaret olduğunu gördük. demek ki bu program yapılmasaydı kimse yardım etmeyecekti.
allah rızası için bi siktirip gidin ne olur yaptığınız yapacağınız yardıma sokayım sizin.
tv 8 gibi bir alternatifi varken bosyere bi suru samimiyetsiz insani bir araya toplamis olan, aldatan, yalan sloganli programdir. okan bayulgen in degerini bir kez daha, yine yeni yeniden, anlamamiza vesile olmaktan baska bi halta yaramamistir.
herzamanki gibi yine, "x sehrinde yasayan 3 yasindaki seker ahmet, van da yasayan 3 yasindaki mehmet e cikolatasinin yarisini yolluyor, inanilir gibi degil riyakarliginda, ota boka tuyleri diken diken olan ve alayi ayni medya patronunun poposunu yalayan insanlarin istirak ettigi sahtekar program.
ulan yazik bikmadiniz. yuh. kan emiciler. duzenin egitimli kopekleri.
helal olsun dediğim organizasyondur, bu programa şov diyenlerin de insanlığını da ciddi bir biçimde sorgularım. bu günlerde bir olmayacağız bütün olmayacaksak ne zaman olacağız? ben yaptıklarının samimiyetine inanıyorum ki bu insanların reklama ihtiyaçları yok.
yalnız toplanan bu yardımların koordineli, eşgüdümlü ve organize bir biçimde dağıtılmaları gerekir ki bu yardımlar önceki yardımlar gibi boşa gitmesin ve gerçekten ihtiyacı olan kişilere ulaşabilsin istismarcılara, çakallara değil...
toplanan paraların nereye gittiği ve para verip onun üstünden hava atıp sonra yardım yapmadıklarına dair bir güvensizlik olduğu sürece havada kalan bir kampanya. deniz feneri veya bir sürü böyle olay suistimal edildiği için kimsenin güveni kalmamıştır. stv ve bugün toplanan paralar ile van kalkanır ama hala orada aç ve muhtaç insan var. bu paralar ne olacak bende anlamıyorum. bence para gideceğine onları adil dağatacak direk ulaştıracak insan gerekli bence.
bir konuya bence dikkat çekmek gerekiyor. bu deprem vergileri nereye gidiyor. bence bunu daha çok sorgulanması gerekiyor. keza bu programda bir kaç kişinin ağzından döküldü. birazda başka açıdan bakmak gerekiyor. insanları bu duruma düşürmemek lazım yani binalarımı onarıp yeniden yapılandırmamız gerekiyor. sonuçta japonlar yapıyor bizde başarabiliriz ama bu kafada gidersek zor.
erdem yener'in programda söylediği sözlerden biri ;
--spoiler--
desteği ömrümüzün sonuna kadar vermeye devam edelim ki ordakiler devlet size bakmıyor diye kandırılıp dağa çıkmasınlar.
van güzelleşsin, türkiye'nin herhangi bir ili olsun, ne insanlar van'da yaşayanları ötekileştirsin ne de orada yaşayanlar öteki gibi hissetsin.
--spoiler--
daha demin sayfasından yardım edenlerin tam listesine baktım. bazıları 10 tl falan göndermiş, bazıları 1 milyarı aşkın bir para. içim acıdı o an 10 tl gönderenlere. düşündüm, o 10 tl y inşaatlarda yada başka ayak işlerinde alnın teri ile çalışarak kazanıyor. ardından bir depremde benimde çorbada tuzum bulunsun diye gönderiyor. yüreğim sızladı.