o halde 17 ağustos 1999 depremi gece oldu, demek ki allah cezalandırmak için yaptı marmara depremini diye şirin hödüklerce karşılık verilmesi muhtemeldir.
kafasında oluşturduğu tanrı şablonuna göre bir tanrıya inandığımızı sanan hödük yumurtlaması.
senin bu sığ mantığına göre adapazarı (99) depremini allah yapmış oluyor. kafanızda bir tanrı şablonu oluşturuyorsunuz. sonra ona bir mantık yakıştırıyorsunuz. Ateisti de dindarı da yapıyor bunu aynı mantıkla. sonra da, biri tanrı gerçekten olsaydı şöyle yapardı diyor, biri bunu tanrı şu nedenle yaptı diyor.
kainatta herşeyin sahibi şüphesiz allah'tır. bu akide ile başlayarak bazı aklı evvellere şöyle demeyi vazife biliyoruz:
bazı mantıksız inançsız yaklaşımlara cevaben; van depreminin zamanı 23 ekim tarihinde olduğundan ve saat 13:45 civarından akşam saatine(gece) kadar yaklaşık 4-4,5 saat süre vardır ve akabinde yine yaklaşık 12 saatten fazla bir gece başlamıştır. bu göçük altında kalanlara ilk mudahalenin gündüz gözü sadece 4-4,5 saat yapılabildiği sonrasında 12 saatlik uzun bir gecenin başladığını gösterir. gölcük depreminde ise gece 3 sıralarında olan deprem sonrasında ağustos ayı olduğundan deprem sonrası en geç 2,5 saat sonra gün ağarmış ve 15 saatten fazla süren bir gündüz boyuncada arama kurtarma faaliyetine imkan vermiştir. görülüyorki; van depremi ile gölcük depremi arasında zamansal olarak gölcük depremi daha avantajlıdır(gün ışıgı açısından). kaldıki gece bile olsa şimidiki teknolojik imkanlar daha geliştiğinden gece-gündüz arasında arama-kurtarma hususunda fazla bir fark kalmamıştır.
problemler genellikle depremzedeler hususunda bazı yaşanan olumsuzluklardan ibaret olabilir. gece soğuk olması ve yahut elektiriklerin olmamasından aydınlatma problemleri yaşanabilmektedir. ama arm-krtrm da jeneratörler kullanıldığından sıkıntılar azaltılabilmektedir.
sonuç olarak van depremi saat ve mevsim açısından riski daha fazlayken gölcük depreminde mevsimden dolayı gün ışığı ve barınma açısından daha iyi durumdaydı. imkanlar ve teknoloji açısındanda van depremi gölcük depreminden daha avantajlı durumdadır, tabi depremlerin şiddetleri, etki alanları gibi faktörler farklılık oluşturmaktadır.
bizim üzerimize düşen insan olarak; allah a tam bir teslimiyetle iman edip, büyüklenmekten ve akılsızlıktan sakınmaktır.