Bir derneğe üyeyim.Bir Arama-Kurtarma Derneğine.Parasız eğitimler veren,tamamen kendi imkanlarıyla bu işe gönül vererek amaç sadece insan hayatı kurtarmak ilkesiyle yola başlamış bir grup.
Bir grup arkadaşım Van depremine gitti.Günlerdir aklımız,ruhumuz,dualarımız onlarla.Gidemesek,yanlarında olamasak da telefonla sürekli destek olmaya çalıştığımız bir grup can.
Bir dolu organizasyon eksikliğine rağmen,o soğukta tek taş kalana kadar burdayız diye bağıran bir grup can.
Bu adamlar hayat kurtardı.Günlerdi tvlerde izlediğiniz mucizeleri onlar gerçekleştirdi.Şu anda Van havaalanında sürünüyor.Yerlerde uyuyorlar.Dönemiyorlar.Giderken özel uçak kaldıranlar dönüşte gerek görmemişler demek ki.Bu duruma AFAD in aciklamasi "ben sizin luksunuzu saglamak zorunda degilim"......
Somaliye giderken yaptığınız o muhteşem organizasyon ruhunuza noldu????
Kelimeler anlatamaz yaşadığımı.Sadece diyorum ki anamı da alıp gidesim var buralardan.
ölenler içinde batıdan giden türklerinde olduğunu öğrendiğim için üzüldüğüm deprem diğer ölenlere ise pek üzülmedim çünkü teröristin cenazesini kahraman gibi karşılayanlara ben pek üzülmem üstelik aynı günde orada bir tek kişi teröre tepki göstermezken benim o insanlardan hoşlanmamı kimse beklemesin allah vermiş onalara bir ceza umarım artık dağa çıkmazlar.
kendini bu ülkenin vatandaşı olarak addedmiş, ölen kardeşlerimize Allahtan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerinin sunulduğu olaydır. Allah sabır versin.
van depreminde günler sonra, van'da bir konteynerdan yazıyorum bu satırları...
nereden başlamalı bilmiyorum. daha önce van'ı hiç görmemiş biri olarak burada var olanların geçmişle kıyaslanması da zor benim için.
bir ekip olarak geldiğimiz van'da mimarlar ve inşaat mühendisleri odası adına hasar tespit çalışmalarında bulunduk. gönüllü bir hareketti ve bu sebeple daha rahat bir çalışmaydı. teknik gözle
bina yapımını önemsemediğimizi gördüm. ev sahipleri adına projelerin yapılmadığını, belediye olarak ruhsatların ve denetlemenin yapılamadığını, ustalarca kalitesiz işçiliğin hat safada olduğunu ve ''müteahhit malzemeden çalar'' derken artık insanların direk kendi evlerini yaparken malzemeden çaldıklarını gördük. ve elbette binaların sigortları yok!... bir kaç satıra sığan şu şeyler her biri ayrı ayrı incelenen değerler. çok çok geri kaldığımızı söylemeye gerek yok sanırım. insanlar gözüyle
insanların fakirliği özellikle şehir çeperlerinde/varoşlarda çok bariz hissedilmekteydi. hasar tespit için girdiğimiz her evde bize sorulan en önemli sorulardan biri 'ev nasıl' ve 'devlet bize para verir mi?' var sayalım ki devlet para verecek ama belli ki o kişiler asla o parayı ev tadilatı için kullanmayacaklar. zira, evi yapmayı bilmeyen insanlar tadilatı da nasıl yapacağını bilemeyecektir. burda bahsettiğim şey bölgesel bir eleştiri değil. eminim ki başka coğrafyalarda da aynı şey yaşanmıştır. burda biraz daha çok yaşandığı tahmin ediyorum. insanların hayata dair bir duruşları olmadığı için ya da bir gelecek ön göremedikleri için evleride geleceğe dönük değil. şehrin zaten %70 i kenti terk etmiş durumda. Bu terk edişi bu denli hızlı yapabilmelinin sebebi ise her vanlı'nın van dışında başka kentlerle temas halinde olması. diğer bir değişle zaten kentin dışarıya daha önce göç vermiş olması durumu. özellikle istanbul, andana, mersin, diyarbakır en çok gidilen yerler. bu şehirlerde ya bir kardeş ya bir dayı, emmi mutlaka bulunuyor olması herkesin burayı gözden çıkarmalarına yardımcı olmuş. devlette bu noktada biraz rahatlamış gibi duruyor. herkes başının çağresine bakarken daha az zorlanan bir yönetim var. her şeyin normale dönmesi aylar hatta bazı konularda yıllar alacak. devlet adına
devlet'in aciz kaldığını düşünmüyorum. devlet gerçekten bütün imkanlarını kullanma gayretinde ancak; ciddi bir sorun var o da organizasyon eksiği. örneğin tek elden ve daha önemsenerek yönetilen bir operasyon beklerdim. varlık içinde yokluk yaşanıyor anlayacağınız. bunun da sebebi tüm ekipler devletin diğer kurumlarından gelen geçici görevli personelince yönetilmesinden kaynakalnıyor. bu iş daha motive ekiplerin işi olabilir ancak.
ustalar açısından
malzemeden ve işçilikten kaçmanın bu kadarı olabilirdi sanırım. kaybın bu kadar az olmasının tek mantıklı açıklaması az katlı binaların varlığının çok olması. yeni ustalar gelip buraların tadilatını yapacakalar. ancak yeni gelenlerde eskilerin devamını yapacakları çok sağlıklı bir kent oluşmayacağı kanaatindeyim.
toparlarsak... burada yaşanan sıkıntılarının
% 40 ı bina sahiplerinin
% 30 u depremin kabahati
% 20 si yerel yönetimin ve devletin
% 10 u ustaların
vanlı kardeşimin ölümüne üzülmedim diyen vatan hainleri en büyük bölücülerdir.
allah belaları versin inşallah.
türkiye'de böyle insanlarda varmış vicdansız, haysiyetsiz insanlar. pespaye insanlar. yaşım büyüdükçe insanlar giderek gözümde küçülüyor nedense.
işte böyle düşüncelere insanı sevk ediyor bu başlık insanı.