insan, aklını kullanmıyor ve ölüyor ise üzülenler aklı olmadığı için üzülüyor olmalı. ilk önce ders-ibret almalıyız.
yerel yönetimler pkk emrinde çalışmamalı.
kaçakçılığın baş kenti tabi ki kaçakçılığı finans-himaye-organize eden pkk-kck-bdp kontrolünde bir şehir, van. burada çok katlı ve lüks binalardan %8 i yasal olması arkasında yatan gerçeği araştırın.
çöken binalarda ve altında kalan lüks araçların çoğu sahibi yeşilkart sahibi olmasını araştırın.
ahır sandığınız çoğu evde yaşayan insanlar, dolarları cebine koymak için katlamada zorluk çektiklerini bilin.
halk, yerel yönetimlere "siz halka hizmet ve yaşam standartını yükseltmek için geldiniz. kayıt dışı da olsa birikimleri ve yasal olmayan kazançlarımızı yönlendirin" diyemedi. bu evler deprem bölgesinde olduğu için, "neden bir yapı standartı ve mühendislik hizmeti sunulamadı? neden etkin bir kontrol sağlanamadı?" diye sormaması çok acaip?
yerel yönetimler ihanet içinde halkı sosyal hayat-yaşam standartı-kamu hizmeti-toplumsal sorumluluk dışına iter iken, devlet imkanlarını pkk ya-aşiretlere aktarır iken halk bu hainlerin peşine takılmış.
şu an bile yardım sandıklarını alan insanların suratında gülümsemeleri seyredin. devlet yardımlarını bile talan eden ve askerin havaya ateş açmasına neden olan güruh yapısında olan insanlar bu facianın sorumlularını kendileri seçti-istedi-savundu.
istanbulda da olacak, bu facia.
ve, bu vizyon-misyon sahibi olmayan yöneticiler, şehir planlamacılığını etrafındakilere ve iktidara gelmelerine neden olacak insanlara peşkeş çekme sanan, demokrasi-din bezirganlarının yönetiminde olmasında ki neden bu halk ölecek.
yine, depremde ölenlere üzülmeyeceğiz.
elma-armut alır iken veya elbise alır iken dikkat eden-seçen-inceleyen ama yaşam alanını mezara çevirmesini önemsemeyen insanların ölümüne üzülmeyeceğiz.
evlenir iken veya arkadaş seçer iken yada bir oluşuma üye olur iken dikkatli olan ve hatalarda-yanlışlarda bu insanları terk eden-eleştiren kişiler, yöneticilerine ve fikirlerine allah gibi tapması sonucu bu felaketlerin oluşumunda hiç birşey yapmayanları seçenler olduğu için ölenlere üzülmeyeceğiz.
insan olmamız; üzülmemiz yada aklımızı kullanmamız vb durumlar ile değil, ahlaklı olmamız ile eşdeğer ifade etmeli.
bu ahlaksızlıklar insan hayatına mal olur iken, üzülenler insan bile olamaz.
gaziantep'te yaşayan biri olarak çok saçma bulduğum düşüncedir. her güneydoğu- doğu bölgelerinde yaşayan kürt mü? kürtse de pkk yandaşı mı? en basitinden bir örnek vereyim. bina görevlimiz vanlı ama yöneticiye 'büyük bayrak alalım mı?' diye soran, bina girişine asan kendisiydi. bu kadar basite indirgemeyin olayları.
insan ruhunun, insanlıktan ne kadar kolay çıkabileceğini öyle cümlelerle anlıyoruz. Şu sıralar aklımdan sık sık şu geçiyor: sanırım Alman halkı Hitler'in büyük konuşmalarını dinler ve gerçekten bir delinin peşinde toplumsal orgazma doğru giderken işte bu kadar şuursuzlardı.
doğa felaketleri insanları, hayvanları ve düm ekolojik canlıları etkiler. bunu bile bile nasıl bir doğa felaketi ile ötekileştirilmenin iki taraf içinde hat saffada olduğu bu günlerde depremin lokasyonu insanı duyguları değiştirir?
ya mayaların ön görüleri doğru ise?
ya bir yıldır dünyayı sarsan doğal felaketlerin Türkiye zamanı başladı ise?
ya yarın senin evinin altından bir fay hattı hortlarsa?
belki o zaman sap ile saman birbirlerinden ayrılırlar...
her fırsatta işi kafatasçılığa getiren beyinsiz yobaz zekasını ilgiyle takip ediyorum. ırkından utandığı için dine sarılmış birkaç aptal var ki özellikle, onların durumu ise daha da vahim.
şehit verdiğimizde halay çeken namussuzların çoğu bugün "dövlet bize yardım etsin" diyecekler ve türk devleti yine insanına gidip yardımını edecek. sonrasında ise aynı döngü olacak, yine kalpleri pkk için atacak çoğunun. ne oldu? pkk veya bdp size yardım etmedi mi? kürdistan diye ağlayan kancıklara kürdistan mı yardım gönderecek şimdi?
şimdi kancık köpek gibi faşist faşist diye ağlayacağınıza insani yardım konusunu düşünün. işi siyasete getirdiğinizde türk bu konuda haksız olan taraf değildir.
