vamık volkan

entry20 galeri0
    1.
  1. 1932 Girne KKTC doğumlu University of Virginia'da bulunan ordinaryus psikiyatr.

    http://prok.princeton.edu...s/translations/itzkowitz/
    0 ...
  2. 2.
  3. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını psikanalitik* açıdan inceleyen bir kitap yazmış kişi.
    1 ...
  4. 3.
  5. nedense her duyduğumda aklıma 'nayır, nolamaz' repliğini getiren isim.
    0 ...
  6. 4.
  7. Kendisi Kıbrıslıdır ama Amerika'nın hizmetindedir. Çok uzun yıllardır ABD başkanlarının psikiyatri danışmanlığını yapmaktadır. CIA için çalışmaktadır. Görevi ise aslında bilimsel bir çalışmadır. Vamık Volkan, ABD'nin bölmek, parçalamak ve yutmak istediği coğrafyalarda yaşayan uluslarla ilgilenir. O ulusların psikolojisini inceler. Ve aklısıra "uluslar nasıl birbirini boğazlamaz"ın teorisini geliştirir.
    0 ...
  8. 5.
  9. dünya üzerinde, şizofreniyi ilaçsız tedavi edebilen iki kişiden biridir.*
    0 ...
  10. 6.
  11. akp hükümetinin kürt açılımı projesi kapsamında ankara ya gelen dünyaca ünlü psikiyatrist profesör dr.

    içişleri bakanı beşir atalay la bir görüşmede bulunmuş. işin burasına kadar güzel hükümet bu açılımın psikolojik boyutunu hesap etmiş.

    bir de yaptıkları acımasız zamların halkın üzerindeki psikolojik etkilerini inceleseler çok daha iyi olurdu...
    0 ...
  12. 7.
  13. yirmi iki temmuz seçimlerinden önce endişileyim kan dökülecek diye ortalığı gerdiren amerikan bezi. yanına uslu durması için nevzat tarhan hocann verilmesi isabet olur.

    http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=37714
    0 ...
  14. 8.
  15. ölümsüz atatürk adlı muhteşem bir kitaba imza atmış eski beyaz saray danışmanı olan politik psikoloji dehası. hükümetle arası pek yok ama bakalım kürt açılımında hükümeti nasıl yönlendirecek? kıbrıslıdır bu arada kendisi.
    1 ...
  16. 9.
  17. ermeni sorunu hakkında sağlam psikanalizleri bulunan türkiyenin yetiştirdiği büyük değerlerdendir. kitapları türkiyenin genel sorunu olan mustafa kemal atatürk, ermeni sorunu, bağnazlık gibi sorunlarını içermektedir. virginia üniversitesinde ordinaryustur. sarı gelin belgeselinde sağlam noktalara değinmektedir.
    0 ...
  18. 10.
  19. bazı ruhunu akp'ye satan, eşcinselliği hastalık olarak görüp, kadını 2. sınıf sayan sözde psikiyatrlardan olmayıp ülkemizin yetiştirdiği ender bir değerdir.
    0 ...
  20. 11.
  21. amerikanın, türk milleti üzerinde yürüttüğü psikolojik harbinin uygulayıcısı olduğu iddia edilen kişi.
    0 ...
  22. 12.
  23. Kendisini siyasi psikiyatrist olarak takdim eden bu şahıs, Abdullah Öcalan'a şöyle bir psikiyatrik analiz yapmıştır:
    -----------
    Öcalan’ın Ailesi çok fakir. Evdeki baskın figür, bölgesel geleneğin aksine anne. Abdullah Öcalan’ın annesi, çocuklarının önünde kocasını aşağılıyor. Öcalan’ın anlattığına göre babası, köydeki en silik insan. Öcalan, çocukluk anısında, anne ve babasını, ‘Annem olağanüstü kavgacıydı... Her gün komşularla, babayla ve benimle kavga... Babayı akrabaları bile hiç ciddiye almazlar’ diyerek anlatır.

    Evdeki gerginlikten uzaklaşmak için genç Abdullah, yakındaki bir dağın tepesine kaçar. Köyün en çok alay edilen kişisi olan babası da aynı yere gider. Amacı dağa çıkıp, köylülere söyleyemediği öfkesini haykırmaktır. Genç Abdullah’ı da orada görünce, onu da öfkesini ‘kusması’ için kışkırtır. Öcalan’ın annesi de kışkırtma konusunda babadan farklı değildir.

    Öcalan bir anısında, ‘Köyümde, çocuklarla olan kavgamda kafam kırılmıştı. Eve gelip ‘Beni dövdüler’ diye hüngür hüngür ağlıyordum. Annem eve gelir gelmez beni korumak, himaye etmek yerine, ‘Ya gidip intikamını alacaksın ya da seni bu eve koymam’ diye beni evden kovdu. Annem bu ilkesinde çok zorlayıcıydı. Daha sonra, zorla da olsa ilk eylemlerime onun bu dayatması altında başladım. Ben de saldırıya geçtim. Birkaç çocuğun kafasını kırdım’ der.

    iLK EYLEMiNi ANNESi YAPTIRDI

    Öcalan, evdeki en büyük çocuktu ve zayıf bir babası olduğu için, ailesinin şerefini şiddet yoluyla koruyan kişi olması gerektiğini düşünüyordu. Ebeveynlerinden her ikisi de Abdullah’ı saldırgan bir tutum sürdürmesi için teşvik etti. Eğer saldırgan olursa, kimse ona saldırmayacaktı! Bunun bir sonucu olarak, genç Abdullah köyde yılan katili olarak ün yaptı. Öcalan, ‘Köylüler yılan gördüklerinde ilkin bana haber yollardı’ demektedir. Oysa o, yılanlardan korkar. Diğer çocuklar tarafından sevilmez. Ama onları nasıl etkileyeceğini öğrenir: ‘En büyük tutkularım, günlük olarak bir çocuğu alıp dağa çıkarmaktı. Ona haydi gidip yılan öldürelim, kuş tutalım, kartal yuvasına ulaşalım derdim.’

    (….) Öcalan, Yalçın Küçük ile yaptığı konuşmada, iki kız kardeş ve iki erkek kardeşten bahseder. Çocukluğu sırasında büyük kız kardeşi Havva’nın başlık parası ile satılıp başka bir köye gelin gitmesi, onun için travmadır. Çünkü Havva onun için anne gibidir.
    Abdullah’ın psişik yaşamındaki bir dönüm noktası ergenliği sırasında olur. O, bunu ‘ilk isyanı’ olarak niteler. Bir gün erkek kardeşi Osman ile kavga ederler. Osman eve gelip babasına kavgayı anlatır. Yaşlı adam, evin dışına çıkıp lanetler yağdırarak Abdullah’a taş atar. Abdullah dövüşerek kendini savunur. ‘Köylüler başımıza dikilmiş, benimle babamın kavgasını seyrediyorlar. Oldukça hırpalandım, çok çok da öfkelenmiştim.’ Bu olaydan sonra Abdullah, babasından para çalıp, köyden kaçar. Nizip kasabasına, kız kardeşinin yanına gider.”

    Kitabındaki bu satırları bizimle tekrar okuyan Prof. Dr. Volkan, Abdullah Öcalan’ın köyünden kaçmasının çok önemli olduğunu söylüyor: “Çocuk gelişiminin ilk altı-yedi yılında kimliğiniz belli olur. Fakat hayat bize ikinci bir şans daha verir; ergenlik. Öcalan’ın ise her iki döneminde de derin problemleri var. Baba ve anne, olması gerektiği gibi değil. ikisi de travmatik. Her erkek çocuk, erkeklik kimliğini geliştirene kadar birçok basamaktan geçer. ilk bir yıl çocuk, babayı, annenin bir uzantısı olarak görür. Çocuğun kafasında ‘baba’, annelerinin uzantısı gibidir. iki-üç yaşlarına geldiğinde çocuk, anneden ayrılmaya başlar. Anne ve babanın ayrı fonksiyonları olduğunu idrak eder. Ve eğer psikolojik olarak sağlıklı bir gelişme yaşarsa, ‘Tamam, ben erkeğe aidim’ der. Ama Apo, bunu yapamadı. Babasıyla, erkeklik kimliği ile olan özdeşimini tamamlayamadı. Biz buna fiksasyon diyoruz.”

    Bu gözlem, Volkan’ın kitaptaki makalesinde şöyle ifade ediliyor: “Öcalan, her ne kadar bir yetişkin olarak bıyık bıraksa da geleneksel köylü maço imajına sahip ve bıyık bırakan erkekleri sevmediğinden bahsetmiştir. Çocukluk düşlerinde, sevgisiz cinsel birleşmeyi düşündüğünde, Abdullah duygusal olarak şiddetli bir tiksinti yaşıyordu. Kız kardeşinin evden ayrılması, Apo’nun yaşadığı cinsel ikilemin nedenlerinden biri olabilir. Bir diğeri, onu annesinin reddetmesi ve babasının iyi bir erkek rol modeli olmaması olabilir. Çocukken Abdullah, kızların yanında kendisini çok rahat hissediyormuş ve kendisini, cinselliği konusunda ‘aşırı kontrole’ sahip Mahatma Gandi’ye benzetiyor.”

    Volkan’a, Öcalan’ın kendi sözlerini ‘okuyarak’ yaptığı bu değerlendirmeyi soruyoruz. Hocanın bu konudaki yorumu şöyle: “Gandi evliydi. Fakat ‘Seks yapmayacağım’ diyen bir kişiydi. Çocuklukta, saldırganlık ve seks iç içedir. Çocuk büyüdükçe seks ve saldırganlığın aynı şey olmadığını keşfeder. Fakat söylediğim gibi çocuk, erkek kişiliğinin gelişimini tamamlayamamışsa, ne tarafa gideceğine karar veremez.”
    http://arama.hurriyet.com...arsivnews.aspx?id=9166332
    0 ...
  24. 13.
  25. "türk" yerine "türkiyeli" kavramının mucidi, "ne mutlu türküm diyene" sözlerinin silinmesini tavsiye edip, anayasa'nın ilk üç maddesinin muhakkak değiştirilmesi gerekliliğini akpkk'ya salık veren psikolojik harp uzmanı cia doktrincisi.

    beni de arada bir yoklayın bunu yazdıktan sonra. ok?
    2 ...
  26. 14.
  27. neo-psikanalist olan volkan, doğan her çocuğun beyaz sayfaya sahip olduğunu, zamanla iyi kötü ayrımı yapar. ona göre insan, düşman edinme ihtiyacı olan bir canlıdır ve kötü diye adlandırılan herşey bu düşmanlara yapıştırılır. ona göre seçilmiş övünç ve seçilmiş travmalar vardır. bu övünç ve travmalar ışığında, 1000 yıllık Türk-Yunan rekabetinin son halkası olan Kıbrıs sorununun çözümü oldukça zordur.
    0 ...
  28. 15.
  29. Mary Sigourney Psikoanaliz Ödülü'ne layık görülmüş.

    http://www.sozcu.com.tr/2...ee&utm_campaign=dunya
    2 ...
  30. 16.
  31. Nobel'den sonra dünyanın en saygın ödüllerinden biri olarak kabul edilen ve psikanaliz dalında verilen Mary Sigorni Ödülü'ne bu yıl layık görülen bilim insanıdır.

    http://www.ntv.com.tr/sag...ul,19Hi-fKPoUKqc6vxVVpeFw
    0 ...
  32. 17.
  33. Dört yıla yakın süren derinlemesine bir çalışmanın sonucu olan "Kendi divanında bir psikanalist” kitabı yayımlandı. Dünyaca ünlü psikanalist Prof. Dr. Vamık Volkan'ın biyografi ve tüm meslek deneyiminin yer aldığı kitap önce Türkiye’de satışa çıkarken gelecek haftadan itibaren Kuzey Kıbrıs’ta da satışa girecek.

    Yazar Ferhat Atik’in kaleme aldığı ve bizzat Vamık Volkan’la çalışılan kitap, Kıbrıs görüşmelerinden Kürt sorununa, toplumsal psikolojiden kişilik aktarımlarına,
    yas tutmadan nostaljiye, nesne ilişkilerinden zaman çökmesine, barışa karşı direncin psikolojik çözümünden kimlik sorunsalına, özdeşim kurma sürecinden seçilmiş travmaya, nesiller arası travma geçişlerinden bağlantı fenomenlerine, haklılık ideolojilerinden görünmez duvarlarımıza, dinin psikolojisinden, Ölümsüz Atatürk kitabının bilinmeyen arka planına, ırkçılıktan küreselleşmeye, göçten kimsenin bilmediği Denktaş mektuplarına kadar bir çok detayın bulunduğu kitap tüm bu deneyimleri okurla paylaşıyor.
    5 kez Nobel Adayı olan ve dünyanın en prestijli ödüllerinden olan Mary Sigourney ödülü sahibi Freud Profesörü unvanlı Vamık Volkan’ın hayatı ve meslek deneyimini konu alan “Kendi divanında bir psikanalist” kitabı, dünya çapında onlarca fotoğraf, 220 kaynak, 400’e yakın dipnotla sadece tek okumalık değil kaynak niteliğinde çalışma.
    80’i aşkın kitabın yazarı, bir çok yeni kavramın yaratıcı ve geliştiricisi, büyük grup çalışmalarının yaratıcısı ve idolü, dünyanın yaşayan en ünlü psikiyatristi, psikanalisti ve siyaset psikoloğu, Kıbrıslı Profesör Vamık Volkan’ın hayatı ve meslek deneyimi "Kendi divanında bir psikanalist” kitabında okurla buluşuyor. Nemesis Yayınları’ndan çıkan kitap, tüm Türkiye’de satışa girdi. Kısa süre içinde ise KKTC’de satılması bekleniyor.
    0 ...
  34. 18.
  35. (1932, Lefkoşa), Kıbrıs Türkü psikiyatri profesörü.

    Lefkoşa'da dünyaya geldi. Kıbrıs islam Lisesi'nde okudu; son sınıftayken çıkan isyanla adı değişen Kıbrıs Türk Lisesi'ni bitirdi. Türkiye'ye geldi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1956'da mezun oldu. Türk vatandaşı olamadığı için çalışma şartları zordu.

    Şikago'ya gitti. Üç ay sonra babasından gelen mektupta, en yakın arkadaşının Kıbrıs'ta bir eczanede milliyetçi Rumlar tarafından öldürüldüğünü anlatan gazete kupürü çıktı. On yıl Türkiye ve Kıbrıs'a dönemedi.

    2002'ye kadar 45 yıl Virginia Üniversitesi'nde ders verdi. 18 yıl üniversite hastanesinin başhekimliğini yaptı.

    Kırk kitap çalışması yaptı ve 400'ü aşkın bilimsel makale yayımladı. Psikolojik çatışma ve kimlik konularında sayısız araştırma ve saha çalışması gerçekleştirdi. Psikopolitik teoriler ve dünyanın sorunlu birçok yerinde barış için yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Vam%C4%B1k_Volkan
    0 ...
  36. 19.
  37. başkasının kalemiyle yazan beyinci analist.
    0 ...
  38. 20.
  39. 86 yaşındaki Vamık Volkan, yaşayan en büyük psikiyatri profesörlerinden biri. 4 kere Nobel Ödülü'ne aday gösterilen Vamık Volkan, aynı zamanda psikanaliz alanının en değerli ödüllerinden "Mary Sigourney Psikanaliz Ödülü"nü kazandı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük