2000'li yılların başlarında piyasaya çıkmış şahane rpg. zamanında oyunun başından kalkamazdık. kendilerine has güçlere sahip 4 kişilik bir vampir grubunun hapisaneden kaçışını konu alır.
Şöyle başlıyalım ki bence gelmiş geçmiş en baba rpg world of darkness oyunudur.
VTM serisinin ilk oyunu olan "Redemption" çoğu rpg oyuncusu için daha sonra çıkan 2. oyun "Bloodlines" dan çok daha başarılıdır. Eksik gösterilen yönler de ise "Redemption" grafik bakımından zayıf bulunmaktadır ki 90' larda çıkan bir oyun için son derece başarılıdır.
Oyunda ki yapay zeka ve gerçekçilik o döneme ait oyunların seviyesinin oldukça üzerindedir. Dialoglarda orta dünya ingilizcesi de kullanılarak gerçekçiliğine gerçekçilik katılmıştır. ( Bu biz oyuncular için bazen çileden çıkartıcı olabiliyor. )
Çoğu bilgisayar oyuncusu grafiklerin önem taşıdığını bilir ama daha çok seslere önem verirler. " VTM Redemption" bu yönde de çok başarılıdır, bulunduğunuz ortama uygun müzikleri, gerilimi bozmamak için çalınan sesler ayrı bir başarılıdır.
Kötü yönlerinden biriyse hele bu 90' larda ortaya konulan bir yapım tahmin ettiğiniz gibi buglar. Mesela grubunuzda ki bir epic bir eleman öldüğünde bile siz bir aksiyonu gerçekleştiriyorsunuz ve demo ya bağlıyor o sırada bizim tarih olmuş uzun dişli arkadaşımız yanınızda gözüküyor, sizle konuşuyor ve kontrol tekrar size geldiğinde yok oluyor, bu bir örnek.
Bilmiyenler varsa oyun "Diablo oynanabilirliğine sahip, çok az bir kamera açısı farkı vardır, önemli aksiyonlar "Blizzard" ın dediği gibi rpg için " Tek silahınız, farenizdir." sözünü doğruluyor, klavye kombinasyonları da kullanılmaktadır tabii ki.
Bir başka problem ise oyun yine "Diablo" nun kayıt sistemine sahip. Oyunu kaydetmek için çileden cıkmanız gerekiyor bazen. Tabii bu oyunun patchleri yayınlandı yayınlanmasına ama 1.0 versiyonu yükseltildiğinde xp de problem çıkartıyormuş. ( Okdum, emin değilim. )
Yani Diablo' nun WOD( World of Darkness ) versiyonu mu diye soracak olursanız, hayır değil diyorum. "VTM R" Diablo' dan çok daha fazla rol sahiplenmenize izin veren bir oyun, dialoglarınızı kendiniz belirliyorsunuz, nasıl bir karakter oynatmak istiyorsanız öyle davranıyorsunuz. Yine de bazı asıl konu olan dialoglarda dialoglarda ne cevap verirseniz verin ne sorarsanız sorun sonuç aynı oluyor. Aksiyon ve rol sahiplenme yine de bir çok oyundan dengeli...
Gelelim Uzun diş amcanın olayına...
Kısaca özetliyelim...
Oyunda rolünü sahiplendiğimiz karakter Christof adında bir şövalye. Kendisi ST.Thomas' a hizmet eden bir savaşçı.
Yine bir gün convert' de uyanıyor Christof, kalktığında içerden bir takım iblis seslerini duyunca " Ben bir kahramanım" edasında kılıcını yerinden alıyor ve seslerin oldugu odaya gidiyor. O da ne ?
iki küçük şeytan güzel rahip Anezka' yı köşeye sıkıştırmış. Burası toturial gibi Christof kontrolü sizde. Aksiyonla bir oyuna başladığımız zaman her oyuncu gibi ( eğer kontrol bölümünü incelemediysek ayarlardan) sol elimiz W, A, S, D tuşlarına sağ elimiz ise fareye uzanıyor. Hoppala ?? yürüyemiyoruz derken balımıza fark ediyoruz ki farenin sol tuşu işaretlediğim yere götürüyor şövalyemizi. imleçi küçük şeytanlara doğrultuyoruz baktık kılıç, bastık koşuyor. Yüzümüzde sinsi bir sırıtmayla vahşice şeytanları doğruyoruz. Demoya bağlıyor Anezka bize teşekkür ediyor biz felsefe yapıcaz derken Arhh! diye inleyip diz üstü çöküyoruz. O da NE ?? yaralanmışız. Demo devam ediyor ki yatakta uyurkan güzel rahibe Anezka elimizi tutmuş bize güzel gözleriyle bakıyor, koskoca VTM türk filmine bağlanıyor ve Christof Anezka' nın elimizi tutmasıyla ona aşık oluyor.
Chris kendine geldiği zaman St. Thomas onu gümüş madenindeki iblisleri temizlemesi için görevlendiriyor. Gidiyoruz maden de yavaş yavaş katları geçiyoruz, oyuncu tabiriyle ( Son bölüm canavarı ) olan Uzun diş bacımızla karşılaşıyoruz, kendisini kutsal su gibi bir takım envanter ve artı kılıcımızın keskinliğiyle duman ettikten sonra eski bir Transilvanya köyü olan mekanımza dönüyoruz. St. Thomas bize ufak bir felsefe yapıyor o mükemmel orta dünya ingilizcesiyle sonra meydana cıkıyoruz demoya bağlıyor köylüler " Hurraahh" Efendi Chris bizi eciş bücüş yaratıklardan korudu yaşasın Christof, YAŞASIN ALICE Co.. e şey pardon neyse devam edelim.
St. Thomas bize bir görev daha veriyor bütün gece köyü koruyacağız. Köylüden tezahüratlarla havaya giren Chris şımarık mışmarık gezerek meydandaki iblisleri doğruyor. Bir sokakta görüyoruzki aşk damarlarımız atıyor. Yine Anezka convert' in önünde 3 tane şeytancık tarafından sıkıştırılmış, ( Bu Anezka' da var bişey ama ) Chris onuda kurtarıyor. Sonra converte giriyoruz Anezka bize teşekkür ediyor hayatımı kurdardın Chris diyor, Biz asıl sen benim hayatımı kurtardın yaralıyken falan filan vs vs. bi dolu övgüler yağıyor ve Chris meydana çıkıyor.
Yine Demoya bağlıyor birden ekran kararıyor üniversitede. Tesettürlü bir hatunun yanında "Anezka,,uhh" diye uyanıyor aşk adamı Chris. Karşısında bir kel uzun diş ve çarşaflı bacıyı görüyor, diyaloglar dönüyor gel görki bu kapalı hatun Brujah kavminden ve bizi dişlemiş, NEYYYY diyoruz hep beraber yani şimdi biz vampirmiyiz ? diye soruyoruz Chris gözüküyor konuşurken iki tane uzun dişini görüyoruz. Good oynamayı sevenler bir ton sövüyor, dark side oyuncuları ise. "Hhahahaha" diye pis bir kahkaha atıyor. Bir açıklamadan sonra Brujah kavmine bir uzun diş olarak hizmet etmeye başlıyoruz......
Bu kadarı yeterli sanırım birşeyler oluşturmak için akılda. Şaka bi yana Christof vampirde olsa insaniyetini gizliyemiyor bazı durumlarda.
Kesinlikle tavsiye ediyorum ki sizde vampir olun, kan havuzunda yüzelim, Multiplayerı var, bizde bütün kavimlerin yanına HM olarak bir clan kurarız. Judas Priest pelerinlerimizle disiplin basarız
iyi oyunlar, teşekkürler.
Yazı bana aittir, daha önce başka bir platforma yazmıştım. Kopyala yapıştır yaptım üşendiğim için.
yıllar yıllar sonra tekrardan oynayıp anılarımı tazeleyeceğim oyun. yeri bende ayrı.
hiçbir oyunda tadamadığım bir atmosfer var bu oyunda tam olarak tanımlayamıyorum. aynı duyguları resident evil 3 oynarken yaşıyorum. böyle tarif edeyim kısaca.
