her sabah yeni ve tehlikeli bir güne uyandığımız şu dünyada insan oğlunun başı binbir türlü musibetle belada... halkı bilinçlendirme ve bu belalardan asgari hasarla kurtulmalarını sağlamak için başladığımız ve sonlara yaklaştığımız, serinin üçüncüsündeyiz...
vampirler. biraz vampirleri tanıyalım. vampir, kan emerek yaşantısını sürdüren, gün batımından şafağa kadar uyanık kalan, sivri dişli ve gerektiğinde yarasaya dönüşebilen bir yaratıktır. çok havalı olur bu vampirler. hep smokingiyerler. gece hayatına pek düşkündürler, o bar senin bu bar benim günlerini gün ederler, hesabı da asla ödemezler, arıza çıkartırlar pezevenkler. bir zenginlerdir ki dudağınız uçuklar. ölümsüzdürler. genelde gotik kalelerde yaşarlar. tim börtınla sürekli görüşürler. hatta bir iki film de çekmişlikleri vardır. bi de erkekleri yakışıklı, kadınları bakımlı olur. ulan aynada kendilerini göremeyen yaratıklar o saçı sakalı nasıl ayarlıyorlar, o makyajı nasıl yapıyorlar anlamam da... neyse işte... bu kadar şaşalı hayatlarının olduğuna bakmayın, kana susayınca anasını babasını tanımaz itler. o yüzden bir çok coğrafyada görülen bu varlık bir gün bizim memlekete de uğrayıp size de saldırabilir! bunlar olağan şeyler!
1-) panik yapmayın. panik yapmayın dediysek öyle mal mal da durmayın en yakın manava doğru koşmaya başlayın. bir bağ sarımsak işinizi görür.
2-) tahta bir kazık bulup kalbine saplayın.
3-) biraz şartları zorlayıp, gümüş kurşun, gümüş bıçak, gümüş kılıç kullanarak onu yaralayın. annenizin gümüşlerini de kullanabilirsiniz.
4-)eğer gün doğumuna az bir süre varsa onu oyalayın. iki ihtimal var; ya normal bir vampir gibi ölecektir, yada anormal tıvaylayt vampiri gibi parıldayacaktır...
5-) blade'i arayın...
6-) van helsing'i arayın...
7-) yada karşı koymayın vampir olun... düşününce cazip bile geliyor hani... zaten orta çağdan beri adamların çekmediği kalmamış, bi de biz vurmayalım yazıktır.
alternatif plan isteyenler;
- bir kase bol sarımsaklı cacık yiyin, size saldırdığı anda dudaklarına yapışın.