dezavantajları belirten kardeşime katılmakla birlikte burada sadece avantajları yazıyoruz. birincisi vampir tanımı çok geniş bir kavramdır ve her yazar (lanet olsun ki) kendi vampirinin sınırını kendisi çizebilir : mesela ki alacakaranlıktaki salak vampirler güneşte parlarken drakula veya strahd von zarovich gibi vampirler güneş ışığında zarar görmektedirler.
başlarda avantaj olarak görülen her şey ilerde dezavantaja dönüşür.
yemek sıkıntısı yok gibi gelir; fakat günümüzde bir insanın kanını emip öylece bırakmanın kolay olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. orta çağda yaşamıyoruz artık, birisinin eksikliği de nerede kaybolduğu da çok geçmeden bulunur. kimliğiniz ortaya çıkar. orta çağdakinden beter ederler sizi.
sonsuz yaşam güzel gibi gelir; ama aslında vampirlerin en büyük lanetidir. biz bile 20-30 (bilemedein 40) senelik yaşanmışlıklarıyla bu kadar acı çekiyorken bunun 20 katı acıyla yaşamanın neresi bir ödül olabilir ki?
sizi diğer insanlardan daha üstün yapan özellikler, sizin popülaritenizi arttırmaz. aksine çevrenizdeki insanlar tarafından ucube olarak nitelendirilmenize sebep olur.
dünyayı gündüz gözüyle görme şansınız da yok; gün ışığının size ne yapacağı malum.
yani son zamanlardaki ergen filmlerine aldanıp da avantajlı bir durum sanmak yanlıştır. zaten vampirlerle ilgili efsanelerin çoğunda da bu olay bir lanet olarak nitelendirilmişdir.
penis nasıl dikleşiyor o değilde kan yoksa dolaşım sisteminde seks hayatı yok mesela fikrini uyandıran avantajlardır mesela bende. kan dolaşımı yok diye biliyorum vampirlerde ama...
lan kaç gündür bende bunu düşünüyorum ha. bunun yazarına kahve yapmak geldi içimden.
vampir olmak istiyorum cidden. gerçi insan olmayı ne kadar becerdik ki onu becerelim..
