gidilir.mesela kazakistan. yaklaşık 200 dolarla 1 ay çok rahat yaşanırmış. elektrik su gaz nerdeyse beleşmiş . kiralar 30 dolar civarında . etin kilosu 3-4 lira falan . bira 1 liradan daha az. votka şişesi yaklaşık4 dolar. vergi yok herşeyden önemlisi. arabalar acaip kelepir fiyata.
arazi acaip geniş. gez gezebildiği kadar. yani gidilir yani.
Kavimler göçünü tersten yaşamaktır. Kavimlerin gelirken dağıttığı ülkeler toplanır, yerli yerine konulur. Zaten ne varsa biz düzeltiyoruz ortaligi amk.
Tanrı Dağı'nın yanındaki bir yaylada oturduğumuzu düşünün.
Etrafın zifiri karanlığını ay ışığı ve yaktığımız ateş aydınlatıyor, üstümüzde hayvan derisinden giysilerimiz var...
Ve akşam üzeri avladığımız ceylanı ateşte tutup pişmesini bekliyoruz... Karnımızın gurultusu eşliğinde ateşe gözlerimiz dalıyor, geleceğin hayallerini kuruyoruz...
nasıl ki attila'yı tanrı roma'nın başına bela olarak gönderdiyse, ben inanıyorum ki; tembelliğimiz, rahat yaşamı alışkanlık haline getirmemiz en acısı mücadeleye girişmediğimiz için tanrı erdoğan'ı bizim başımıza bela olarak gönderdi.
fena mı olur gitsek ağaçtan yapılma evlerde yaşasak... bizim devrimiz bitmiş artık. eskiden dünyada iktidar savaşını abd ile çin değil, çin ile biz veriyorduk... nerede hata yaptık bunlar bize müstehak oldu?
Neden rockefeller, rotschild gibi ailelerin dünyayı hakimiyeti altına aldığı, televizyon ve popüler kültürle insanları salaklaştırarak tek dünya devleti hedefine koştuğu bir dönemde dünyaya geldim ey ulu tanrım?
en azından 14. yüzyılda yaşayabilmek için neler vermezdim... düşünsenize, birde timur'un o mükemmel devletçilik anlayışıyla yükselmiş ülkesinde yaşadığınızı...
Devir çok bozuk, dünyanın kitaplardaki o eski tadı, eski heyecanı kalmamış. Herkesin elinde bir telefon, kaldırmıyor kafasını. Kimi evden çıkmıyor, rahat yaşama alışmış...
Savaşlar desen, o da eskidenmiş. atom bombası denen saçmalık yokmuş, atın üstünde okçularınla elinde kılıç tutan askerlerinle akın yapıyormuşsun. Düşünsenize paranın icat edilmediğini, herkesin eşit şartlarda birlik içerisinde yaşadığını. Kalbinde kin, öfke, nefret olmadığını... Yok arkadaş, ben 21. yüzyılı hiç sevmedim. Sıkıldım artık herşeyden.
