dünyevi zevklerden hazlardan bir nevi mahrum olmaktır türban takmak. gösterişli dikkat çekici saçları güzel kalçaları saklamanın mantığı dinde budur esasında. nefsi terbiyenin bir diğer yaptırımıdır. ama nasıl bir tezattır ki parmaklarında gösterişli yüzükler, müthiş pahalı aksesuarlar.. bu mudur nefsini terbiye etmek? kimisine göre öyleymiş sözlük.
amerika karşıtı olup converse* giyen türbanlı kızın kuzenidir.
ne giyerse giysin beni enterese etmez de filistin için şehir meydanında toplananlar arasında converse ayakkabı giyenlerin ellerinde "kahrolsun amerika, kahrolsun israil" yazılı dövizleri görmek şahsımı güldürmüştür.
şimdi bana israil ile amerika aynı değil demesinler; ırak için de aynısı geçerli.
not: elin filistinlisi için yürüyen hanımlar; biz uğur mumcu için yürürken kaldırımdan bakmakla yetinmiştir hem de ne bakışlar. trafiği kapadık ya izdivac programını kaçıracak diye gerildi herhalde.
peygamberin hanımlarının ahlakı üzerine bir hayatı değil de lüks ve şatafatı tercih etmiştir. vakko aldığına göre iyi de parası var belli. fakire 1 lira vakko'ya 550 lira verir çok normal. bu türban meselesi de can sıkmaya başladı artık. bunların açıklardan farkım yok neyini savunacaksın artık. bundan 15 sene önceki hala bak bir de 2011 yılına bak. arada dağlar kadar fark var.