"Üzmez'in konuşmalarını tasvip etmemiz mümkün değil ama kimse bizden Üzmez üzerinden, inananları linç etme kampanyasına ortak olmamızı da beklememelidir.."
sözleriyle hümanist tavrını ortaya koymuş gazete.
inananları linç etmek istemiyorlarmış, hem de üzmez üzerinden linç etmek istemiyorlarmış. aklıma üzmez'in eleştirilmesinin inananlara ne gibi bir linç etkisi yapacağı konusunda hiçbir fikir gelmiyor, açıklamanın farkına varmadan verdiği fikiri dillendiresim hiç gelmiyor ama amaç sözlüğü okuyan birileri varsa bilinçlendirmek ya söyleyeyim ancak üzmez'in faaliyetleri inananların faaliyetleri olursa inananları linç etmek konusunda haklı olabilirler.
olayın bir de toplumsal lince karşı olmak boyutu var ki içinde insan hayatı olduğu için komikliğini yitiriyor. işte o üyeler başlığı altında kocaman kocaman resimlerini bastığınız yüksek hakim öldürüldü be omurgasız zihin. tabi bu olayın ergenekonla bağlantısı araştırılıyor, bence de kesin vardır. gerçi sizin zihin üzmez olayının da ergenekonla bağlantısının araştırılmasını istiyor. işler tıkırında yani ergenekon diye bir çöplük var son kullanma tarihi geçmiş ürünlerinizi attığınız... neyse bu başka bir entrynin konusu.
hüseyin üzmez davası ile ilgili bügün bir açıklama yayınlamış gazete:
1- Biz Müslümanız. Bizim ölçümüz Kur'an ve Hz. Peygamber'in ölçüleridir. Kur'an-ı Kerim'deki "Ey iman edenler, kendiniz, anne babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun" (Nisa 135) ayeti ve Hz. Peygamber'in "Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa, elini keserim" ölçüsü; bizim için esastır.
2- Hüseyin Üzmezin TV kanallarında, islâmi ölçülerimize uymayan konuşmalarını tasvip etmemiz mümkün değildir.
3- Hüseyin Üzmez'e atfedilen iddialarla ilgili olarak yaptığımız araştırmalarda, Üzmez'in anlattıkları, kız ve annenin beyanları, Üzmez'in gözaltına alınmasının hemen akabinde polisin delil bulmak maksadıyla evden aldığı 30 eşyanın kriminal raporları, kız ve Üzmez'in doktor tarafından muayene edilmeleri sonucunda verilen rapor ile Uludağ Üniversitesinin hazırladığı rapor ve son olarak Adli Tıp raporlarının ortak sonucu; taciz olayının vuku bulmadığı şeklindedir.
4- Kartel medyasının başını çektiği bu kampanyanın, dikkatleri; gündemdeki Ergenekon davasından başka noktalara çekme ve Üzmezin şahsında mütedeyyin insanlara saldırma maksatlı bir organizasyon olduğuna inanıyoruz. Bunların kuyruğuna takılanların da, bu kirli oyuna alet olduklarını kendilerine hatırlatmak istiyoruz.
5- Hüseyin Üzmez'le ilgili soruşturmanın başladığı günden bu yana, Üzmez'in tek bir yazısı Vakit'te yayınlanmamıştır.
Üzmez'e isnat edilen suç sübut bulduğu takdirde, en sert tavrı Vakitin koyacağından da kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Ancak hiç kimse bizden; patronları porno yayından mahkumiyet alıp, sabıkalı olan bir medya grubunun, Üzmez üzerinden, inananları linç etme kampanyasına ortak olmamızı da beklememelidir..
yalan, iftira,hedef gösterme,kin kusma,sahtekarlık,tsk düşmanlığı ve aha niceleri.
tüm hepsini yapan ve hala yapmaya devam eden, ülkemizin demokrasi eksikliğinden yararlanan kağıt yığını.
zira başka ülkede olsa bırakın bu gazeteyi kapamayı, gazete kadrosundaki herkesi içeri alırlardı.
aktütün baskını'nı bile ordu'ya hakaret ve yıpratma fırsatı gören gereksiz gazete. 15 şehid'in arkasından bile bu muhabbeti yapması çoğu kişi tarafından da helal olsun gerçek gazeteci bunlar diye görülmüştür eminim. ne kadar eğitimsiz ve aciz kalmışız. yazıklar olsun.
not: yazar burada ordu eleştirilmemelidir dememiştir. ölümlerin istismar edilmesine karşıdır.
haber kaynağı üretmek için zarflama usulünü pek bir iyi kullanan gazete. ne yani adamlar ben vakitten arıyorum dese karşıdaki kişi cevap mı verecek ? ama cumhuriyet ve bilimum ergenekoncu gasteler tarafından aranmak demek itibar, ihale ve sınıf atlama demektir.
yaptığı haberlerle başsavcı yalçınkaya'yı harekete geçiren gazete. ayrıca sofra altı olmak için fazla pahalıdır, daha çok posta türü gazeteler iyi gider, hem sayfa sayısı bol, hem ucuz, hem bolca çıplak hatun var iştah açar.
ramazan ayında oruç tutmayıp, su içen yargıtay üyesini topa tutan, buna rağmen anasayfasında, bir tavuk firmasının kızarmış piliç resimleriyle dolu reklamını yapan gazete. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. sizin oruç tutan müminlere hiç mi saygınız yok be *.
pekin olimpiyatları'ndaki başarısızlığımızı da ergenekon'a bağlayarak an itibariyle nirvana'ya ulaşmış gazetedir.Tabi bu konuda hasan karakaya adlı köşe yazarı kişisinin payı büyük.
"Vakit; gazetecilik dışında başka hiçbir ticari faaliyeti olmayan bir gazetedir. Bunun içindir ki, Vakit kullandığı kağıt
bedelini, baskı paralarını, personel ücretlerini okurlarından aldığı 50 kuruşlarla karşılamaktadır. internette yapılan
gazeteciliğin elbetteki bir hizmet yönü var. Ancak ücretsiz hizmet verebilmek için herhangi bir ek geliri olmayan
bu gazete; internetteki yayınını sembolik bir ücretle* yapma mecburiyetiyle karşı karşıyadır. Bu bakımdan internet
sitemize sembolik bir ücret ile ulaşılabilecektir. Yeni dönemde okurlarımız, gazeteyi tam sayfa orijinal hali ile
görebilecek ve okuyabileceklerdir. ilgi ve anlayışınız için teşekkür ederiz.."
yazdıkları ile mide bulandıran, zihniyet olarak osmanlının bile fersah fersah gerisinde olan yayın organı. özellikle karikatürleriyle eleştiri sınırını hayli aştıkları ortada.
hedeflediği kitleyi uyutarak bazı kendi gerçeklerine inandırmaya çalışan kuruluş.. eğer cennet-cehennem kavramı varsa bu adamların işi zor olması gerekiyor..