hakedene hakettigi biçimde korkusuzca cevap verebilecek bagımsızlıkta tek gazete, bagımsız baglantısız, dogrudan allaha baglı yayın organı, sizi seviyoruz, sizden onur duyuyoruz, yürüyün aslanım kim tutar sizi..
bugünkü haberinde bilkent üniversitesinden 7 arkadaşımıza hakaret mahiyetinde bir haber yapmışlardır "israil kudüs'ü bombalarken yılbaşı kutlarsan bu olur" gibisinden bir şeyler yazmışlar. bunlar insanları müslümanlıktan soğuturlar bunlar müslüman olamaz çünkü islamda ölünün arkasından kötü konuşulmaz denir herkesin günahı da sevabı da kendine aittir.
kısa ve öz anlatmak gerekiyor meramımı. şimdi sevgili vakitçiler, velevki size boş mesaj attım, siz içini doldurun, hemi?
ha bir de kötü söz sahibine döner denir, umrumda değil. sevgili editör, sevgili yazar, kızını oğlunu aileni artık her kim varsa yakınında sevdiğin ** aynı şekilde kaybet. aynı şekilde dokun cesetlerine, belki o zaman empati yapabilirsin.
yaşları 18 ile 22 arasında değişen 7 tane üniversite öğrencisinin yılbaşı kutlaması yaptıkları için allahın gazabına uğrayıp öldüklerini manşet yapan gazete.
(bkz: yazacak bir şey bulamamak)
(bkz: midesi bulanmak)
(bkz: kusmak)
allah aynı acıları size yaşatmaz inşallah...
yakında isim hakkı mahkeme yoluyla kemal kılıçdaroğlu tarafından alınacak gazete. genç bakış programında zamanında kendisine hakaret eden akit gazetesine dava açtığını ve dava sonucunda bu gazetenin logosuna el koyarak isim hakkını aldığı söyleyen kılıçdaroğlu aynı şeyi kendisine hakaret eden vakit gazetesi için de yapacağını belirtmişti.
sabahın köründe işe giderken sitemizin 2 sakininin(ne sakini bi gün bodruma gömerler bizi diye korkuyorum) posta kutusunda gördüğüm gazete.Ne ara koydun a.q.
---Vakit gazetesi yazarı Abdürrahim Karakoç, dünkü köşesinde yeni yılı kutlamaya hazırlanan vatandaşlara "Siktirin oradan ukala satılmışlar, tu utanmaz yüzlerinize" diyerek hakaret etti. Karakoç, "Bak şu müftülüğün yaptığına" başlıklı yazsıında Balıkesir Müftülüğü'nün yayınladığı hutbeye yönelik tepkileri eleştirdi.----
kaynak : haberturk.com
2008 in bu son gününde adamı hasta eden piç yazarları bünyesinde bulunduran kağıt parçası.
mide bulandırıcı bir havası vardır.yobaz yuvasıdır.iett otobüslerinin üzerindeki reklamları zaten ayrı bir komedi.son zamanlarda bünyesinde bulundurduğu tecavüzcü hüseyin üzmez ile daha bir tiksindirici hale geldi.
cember sakalli bir yazari "kadinlar her iste calismali mi" basligi ile cok enteresan bir yaziyi kaleme almis !
eleman madde madde kadinlarin niye calismamasi gerektigini de siralamis. benim en cok madde 3 dikkatimi cekti. buyurun:
3. kadında kendine yeterlilik duygusunu geliştirerek eşine saygıyı yok etmesi… (benim notum: bu adam bu maddeyi kopek egitim kitabindan almis ve evlilige uyarlamis)
yani diyorki eleman "kadinlari ezin, cigneyin, sizden asagi olsunlar, kendilerini yetersiz gorsunler ve efendilerine yani kocalarina saygili olsunlar".
halbuki baris, sevgi, kardeslik (hep ayni geyik) dini olan islamin bence soyle demesi gerekirdi "kadinlarinizi sevin, onlara guven verin, kendilerini iyi hissetsinler, istedikleri islerde guvenle calissinlar. siz onu sevdikce ve guvendikce o size zaten saygi ve sevgi duyacaktir.
kadini asagi gorme, onun ne yapip yapamiyacagina karar verme curreti muslumanligin degil, rezil araplar'in kulturudur.
edit: dayanamadim. madde 4 asagida:
4. Ayrıca kadın kendi ekonomik bağımsızlığını kazanmışsa eşine karşı sen sensin ben benim havasındadır. itaat ve saygı olayı bitmiştir. Saygı olmayınca sevgide doğal olarak bitecektir. Son yıllarda dağılıp savrulan aileler neden dağılıyorlar? Sebepler belki farklı ama en büyük sebep kanaatımca kadının evinin hanımı olmaktan çıkıp piyasa kadını olmasındandır.
yani amcamiz diyorki, kariniz para kazanirsa buyuk motor olur, ona buna verir. aman sen ne yap et karina para kazandirma.
edit 2: yok abi yine dayanamadim. amcamiz turkiye'nin issizlik sorununa harika bir cozum bulmus. buyurun:
işsizlik bu gün tüm dünyanın öncelikli sorunları arasındadır. Bunun en kestirme yolu erkeklerin fıtratına uygun işlerden kadınlar çıkarılıp evinin hanımı yapılsın sorun çözülüverir. işsizlik neticesi nice erkekler intihara kadar gidebilmektedir. Çünkü onların çalışacağı yerler kadınlar tarafından işgal edilmiş.
lozan antlaşması'na bakış açısı fanatiklik derecesinde sapkınlık teşkil eden gazete. birileri bu adamlara bağımsızlık maksatlı taviz verilmiş olduğunu anlatmalıdır.
herhangi bir ideolojiyi savunuyor olabilirler, farketmez! ama kurumları değiştirme çabası içinde yayın yapmak hatta ileriye gidip işin ucunu sosyal gruplaşmaya vardıracak şekilde hareket etmek yanlıştır. işte vakit gazetesi ve yazarları bunu yapmaktadırlar. üstelik, gerçeklik payı olmayan yalan haberler, gündemle ilgili bir konuda alakasız ve bahsedilen gruplaşmayı hatırlatıcı yorumlar, ideolojilerini savunurken -daha inandırıcı olabilmek adına- objektiflik kriterini kullanmayı hiç mi hiç beceremeyen vs. ayrıca düşünün bir kez bilmem kaç yaşındaki dinozor köşe yazarlarının zavallı küçük bir kıza cinsel istismarı sonrası -mahkeme kararı, adli tıp raporu bir yana- koskoca gazetenin! inandıkları ideolojiyi ve toplumsal vicdanı yok sayıp, adamın paçasını kurtarmak için yazdıkları!!! işte vakit...
islami mücadelenin önde gelen isimlerinden Osman Yüksel Serdengeçti'yi vefatının 25. yıldönümünde minnet ve rahmetle anıyoruz. 10 kasım 2008..
(bkz: gelde sövme)
(bkz: al birini vur ötekine:taraf)
buda günün tarihi: 12 Zi'l-ka'de 1429
utanma konusunda eksiklikleri bulunan basın kuruluşu.
utanmadan bir de şeriat istiyorlar. şeriat gelse ilk önce siz gidersiniz darağacına.
bugün bir protestoya verdikleri cevap da ne olduklarını belli ediyor."Zina serbest olsun diyen ahlaksızlar, Vakit'e nasıl ahlak dersi verebilir. Teşhircilere, fuhuşçulara, çocuk tacizcilerine, uyduruk değil, islam'in öngördüğü cezalar verilsin, var mısınız?"
islamiyetin öngördüğü cezalarmış... tövbe estağfirullah adamı dinden imandan çıkartır sizin gibiler. sizin bahsettiğiniz cezalar molla yönetimine ait kafadn uydurma şeriat yasaları.
insan gibi hukuk uygulansa, yargıya siyaset bulaşmasa herkes hakettiği cezayı bulur.
sizeinsanları öldürme, sakat bırakma hakkını kim verdi? kur'an-ı kerim de yazmaz mı insan canı bütün varlıklardan değerlidir diye. intiharı yasaklayan bir din nasıl olur da idama izin verir?
insan kendi vücuduna iyi bakmakla yükümlüdür diyen kur'an-ı kerim'i hiçe sayıp o insanı nasıl sakat bırakabilir o şeriat yasaları.
dinden bahseden bu grup önce bunların cevabını versin, sonra kendi içlerindeki sapık baskın grubu def etsin gelsin.