ölen bebeği karikatürize ederek, ölen bebeği darbecilikle ilişkilendirerek ne kadar da mide bulandırıcı bir gazete olduğunu bir kez daha kanıtlamışlardır.
birçok insanın bir adet vakit gazetesini dürmek suretiyle gazete yazarlarının her birine sokmak istemesiyle sonuçlanan durumdur. ikinci alternatif olarak karikatürde gösterilen bomba çizerin her uzvunda ayrı ayrı patlatılmalı diye düşündürür.
(bkz: hüseyin üzmez)
taciz davasından yargılanan malum yazarlarını, koruyan gazete için, şaşırılmaması gereken hadisedir. onların din anlayışı bu, dinci ve dindar arasındaki farkı vakit ortaya koyar, koyu dincidir. lakin dini kuralları pek bilmiyorlar.
vakit gazetesinin ve aynı düşünceye sahip kişi ve kurumların, kadına bakışını, hatta insana bakışını gösteren karikaürdür. bu insanların vicdansızlıkları artık hat safhaya ulaşmıştır. o kadar zavallı mahlukatlar olmuşlar ki, bir bebeği bomba olarak göstermekten kaçınmamaktadırlar. kökleri kazınmalıdır artık bunların.
merhamet, insan sevgisi gibi tanrıya ulaşmak için kullanılan insani değerlerden yoksun, "tanrıya ulaşmak üzere" olan insanların mizah anlayışından ve insanlıktan ne kadar uzaklaştığını gösteren; çok nadir parçalardan biridir. emin olabilirsiniz ki; bu davranışlar, yakın geleceğimizin ahlak ve toplum kurallarını oluşturacaktırlar. bu değişim, tabii ki bir bebeğin ölmesine bile,ancak ve sadece sanal ortamdan tepki verebilen bizler yüzünden oluşacaktır.
din gibi güzel bir olgunun orospu çocuklarının elinde nasıl katlanılmaz hale geldiğnin resmidir. ölen bir bebek ve dayak yiyen bir kadın. işte onların inancında kadının yeri bu. meydanlara çıkıp "türban" diye götlerini yırtan kızlara selam ederim.
ifade özgürlüğüdür bana göre. ama birisi çıksa dese ki " ben bir orospu çocuğum " diye, bunda da ifade özgürlüğü var derim. hem özgür biri, hem de kendisini böyle ifade ediyor. ama bu benzetmeyi neden yaptım henüz ben de bilmiyorum.
ifade özgürlüğü ad hominem özgürlüğü olmadığı ve ifade özgürlüğü kavramını kendilerinden duyup bir türlü öğrenemediğimiz batı da, düşünceyi ifade etmekte özgürlük bulunur. ancak düşüncesi nedeniyle kişileri alaya almak, çeşitli yollardan hakaret etmek ifade özgürlüğü kapsamında değildir dava konusudur. Örnek vermek gerekirse, ırkçı olabilirsiniz kimse neden ırkçısın bu yasak diyemez. ancak faşist fikirleri ifade etmek düşünce özgürlüğü kapsamında değildir ve engellenir çünkü faşist anlayış kişileri fikirleri ve inançları dolayısıyla ötekileştirip ahlaki yargılarla hakaret eder ve bu şekil yaklaşım ifade özgürlüğü olarak değil, tersine ifade özgürlüğünü engelleyici bir unsur olarak dava konusu olur çağdaş ülkelerde.
tayyipler alemi için ifade özgürlüğü diyenlerin bunlar da insan mı be dediği karikatür. evet, ben de aynı şeyi düşünüyorum kardeşim, bu karikatür terbiyesizliktir, bunu yapan insan olamaz. ama aramızda bir fark var. buna da objektiflik diyorlar, analitik bakmak diyorlar, demokrasi diyorlar.
Şaşırılmamalıdır, zaten Vakit'in yayın anlayışı bellidir. Aynı zamanda her yalan haber tongasına ilk düşen gazetedir kendileri. Din sömürüsü, alçaklık diz boyundadır sözü edilen gazetede. Zaten Vakit okuyan adam da acaba kadın nikahlı mıydı , çocuk kimden tarzı ucuz sorularla uğraşır.
bir kez daha gösteri yapmanın en hafif tabirle dayak yemekle eş anlamlı olduğunu göstermiştir. bunu bile bile mitinge giden hamile bir kadınla anca dalga geçilir deyip olayı karikatürize etmişlerdir. özetle kasıklarına tekme atmak normal, mitinge gitmek anormal.
her iki tarafın da uç noktalarda olduğunu anlatan karikatürdür. kadın hamile olduğunu bile bile, bebeğinin başına gelebilecekleri bile bile mitinge gitmiş hadi bu neyse, bebeğine ne isterse onu yapar o ayrı ama sopasıyla emniyet müdürüne vurması onun da pek masum olduğunu göstermiyor. ona vuran polisle hemen hemen aynı konumda. karikatüriste gelince, kadının bebeğini eylem amaçlı kullandığını farketmiş, elindeki sopayı farketmiş ve karşısındakini çizmiş, kadına oranla o kadar da suçlu değil bile.
hem uğruna bebekleri kaybetmeyi göze alınan yumurtalar fırlatılan özgürlüğü de ne oldu ki; bir taraf eylem yapınca, polise saldırınca yaşasın özgürlük, bir taraf karikatür çizince hacım sen ne yaptın ya faşist yobaz seni...
savunduğunuz şey özgürlük falan değil kardeşim, sadece bir tarafın özgürlüğü.
edit: hem merak ediyorum mavi marmara da bebeğiyle eyleme katıldığı için o kadını eleştirenler neden şimdi o kadını(polisi deği) savunuyor? hani bebek tehlikeye atılmamalıydı, ne oldu bu bebek yaşamamalı mı?
kavram kargaşasına yol açmaktadırlar. aşırı dinci diye tabir edilirler ama yaptıklarının hiçbir kutsal kitapta yeri yoktur. o yüzdendir ki aşırı dinci söylemi yanlış olur. din kisvesi altında terör faaliyetleri yürüten örgüt demek daha doğru olacaktır. burada bir parantez açmak lazım terör sadece eline silah alıp dağa çıkmak değildir. din kisvesi altında terör faaliyetleri yürüten örgüt tabiri de çok uzun olduğu için günlük söylemde kullanışlı değil. ne diyelim bunlara bilemedim. vakit gazetesi denildiği zaman aklımdan binbir çeşit küfür geçiyor. başka da birşey düşünemiyorum. o yüzden bu tanımlama işini yazar arkadaşlara bırakıyorum.